Şanal, yılın ilk 6 aylık verilerinde, bir önceki yıla göre klima ihracatında yüzde 8’lik artış olduğunu ifade etti
Türkiye’de hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi klimaya olan talebi artırdı. Bu nedenle klima ihracatında hareketlenme meydana geldi. 2022’de klima sektöründe yapılan ihracat toplam 6 milyar 680 milyon dolar olarak kaydedildi. Son dönemde Türkiye’ye yapılan yatırımlarla split klima ihracatında ciddi bir artış gözlemlendiğini aktaran İklimlendirme Sanayi İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Hakkı Şanal, “Yılın ilk 6 aylık verilerine baktığımızda bir önceki yıla göre yüzde 8’lik bir artış oldu. Split klima tarafında ihracatta olumlu gelişmeler oluyor. İklimlendirme sektörü olarak toplamda bu yıl 7,2 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Bu ihracat hedefine merkezi klima sistemleri, tesisat malzemeleri, ısıtma sistemleri de dahil. Ağırlıklı olarak baktığımızda da en çok Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Yeşil Mutabakat ısıtma sistemleri ihracatını olumsuz etkiliyor
Avrupa bölgelerinde radyatör ve kombi kullanımının azaldığını belirten Şanal, “Sektörün güçlü kalemlerinde, ısıtma sistemlerinde bir önceki yıla göre düşmeler var. Bunun sebebi de Yeşil Mutabakat sonrası Avrupa ülkelerinde ısı pompası kullanımı arttı. Radyatör ve kombi kullanımı azaldı. Bundan dolayı bizim ısıtma üzerine yaptığımız ihracat tarafında bir düşüş gerçekleşti. Bu sebepten dolayı mevcut pazarımızı kaybetmemek adına sektörel firmaların ısı pompası üretimine yoğunlaşmaları gerekiyor. Ancak iç pazar çok küçük olduğundan hala ciddi bir yatırım hayata geçmiş durumda değil. Yeşil Mutabakat konusunda Avrupa Birliği ısı pompası kullanımında kullanıcıları yüzde 80 oranlarında destekliyor. Ülkemizde henüz böyle bir teşvik mekanizması çıkmadı. İlerleyen zamanlarda böyle bir mekanizma uygulanırsa sektörel firmalarda ısı pompası konusunda yatırımlarını hızlandırabilirler” ifadelerini kullandı.
İç pazarda 2022’ye göre klima sektöründe %15 büyüme
Bu yaz klimaların tedarik zincirinde yoğun bir artış gerçekleştiğini ifade eden Şanal, “Genel formatta bakıldığı zaman deprem bölgesinden kaynaklanan ihtiyaçtan dolayı artışlar oldu. Deprem bölgesine ortalama 200 bin klima gönderildi. Bu nedenle iç pazarda önceki yıla göre yüzde 15 büyüme gerçekleşti. Genel olarak normalde mayıs ayında talepler oluyordu. Fakat bu sene sıcakların geç gelmesinden dolayı haziran ayında talepler yoğunlaştı. Sektörde, şu anda deprem bölgesindeki ihtiyaçlardan dolayı tedarik zincirinde servis ve montaj noktasında aşırı bir yoğunluk var” diye aktardı.
“Artan maliyetler klima talebini etkilemedi”
Klima üretimindeki maliyetleri değerlendiren Şanal, “Hammadde tedarik zincirinde kaynaklanan fiyat artışlarından dolayı split klimada yani evsel ürünlerde geçtiğimiz yıllarda yoğun bir maliyet artışı olmuştu. Ancak bu sene fiyatlarda çok aşırı bir yükselme olmadı. Fakat ülkedeki döviz artışından dolayı bir hareketlilik oldu. Fiyatlar dövize paralel olarak artış gösterdi” dedi.
Ülke genelindeki artan maliyetlerin klimaya olan talebi etkilemediğini belirten Şanal, “Bu sene çok olumsuz etkilenmedik. Bunun sebebi, deprem bölgesinde konteyner bulunan yerlerde hava sıcaklıkları çok fazla olduğu için yaşamak mümkün değil. Klima bölgedeki temel ihtiyaçlardan biri. Oradan gelen taleplerden dolayı olumsuz bir etkilenme olmadı. Yüksek geliri olanlar klimayı yine rahatlıkla alıyorlar. Fakat orta seviyeli gelir grubundakiler ise klima alırken zorlanıyorlar. Bütçeleri yeterli olmayabiliyor” ifadesini kullandı.
