Profesyonel Koç, Mentor, Eğitmen
cd.yunar@wishandfuture.com
Merhaba değerli okur,
Bugün yeni penceremizi yaşamımızın gündeminde olan bu konuya açalım istedim. Çünkü; Covid nedeniyle her alanda, her zamankinden fazla, hızlı ve zorlayıcı bir değişim ve dönüşümün içindeyiz. Bu bağlamda inovasyona, yaratıcılığa her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
İnovasyon ne değildir? Bir keşif, buluş, icat değildir. Peki nedir? Mevcut olandan değer yaratan ürün, hizmet gibi yeniliktir. Bu bağlamda, hem kolay hem de zordur. İnovatif düşünce yapısına geçmişseniz, ihtiyacınız olan destekleri sağlamışsanız kolaydır. Ancak, mevcuda ve aynılığa tutulmuşsanız ya da inovatif düşünüyorsunuz ama çevre sizi desteklemek bir kenara engelliyorsa zordur. Kısacası inovasyon bir zihniyet, bir yaklaşım meselesidir.
O zaman biz de inovasyon için gerekli olan zihniyet konusundan ilerleyelim. İnovasyon denince aklınıza hangi markalar geliyor? Apple, Starbucks, Netflıx, Uber, Airbnb, Dyson…
Örnekler yabancı çünkü, inovasyon bir birikim yani bir kültür meselesidir ve bize matbaanın geç geldiği gibi inovasyon algısı da geriden gelmiştir. Nitekim, inovasyon denince akla gelen Amerika-Silikon Vadisi ekosisteminin tarihi 1891 yılında kurulan Stanford Üniversitesine dayanırken, biz de Teknokent ekosistemleri 2000 li yıllarda oluşmuştur.
Nedir inovasyon zihniyetinin özellikleri?
- Mevcutla yetinmemek; eleştirel, sorgulayan bakış açısı, kalıpların dışında düşünmek, algılamak,
- Daha iyisini istemek; hayal gücü, değer-fayda odaklılık, vizyon, yeniye ve farklıya gönüllülük ve hatta liderlik…
- Eyleme geçmek; çözüm odaklı yaklaşım, sorumluluk almak, özdenetim, risk almak, cesaret ile harekete geçmek,
- Yola devam etmek; yüksek motivasyon, kararlılık, tutku, yılmazlık, adanmışlıkla yola devam etmek,
- Ve tüm bu aşamaları, öğrenen zihniyetle birlikte bir kültüre dönüştürmek.
İnovasyon, yaratıcılık ve beyin ilişkisi nedir?
İnovasyonun ham maddesi yaratıcı düşüncedir. Yaratıcılık, insan beyninin maharetidir ve hepimizde potansiyel olarak mevcuttur. Sadece farkındalıkla ve maharetle kullanmamızı bekler. Beyin, kendini ve ev sahibini koruma programı gereği, otomatik olarak en belirgin, en kısa, direnci en az yolu seçer. Bir anlamda aynılık halindedir. Bunun yani aynılığın dışına çıkmak demek, mevcut nöron yollarına yeni, farklı yollar eklemek ve bunları tetikleyerek sürekli geliştirmek demektir. Böylece beyinde, yaratıcılık için daha zengin veri ve bağlantı ağı hazırlanmış, yani yaratıcılık için elverişli ortam oluşturulmuş olur.
Nasıl daha yaratıcı olabiliriz?
Öncelikle yaratıcılığın bazı insanlara bahşedilmiş bir özellik olduğu şeklindeki aslı olmayan kısıtlayıcı inanca tutunmaktan vazgeçerek başlayabiliriz. Beyin yapısına göre, hepimizde sınırsız yaratıcılık potansiyeli var. Sadece aktive edilmeyi, beslenmeyi, kullanılmayı bekliyor.
Bunun için;
- Beyninizi yaratıcılık sürecine davet etmek için, kendinize soru sorma alışkanlığı geliştirin. “Nasıl?” ve “Başka?” soru kelimeleri işinize yarar. Mesela; Bunu daha farklı nasıl yapabilirim? Başka ne olabilir? Başka nasıl olabilir? soruları ile bildiğinizin dışında düşünmeyi harekete geçirin ve bir iki cevapla yetinmeyin, “Daha başka?” sorusunun cevaplarını aramaya devam edin.
- Yaşamımızda yeni ve farklıya yelken açın, yeni şeyler öğrenin, deneyin.
- Farklı ve çoklu bakış açılarından bakma ve kavrama becerinizi geliştirin.
- Başarısızlıktan korkan temel beyin programını aşabilmek için, daha pozitif ve destekleyici olmak üzere, başarıyı ve başarısızlığı yeniden tanımlayın.
- İnanç ve değerler sisteminizi, yaratıcılığınızı destekleyecek şekilde zenginleştirin.
- Yaratıcılığınızın tetiklenmesine alan açın ve anda geleni farkındalıkla kullanın.
- Hayal gücünüzü çalıştırın.
- Çoklu zekâ kapasitenizi tetikleyecek farklı alanlarda çalışın.
- Kısaca sınırlarımızı esnetin, genişletebildiğiniz kadar genişletin.
- Ve bütün bunları var etmek üzere koçluk desteğinden yararlanın. Koçluk ile yaratıcı düşünce sistematiği ve metodolojilerini alışkanlıklarınıza alın.
Yaratıcılık ve inovasyonla atalarımız bugünlerin temelini attı, bizler de yarınların pencerelerini açacağız. Bilgiyi, deneyimi, farkındalığı daha fazla fayda ve değere dönüştürelim. Şirketlerin, ülkelerin, dünyamızın buna ihtiyacı var.
Üstelik, Starbucks’tan çok önce Mehmet Efendi’miz, Uber’den çok önce Dolmuş’larımız, Dyson’dan çok önce Gır-Gır’larımız ile biz inovasyonda vardık ve daha fazla var olabiliriz. Üstelik inovasyon, iş birliği kültürüne ihtiyaç duyar, o da Anadolu kültürümüzün mayasında mevcuttur. O zaman hepimize düşen bu mayayı hak ettiği şekilde kullanmaktır.
Bu niyetle bir davetim var; e-posta gönderen 3 iş insanına, 3’er seans koçluk hediye edeceğim. İnovasyon ve yaratıcılık odağında koçluktan neler beklediğiniz ise, başvuranlar arasında seçim yaparken önceliklendirme kriterim olacak. Son başvuru süresi 25 Şubat Perşembe günüdür. E-postalarınızı bekliyorum.