Atılganlık, işyerinde sesinizi kullanmanıza yardımcı olan son derece önemli bir iletişim becerisidir. Bu durumu iyi yönetebilirseniz itici olmayan ama kendinden emin ve ne yaptığını bilen istikrarlı bir yönetici olarak algılanırsınız. Sınırlarını ve maksadını aşmayacak şekilde kendinizi ifade edebilir ve muhataplarınızdan hak ettiğiniz saygınlığı bekleyebilirsiniz

     Birçok iş ortamında insanlar yanlışlıkla atılganlık ve saldırganlığı eşitler. Bu iki tarz arasında aslında belirgin bir çizgi olmasına rağmen her nedense, iş arkadaşlarınız tarafından bunu ayırt etmek her zaman mümkün olmaz.
     Agresif insanlar kibirli her şeyi bilen kişiler olarak karşımıza çıkabilirken, iddialı kişiler kazan-kazan senaryoları ararlar.

     Yukarıda profilini kısaca çizdiğim atılgan kişiliklerde görünen belirgin bir özellik kendilerinden emin olmalarıdır ve bu insanların net sınırları vardır, aynı zamanda konuştukları kişilere karşı çok saygılı olup onları dinler ve konuşma fırsatı verirken arkalarından konuşmaz.

     Agresif bir kişiyle konuşmak ise oldukça zordur. Çoğu zaman ortalığın ne zaman karışacağını bilemezsiniz. Saldırgan bir kişi, söyleyeceklerinin daha önemli olduğunu düşündüğü için genellikle size fikrinizi söyleme imkânı vermez.

     Saldırgan biri olarak etiketlenmeden beklentilerinizi ve bakış açılarınızı güvenle sunma yeteneğinizi geliştirmek için neler yapabiliriz, gelin buna bakalım. Aşağıda vereceğim ip uçlarını doğru zamanlarda kullanarak atılgan ama aynı zamanda da istikrarlı bir yönetici olarak işinizi yapabilirsiniz.

✓ Hazırlanın
     Senaryoları önceden düşünün. Önemli toplantılarda çalışma arkadaşlarınıza iletmek istediğiniz düşüncelerinizi önceden yazın. Olumsuz davranışını değiştirmek yerine tartışmayı tercih eden bir çalışanınıza nasıl tepki vereceğinizi düşünün.

✓ Beğenilmek için daha az endişelenin
     Bireyler çoğu zaman gerçek duygularını belirtmekten, isteklere “hayır” demekten veya diğer insanların onayını kaybetme korkusuyla olumsuz geri bildirimde bulunmaktan çekinirler. Ancak yönetici olmak, herkesi memnun etmeye değil, sonuçlara odaklanmayı gerektirir. Popülerlik yerine saygıyı hedefleyin ve bunu dürüstlük, nezaket, adalet kavramları çerçevesinde yaparak itibar kazanın.

✓ Gereksiz yere özür dilemeyi bırakın
     Hatanıza sahip çıkın. Kaba bir davranış sergilemişseniz veya bir talebi cevaplamakta geç kaldıysanız üzgün olduğunuzu söyleyin. Bununla birlikte, birisiyle saygılı bir şekilde aynı fikirde olmadığınız veya ne istediğinizi söylediğiniz için özür dilemenize gerek yoktur.
     Aynı şekilde, çalışanlarınızı sorumlu tuttuğunuz veya düzeltilmeleri gereken davranışlarını gösterdiğiniz için de özür dilemeyin. İşinizi gerektiği gibi yaptığınız ve onların da işlerini yapmaları için ısrar ettiğiniz için neden özür dilemelisiniz ki?

✓ Kendinizi uygun şekilde ifade edin
     Suçlayıcı olmak yerine çözüme katılımcı olacak yolları açmak daha iyi bir yöntemdir. Cümlenizi “Bu çözüme katılmıyorum” veya “Daha fazla ayrıntı odaklı olmanı istiyorum” şeklinde içinde “ben” olan yaklaşım ile başlamayı deneyin. Bu şekilde yaparak “Çözümünüz yanlış” veya “Ayrıntılara dikkat etmelisiniz” gibi mesajlarınızı altını daha nazikçe iletmiş olursunuz.

✓ Sakinliğinizi koruyun
     Atılganlık gerektiren durumlar bazen yoğun duyguları ortaya çıkarabilir. Böyle anlarda mümkün olduğunca sakin kalın. Bağırır veya sukûnetinizi yitirirseniz, sizin için kontrolden çıkmış veya manipülatif görünme riski oluşur.
     Duygusal patlama riskini azaltmanın iyi bir yolu, öfkenin kabarmasına izin vermemektir. Duygusal birikimlerinizin kaynama noktasına ulaşmalarına izin vermek yerine, sorunları ortaya çıktıkça ele alın.

✓ Beden dilinizi iyi kullanın
     Sözsüz iletişiminizin sözlü olanı kadar hatta daha da etkin olduğunu bilin. Konuşurken eğilmek bükülmek yerine kararlı bir dik duruş sergileyin. Muhataplarınızla düzenli göz teması kurun. Hem kendinizi daha iyi ifade eder, hem de karşınızdakinin tepkilerini ölçebilirsiniz.

✓ Değerinizi bilin
     Vermiş olduğum ipuçlarının içinde açık ya da saklı olarak “güven” kelimesinin kullandığımı fark ettiğinizden eminim. Çünkü atılganlık bunun üzerinde gelişir. Düşüncelerinize ve ihtiyaçlarınıza saygı duymazsanız, başka birinin bunu yapmasını nasıl bekleyebilirsiniz?
     Kendinizi yeterince atak olarak ifade etmemeniz, farkında olmadan ruhunuza ve açıkça kariyerinize zarar vermesinin yanı sıra şirketinize de olumsuz etkide bulunacaktır.

Son söz:
     Kurumlar, liderlik etmeleri ve karar vermeleri için yöneticileri işe alır. Yöneticileri, kendilerini ve ekiplerini savunmak ve işlerini daha iyi yapmaları için gereken tedbirleri almaya teşvik eder. Diğer taraftan, içine dönük çalışan ve ekibini de kendine benzeten yöneticilerin şirket içindeki değerleri nerede ise yoktur ve bu nedenle de kariyerleri uzun sürmez.