Saksıda Turunçgiller Ateş Çalısı (Pyracantha) ve Diğer Zehirli Meyveler
daveroguz@gmail.com
Avrupa'da korona salgını can sıkıcı boyutlara vardığı için, tedbirler sıkılaştırılıyor. Aşılama her ülkede düşe kalka devam ediyor. Hem toplumun aşılanma hızı, hem de hizmet kalitesi açısından çok iyiyiz. Yine de, hastalık ve ölüm sayılarıyla ilgili kafalarda soru işaretleri devam ediyor.
Yine bir pazar günü evdeyiz. Salgını şimdilik en iyi izole olmak yavaşlatıyor. Sabah ekmek almak için çıktım komşudaki mandalina ağaçlarının -5 dereceye rahat dayanmış olduklarını gördüm. İzmir sınırlarında nerelere kar yağdı tam olarak bilemiyorum yalnız, geçen hafta Dikiliye güzel bir kar yağdı. Dikili'de arkadaşım Erol Karakaş'ın mandalinalarını da kar kaplamıştır.
Bir dostumun bana yıllarca önce kulağıma fısıldadığı bir öğüt vardı. Turunçgillerin üzerinde kar durmayacak. İster istemez filizleri donuyor, yaprak döküyor. Don riski olan yerlerde turunçgilleri saksıda rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Doğal olarak, kışı saksıda rahat geçirmek için bazı ayrıntılara dikkat etmek iyi olur. Örneğin, saksıların evinizin balkonunun güney veya güneydoğu yönlerine bakan bölgelerde bulunması önerilir.
Kış da olsa limonunuzun, portakalınızın, mandalinanızın susuz kalabileceğini unutmayın. Özellikle kışın bile öğleden sonrası güneşinin camla kaplı balkonlarda, salon pencere önlerinde yakıcı olabileceğini unutmayın. Soğuğa hatta dona yaşlı, toprağı kuru, üzerleri örtülü ve budanmamış bitkiler daha dayanıklıdırlar. Isının yavaş düştüğü bölgelerde don bitkilere daha az zarar verir.
Bu arada, gözenekli bir saksı ile geçirgen bir toprak da soğukta bitkinin korunması için iyi yöntemlerdendir. Bunun tek sebebi toprağın nefes alıp verebilmesidir. Yarım metre çapında, dibinde kırık saksı parçaları bulunduran toprak saksı, 2 ya da 3 metre boyundaki bir turunçgiller ferdini memnun eder. Saksının toprağının yarısı bahçe malzemesi satan dükkanlardan alacağınız gübreli çiçekler için hazırlanmış saksı toprağı (evrensel toprak da deniyor), dörtte biri olgun elenmiş kompost, dörtte biri de bahçenizden alacağınız siyah toprak olabilir.
Dükkandan, pazardan alacağınız toprakta yoksa, karışımın içine 2 ya da 3 avuç perlit ya da lav taşı atmanızda hiçbir sakınca yoktur. Satsuma mandalinaları ve kumkuat (Fortunella) saksıda, bahçe toprağına ekilmiş kadar meyve verebilir. Satsumanın bilim dilindeki adını merak ettiniz mi? Hemen söyleyeyim: Citrus reticulata subsp. unshiu. Soğuğa dayanıklılığı da fena değil, ne de olsa -12'ye kadar dayanıyor.
Bu hafta komşumun mandalinalarıyla beraber, bodur ateş dikeni (Pyracantha) fotoğraflarını paylaşıyorum. Ateş dikeni park ve bahçelerde çok dikiliyor. Sonbahar, kış aylarında sarı, turuncu ve kırmızı meyveleriyle, ilkbaharda beyaz çiçekleriyle etrafımızı şenlendiriyor.
Her sene %50 uzayabiliyor. En önemli kısmı taneleri kuşlarca yenmesine rağmen insanlar için hafif zehirli. Barındırdığı kimyasal maddeler nedeniyle, küçük bir çocuk 12'den fazla meyve yutarsa mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, göz bebeklerinde genişleme, çarpıntı, ağız kuruluğu yapıyor. İçinde sianojen glikozitlerini barındırıyor.
Bunlar hidrojen siyanürün öncülleri olup, hafifçe zehirlenme belirtileri görülmesine neden oluyor. Aslında bu maddeler bitkinin gövdesinde, yapraklarında hatta dikenlerinde de bulunuyor. Ateş dikeninin keskin iğneleri bana çok battığı için başıma çok gelen bir olaydan bahsedeyim. Parmak ve diz eklemlerine battığı zaman eklemlerde artrit gibi geçici ağrı yapıyor.
Zehirli bitkilerden bahsedince kısaca Japon defnesi(Aucuba japonica), karayemiş (Prunus laurocerasus), süs biberi veya Kudüs kirazı (Solanum pseudocapsicum), aluç ailesinin özellikle yatay olanları (cotoneaster), sarı boya çalısı (Mahonia aquifolium), kara mürver (Sambucus nigra), hanımeli ailesinin tanelerinin (Lonicera) bu kategoriye girdiğini unutmayın.
Tabii ki kara mürverin pişirilince, toksisitesi kalmıyor. Karayemişin de kompostosu gayet de güzel içiliyor. Bunların yanında yılan yastığı (Arum maculatum), şekerciboyası (Phytolacca americana), Amerikan sarmaşığı (Parthenocissus quinquefolia veya Ampelopsis) taneleri mide-bağırsak sistemine çokça toksiktir. Çocukların yememelerine gayret etmemiz lazım.
Ayrıca ökse otu (Viscum album), çoban püskülü (Ilex aquifolium), orman sarmaşığı (Hedera helix), müge (Convallaria majalis) taneleri mide- bağırsak, kalp-damar ve sinir sistemlerinde zehirlenme belirtileri gösterir. Bunların yanında porsuk ailesi (Taxus), güzel avrat otu (Atropa belladonna), adi kurtbağrı(Ligustrum vulgare), Girit asması (Bryonia cretica) kesinlikle çok zehirli bitkilerdir.
Lütfen meyvelerinden uzak durun, çocuklarınızı da uzak tutun. Sadece çocuklarınızı değil, köpeklerinizi de kollayın. Umarım içinizi karartmamışımdır. Hep zehirden bahsettim. Bu sabah ekmek almaya giderken, evimin yakınında su altında kalmış bir arazi var; orada kuşburnu meyvelerini gördüm. Yerim olsaydı biraz da onlardan bahsedecektim ama, artık başka bir sefere. Merak etmeyin onlar zehirli değil.