Apple’ın Makine Öğrenimi Direktörü Ian Goodfellow işe dönüş politikası nedeniyle şirketten ayrıldı.

     Geçen hafta sizlere çalışmanın ve çalışanın evrimi üzerine bir yazı paylaşmıştım. Çok sayıda geri dönüş aldım. Çok çeşitli fikirler var ama özet olarak eski düzene dönülmeyeceği artık çok açık. Geçen hafta yazdığım yazının etkilerini değerlendirirken karşıma Apple’ın makine öğrenim direktörü Ian Goodfellow un şirketin işe dönüş politikaları nedeniyle şirketten ayrıldığı haberine denk geldim. Henüz Apple gibi bir şirkette işe başlayalı üç yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen şirketle yollarını ayıran Ian, ekibi için çalışma saatlerindeki esnekliğin en önemli konu olacağını söylüyordu.

     Pandemi sürecinin iş dünyasındaki yıkıcı etkisi bence pandemi dönemine göre daha fazla hissedilir oldu. Çünkü herkes evdeyken, ülkeler kapalıyken kimse işe geldin gittin ile ilgilenmiyordu. Aşıların etkileriyle beraber maskeler atılmaya başlanınca iş dünyasında da çalışma koşulları konusunda kıpırdanmalar yavaş yavaş başladı. Yüz yüze çalışmanın kötü olduğunu kimse iddia etmiyor ama esnek çalışma günleri ve saatlerini de herkes istiyor. Şirketlerin kimi bölümleri yüz yüze iş yapmayı zorunlu kılarken bazı bölümleri yüz yüze gelse de olur gelmese de şeklinde bir yapıya sahip. Bu gelse de olur gelmese de olur bölümlerinin en başındaki ekiplerden biri de yazılımcılar.

     Apple almış olduğu karar gereği bir süredir haftada en az bir gün çalışanların ofise gelmesini bekliyor. Şirket mayıs ayından sonra haftada en az üç gün ofise gelmelerini isteyeceğini duyurmasıyla beraber bir grup çalışanın işten ayrıldığı duyuldu. Bu grubun lideri de sanırım Ian Goodfellow. Goodfellow ve ekibi bu dayatmanın kendi bölümleri için geçerli olmasına karşı çıkarak işten ayrıldı. Ayrıca Apple bu hibrit modeli ne kadar süre daha devam ettireceği açıklamadı.
 
     Yine bu hafta Airbnb CEO’su Brian Chesky çalışanlarının sonsuza kadar evden çalışabileceğini açıklarken bununla da yetinmeyip evden çalışmayı “Anakronik bir biçim ve dijital öncesi bir çağ” olarak tanımladı.

     (Anakronizm kişi, nesne veya olayların kendi gerçek zaman ve mekanlarından kopartılıp farklı bir çerçeveye oturtulması olarak açıklanıyor. Bu tanımdan yola çıkacak olursak Chesky’nin insanların evlerinden çıkartılıp işe getirilmesini çok dramatik bir durum olarak değerlendirdiğini söylemek hiç zor değil)

      [Yazıyı okurken kendimi yüz yıllar konusunu işleyen ilk okul öğrencisi gibi hissettim. Çağların kapanmasına ve açılmasına neden olan olayları öğrendiğim anı düşünürken dijital öncesi bir çağda çalışanlar nasıl yapıyordu diye kendimi feci dijital ilk okul öğrencisi gibi hissettim. (Bu arada bu yılın Jet Giller yılı olduğunu ve önümüzdeki dönem için bir yazı hazırladığımı da buradan ilk kez duyurmuş olayım)]

      Bu tanımlamayı da 2019 yılına 1950’den daha fazla tutunamayız diyerek bir anda 2019 yılı koşullarını neredeyse bu yazıyı okuyanların bir çoğunun yaşından çok çok eski bir tarih ile ilişkilendirdi. Tabi bu açıklamaları yaparken günlük hayatımızın içindeki üretim, hastane, kafe veya benzeri iş yerlerini kasdetmediğini, işi ve iş yeri Lap-Top olan kişiler için geçerli olduğunun altına çiziyor. Bu açıklamadan sonra Airbnb’nin iş ilanlarının olduğu web sayfasının 800.000 görüntülenme aldığını da söylemiş olayım.

     Bence sözlerinin en önemli kısmı ise sohbetin sonunda geldi. Ofislere hala ihtiyaç olabileceğini ama “ofis bir evin yapamayacağı bir şey yapmalı” diyerek aslında tartışmaya. yeni bir boyut kattı.