Savaş her zaman bir insanlık trajedisi olmuştur. Ukrayna’da yaşanan savaş da bu yorumun doğal bir parçasıdır. Rusya’nın başlattığı savaşın etkileri tüm dünya üzerinde derin izler bırakmaktadır. Tüm boyutlarıyla savaş, çok uzun zamandır yaşanmayan ölçüde küresel bir yaşam maliyeti (cost of living) krizi yaratmıştır. Savaşın etkileri, BM tarafından konan 2030 yılı hedeflerine ulaşabilme hakkında soru işaretleri doğurmuştur.
COVID 19 ile süregelen iki yıllık mücadelenin ardından dünya aşırı kırılgan hale geldi. Bugün dünyada iş gücünün %60’lık bir bölümü pandemi öncesi gelirlerinden daha düşük miktarda gelire sahipler. En fakir ülkelerin %60’lık bir bölümü borç krizi içindeler. Gelişmekte olan ülkelerin toplum koruma kaynağı geliştirmek için ihtiyaç duyduğu paradan her yıl USD 1.2 trilyon kaybetmiş durumdalar. BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için her yıl ihtiyaç duyulan kaynak hiç olmadığı kadar yükseldi. Yıllık USD 4.3 trilyon kaynak ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Savaşın çıkmasının ardından küresel ekonominin büyüme beklentileri düşürüldü. Çok sayıda ülkenin mali dengeleri sarsıldı. Sadece mısırdaki ve buğdaydaki fiyat artışlarından dolayı hane halkının reel gelirinde %1.5 oranında bir kayıp sözkonusu oldu. Bu etkileri yaratan 3 ana faktör olduğunu söylemek mümkün. Bunlar; 1) artan gıda fiyatları, 2) artan enerji fiyatları ve 3) sıkışan mali koşullar.
Yüksek yakıt ve gübre fiyatları çiftçilerin üretim maliyetlerini artırmakta, tarımsal verimi düşürmektedir. Bu gelişme ise toplumsal istikrarı bozmaktadır. Yüksek fiyatlar faizlerin artması için baskı yaratmakta, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değerini düşürmekte, gıda ve enerji maliyetlerini artırarak kısır döngünün tekrar başlamasına neden olmaktadır.
Aslında bu konuda katastrofik koşullar yıllardır devam etmekteydi. Savaş etkiyi çok daha derinleştirdi. Birçok ülke için dayanılmaz koşullar yarattı. 2022 yılında 180 milyonun üzerinde bir nüfus gıda krizine muhatap kılmaktadır. FAO gıda fiyatları endeksi savaş başlamadan önce Şubat 2022 yılında rekor bir yüksekliğe erişti.
Gelecek yıllarda gıda güvenliği daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Eğer savaş sürerse, yeni ekim döneminde tahıl ve gübre fiyatlarındaki yükselme devam ederse, gıdaya erişim büyük bir insanlık kriz haline gelebilir. Milyarlarca insan bu koşullardan etkilenecektir. Hesaplamalara göre 94 ülkede 1.6 milyar insan krizin tek bir boyutundan etkilenirken, 1.2 milyar insan ise kusursuz fırtına yaşayacak; finansman, gıda ve enerji krizlerinin tümünden aynı anda etkileneceklerdir.
Gerçek şu; yaşananlar 21. Yüzyılın en büyük yaşam maliyeti krizidir.