Cumhurbaşkanlığı bisiklet turu Bodrum’dan başlayarak, İstanbul’a doğru ilerliyor. Geçtiğimiz üç gün boyunca bisikletler İzmir’e uğrayarak üç etap gerçekleştirdiler. İlk gün bisikletçiler Aydın’ın Selçuk İlçesi -Efes’ antik şehrinden; Çeşme-Alaçatı’ya kadar pedal çevirdiler. Genelde sahilden ve az kullanımı olan yollardan yapılan bu yarış, İzmir’de çok geniş kitleleri etkilemedi. Ancak ikinci gün Çeşme-Karşıyaka etabı, İzmir’i tam manasıyla kilitledi.
Bisiklet sporu İzmir’de oldukça sevilen ve takip edilen bir spor. Ayrıca şehirde bisiklet kullanımı da hızla yükselmektea. Şehirde bisiklet kullanımı açısından ciddi bir altyapı ve planlama çalışması da yapılıyor. Fakat bu tarz bir bisiklet yarışı, şehirde kullanılan bisiklet ile hiçbir alakası olmayan bir yarış.
Sadece birkaç dakikada geçilen caddeler için, yolları saatlerce yolları kapamak ve yayaları parkurdan uzak tutmak başlı başına bir iş. Bu nedenle, yol kapamalara sabahın çok erken saatlerinde başlayor ve günlük yaşamı gerek yaya, gerek araç trafiği açısından engelliyor. Şehrimiz için büyük bir tanıtım fırsatı olarak görünen bu yarış, tabiri caiz ise vatandaşın kabusu haline dönüşüyor.
Nitekim ikinci günde de İzmir’de trafik başlı başına bir kabus niteliğindeydi.
Şehrimizin ana arterlerini bu kadar uzun süre kapalı tutmak pek akıl karı değil. Bugüne kadar Avrupa’nın birçok şehrinde yapılan ve dünyaca tanınan yarışları izleme ve takip etme fırsatım oldu.
Genelde büyük şehirlerden uzak, kasaba yollarında yapılan uyarışlar; şehirlerin içine girdikten sonra en kısa yol güzergahı ile büyük bir meydanda son buluyor. Nitekim Çeşme-İzmir etabı da Konak veya Cumhuriyet Meydanı’nda son bulabilirdi. Fakat yarış şehri baştan başa geçerek Karşıyaka’ya kadar uzandı.
Üçüncü gün etabında ise yine Konak Meydanı’ndan başlayan yarış, şehri bir daha baştanbaşa geçerek Menemene kadar giderek ve oradan dönüp Manisa’ya doğru yol aldı.
İzmir için bayram gibi olması gereken bir gün tam bir kabus gününe döndü.
Dörtbuçuk milyonluk İzmir’in gurur duyacağı bir organizasyondan, kabus yaşayacağı bir organizasyona geçmesi maalesef çok üzücü. Hele hele bisikletin kullanıldığı ve sevildiği bir şehirde bu kadar olumsuz bir propaganda ya yol açılması düşündürücü de..
Hafta sonu İstanbul’da bitecek olan yarış bakalım bu şehrimiz için nasıl bir ortamda son bulacak.