Geçtiğimiz 30 Ekim 2020’de olan İzmir depreminden beri; şehrimizde zaten noktasal bazda yapılmakta olan kentsel dönüşüm hızlı arttı. Özellikle Bornova ve Karşıyaka’da bir çok bina gördüğü hasardan dolayı; ya yıkılıyor, ya da güçlendiriyor. Ama özellikle Karşıyaka Yalısı’nda 1960 ile 1980 arasında yapılmış olan binalar yıkılıp yerlerine yenileri yapılıyor.
Fakat son yıllarda yapılan binalarda İzmir’in simgesi balkonların olmadığını görmeye başladık. Estetik olarak güzel bir görüntü ortaya çıksa da, İzmir’de Akdeniz Kültürü’nün bir yansıması olarak var olan balkonlar; maalesef artık binaları süslemez oldu. Tabi son yıllarda zaten balkonları camları kapatarak izmirde balkon keyfini de kaçırmıştık. Oysaki İzmir’in sıcak yaz aylarında evlerdeki en serin yer, meltem ve imbat esintileri ile dolan balkonlar olurdu. Şimdi ise klimalar balkon ferahlığının yerini almış durumda. Tabii bu sağlıksız klimatize ortamın getirdiği hastalıklar da artmış durumda.
Genelde akşamüstüleri güneş biraz çekilince ‘Balkon Sefası’ yapmak çok güzel olurdu.
Oysaki balkon kültürü çok farklı bir olgu. Hatta son yıllarda yapılan dev kurvaziyer gemilerinde bile kamaralarda bireysel balkonlar yapılmaya başlandı. Dev gemilerdeki bu balkonlu kamaralar müşterilere daha farklı ve özel bir hizmet için oluşturuldu.
Balkon keyfi aslında ağırlıklı olarak Akdeniz çanağındaki ülkelere ait bir olgu. Lübnan’dan, İspanya’ya, İtalya’dan Yunanistan’a kadar kıyı şeridindeki evlerin vazgeçilmeziydi balkonlar. Tabii İzmir de bir Akdeniz şehri olarak bu balkonlardan nasibini fazlasıyla almıştı.
Son yıllarda yapılan binalar genelde koyu malzemelerden oluşuyor. Hatta geçen sene yazdığım bir yazıda, bunların ‘kara binalar’ olduklarını ve şehrin güzelliğini bozduğunu belirtmiştim. Oysaki Akdeniz ikliminde beyaz çok önemli bir renk. İspanya’da İtalya’da Yunanistan’da, Dalmaçya kıyılarında, Lübnan, Tunus ve Fas’da binaların çoğu beyaz veya açık renklerden oluşmakta.
Ama İzmir’de moda artık kara binalarda.
Şimdi de bu kara binalara bir de balkonsuz binalar ekliyorlar. Yani aslında Akdeniz Kültürü’nün tam aksine bir mimari yaklaşımı ortaya koyuyorlar.
Yenilenen şehrimiz için yapılan projelerde daha fazla Akdeniz Mimarisi’nden örnekler görmek dileklerimle.
Balkon sefanız bol olsun..