consulturk@gmail.com
İklim değişikliğinin yarattığı felaketleri ülkemiz de çok yoğun yaşıyor, diğer ülkeler gibi. Bir yanda orman yangınları, diğer yanda seller, eriyen buzullar, kuraklık, altıncı yok oluş çağını hızlandırıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Paris iklim anlaşmasını imzalayarak, 2053 yılında net sıfır emisyon hedefi verdi. Şehircilik, Çevre ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ bakanlığımızın düzenlediği “iklim şura”nda gençler, iklim değişikliğini önlemek için taleplerini dile getiriyor, dünya gençliği gibi. There is no planet B. Başka gezegen yok diyen küresel, dijital, yeşil gençlik gezegeni savunmak için dünyanın her yerinde iklim davaları açıyor, seslerini yükseltiyor.
İklim değişimini önlemenin dört boyutu vardır. Birinci boyut ekolojik hukuktur. Ekosentrik etik hukuk, ekosistemleri yaşayan bir organizma olarak kabul ettiğinden, tüzel bir varlık olarak doğayı savunan ekokırım ve ekolojik borç kavramlarını kabul etmiştir. Paris iklim anlaşmasını referans alan, ekolojik hukuka göre iki milyon Fransız vatandaşının imzalayarak açtığı davada, Paris mahkemesi, Fransız hükümetini sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmak için yeterinde çalışmadığından 1 euro tazminat ödemeye mahkum etti. Ecocide- ekokırım- hareketine daha sonra ki yazılarımda değineceğim.
İklim değişimini önlemenin ikinci boyutu yaşam kültürü ile ilgilidir. Doğrusal ekonomide “al, kullan, at “ sloganı ile aşırı tüketime yönlendirdiğinden doğal kaynaklar tüketildi. Döngüsel ekonomiye geçmek yeşil zihinsel düşünme yapısına- green mind set- sahip olmadan olası değildir. İleri dönüşüm sanatı ile yeşil zihinsel dönüşüm başlayabilir. Artık yediklerimizden, giydiklerimize su ve karbon ayak izlerini hesaplamak, zorundayız. Yoksa çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı bir gezegen kalmayacak.
İklim değişimini önlemenin üçüncü boyutu ise finansmandır. ESG Yatırım fonları şirketlerin çevreye olan zararlı etkilerine, sosyal çalışma şartlarına ve kurumsal yönetişim ilkelerine - adalet, saydamlık, sorumluluk, hesap verebilirlik – bakarak yatırım yapmaktadır. Blackrock gibi on trilyon dolar yatırım hacmine sahip olan yatırım fonları ESG kriterlerine göre yatırım yapacaklarını açıkladı. COP 26 toplantısında Glasgow Financial Alliance for Net Zero (GFANZ) adlı yatırım fonları birliği ki; toplam yatırım tutarları yüz trilyon doları geçmektedir, ESG kriterlerine göre yatırım yapacaklarını açıkladılar. Sözler tutuluyor mu ? IPCC son raporuna bakabilirsiniz.
İklim değişimini önlemenin dördüncü boyutu ise teknoloji boyutudur. Rüzgar enerjisinden, güneş enerjisine, bir çok alternatif enerji kaynağı vardır. Enerji verimliliğini artıracak teknoloji mevcuttur. Su arıtma tesislerinden, toprağı damlama sistemi ile sulayacak sistemlere yeşil teknoloji kullanılabilir. CERN de olduğu gibi şirket mühendislerinin ve bilim insanlarının döngüsel inovasyon ekonomisi platformlarında bir araya gelerek yeşil, dijital bir gelecek yaratması gerekiyor, gezegeni kurtarmak için. Green Deal.#diep2053