Journalist
Ticaret Newspaper Responsible Editorial Manager
YARIN Magazine Editorial Director
www.sedagok.com
Pandeminin etkisiyle şehircilik uygulamalarında veri-temelli akıllı uygulamalar ön plana çıkıyor. Gerek yurt dışında gerekse Türkiye’de koronavirüs ile mücadele kapsamında akıllı kent uygulamalarında rekabet yaşanıyor.
Temelleri 1854 yılına dayanan Akıllı Kent, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak yaşam kalitesini artıran; aynı zamanda günümüz ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan, yenilikçi bir yaklaşım olarak ele alınmakta.
Business Insider tarafından yapılan tahminlere göre, akıllı şehir alanındaki yatırımların 2019-2025 arasındaki dönemde yıllık ortalama yüzde 18 civarında bir artış göstermesi ve 2025’te 295 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Statista’nın derlediği verilere göre ise 2018 yılında 81 milyar dolar olan akıllı şehir girişimlerine yapılan teknoloji harcamalarının 2023’te iki katını aşarak 189,5 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
9 akıllı şehir alanında yapılan harcamaların konularına göre dağılımına bakıldığında ise en yüksek paya akıllı şebekeler ile sabit görsel gözetim sistemlerinin (güvenlik kameraları vb.) sahip olduğu görülüyor. Söz konusu alanlara yapılan harcamalar toplam akıllı şehir harcamalarının üçte biri civarında.
Yapılan araştırmaya göre gerek yurt dışında gerekse Türkiye’de koronavirüs ile mücadele kapsamında akıllı kent uygulamalarında hızlı bir rekabet söz konusu.
Uluslararası arenadaki örnekleri dikkate alındığında Türkiye’nin bu sürecin gerisinde kalmama mücadelesi verdiğini görüyoruz.
Yerel ve merkezi yönetimin yanında özel sektörün de içinde yer aldığı güçlü bir yönetişim mekanizmasını devreye sokarak, kısa zaman içinde bu alanda önemli bir yol kat edeceği tahmin ediliyor.
OECD verilerine göre, Türkiye IDI değeri açısından, 67’inci sırada yer alması ve Doğu Avrupa ile Orta Doğu ülkeleriyle benzer bir düzeyde olması dikkat çekiyor.
Türkiye, son dönemlerde artan teknoloji yatırımları ile koronavirüs sürecinde diğer örnek ülkeler gibi yeni nesil teknolojiler üzerinde çalışmalar yapıyor. Türkiye, 2019 Yılı Yatırım Programı’nda akıllı şehir yatırımlarının içinde yer aldığı kamu BİT yatırım projeleri için yaklaşık 181,293 milyon TL ödenek ayrıldı.
Türkiye’nin akıllı şehirler başlığı altındaki bu yatırımlarında; karbon ve iklim piyasalarında etkin olmak gibi öncelikli hedeflere kaynak aktardığı dikkati çekiyor. Aynı dönemlerde Hindistan’da “Beş yıl içinde 100 Akıllı Şehir kurma” hedefi başlığı altında 7,5 milyar doları tahsis edildi.
Singapur’da “Akıllı Şehir” çalışmaları kapsamında 1,6 milyar dolar yatırım yapılmış ve Akıllı Millet Girişimi başlatılmış Birleşik Krallık’ta “Akıllı Şehir” çalışmalarına 55,89 milyon dolar kaynak tahsis edildi. Amerika Birleşik Devletleri ise bu alana 160 milyon dolarlık fon sağladı. Diğer ülke örneklerine incelendiğinde Türkiye’nin akıllı kent uygulamalarına yönelik daha çok yatırım yapması gerektiği görülüyor.
Öte yandan Türkiye’nin diğer ülkelerde yaygın biçimde bulunan sağlık sistemi kategorisinde uygulama geliştirmediği görülüyor. Sosyal mesafe, hareketlilik, ekonomi, sosyal destek ve veri toplama gibi kategorilerde de yalnızca birer uygulamaya sahip olduğu ve iç-rekabet yaratarak kendisini bu alanlarda geliştirmesi gerektiğini söylemek de yanlış olmayacak.
Türkiye’nin tüm bu kategorilerle daha yolun çok başında olduğu ve akıllı kent uygulamalarında en kısa sürede ilerleme sağlayarak; ilgili yeni ve sürdürülebilir hedeflerle uluslararası yarışa dahil olması gerektiği görülüyor.