Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Yorgancılar: Orta Vadeli Program’da somut adımlar görmek istiyoruz

ender yorgancılar

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), ağustos ayı olağan meclis toplantısını gerçekleştirdi. Topantıda EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 16 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında gerçekleştirilen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda gündeme getirilen konulara değindi. İş dünyası olarak reel sektörün büyümesi için yatırım ve üretimin desteklenmesini talep ettiklerini belirtti. Yorgancılar, geleceği planlamak açısından yol haritası olarak gördükleri Orta Vadeli Program konusunda somut adımlar görmek istediklerini bildirdi.


“Fiyat istikrarında öncelik , birçok sorunu ortadan kaldıracak”

Fiyat istikrarı önceliğinin, birçok sorunu ortadan kaldıracağını belirten Yorgancılar, “Son faiz artışı, kredileri daha da maliyetli hale getirecek. Ancak, şu anda işletme sermayesi ihtiyacı olan firmalarımız, maliyete rağmen kredilere ulaşamamanın artan mağduriyeti içindeler. Bu hamle ile birlikte, devamında atılacak adımlar, açıklanacak olan Orta Vadeli Program’ın eylem adımları ve gerçekleşme süreleri bugün daha fazla önem arz etmekte. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme politikalarını destekleyen eylem adımları ile yapısal reformlar, açıkların nasıl kapatılacağı, kamuda tasarrufun nasıl sağlanacağı, programın dış finansman ayağı gibi önemli başlıklar tek tek ortaya konulmalı, rakamlarla desteklenmeli” diye konuştu.


“Maliyet arttırıcı kararlar gözden geçirilmeli”

EBSO olarak sundukları öneri paketini aktaran Yorgancılar, “Yeni Orta Vadeli Program’nın gerçekçi olması, hedefleri, politika ve uygulamalarına bağlı kalınması; ekonominin her kesiminin öngörülebilir gelecek planı için referans olabilmesi. Rakipleri karşısında rekabet şansını azaltan, ticarette dengeleri bozan enflasyonu düşürmeye yönelik kalıcı adımların hızlandırılması, kontrolsüz fiyat artışlarına engel olunması, Vergi Usul Kanunu’na göre uygun şartları oluşan enflasyon muhasebesine geçilmesinin sağlanması, ülkemizin ticari bekası için yüksek enflasyon ve kurdaki seviye ile bütçesi bozulan üreticilere yönelik uygun şartlarda kredi temin edilmesi, KOBİ’lerin mevcut kredilerinin uygun koşullarda, orta ve uzun vadeli kredilere dönüştürülmesi taleplerinde bulunduk. Ayrıca bugüne kadar kamu bankalarının finanse ettiği sistemin içine özel bankaların da dahil olabilmesi için MB’nın yapmış olduğu maliyet arttırıcı kararların gözden geçirilmesi gerekliliğini belirttik” ifadesine yer verdi.


“Vergi dilimleri, asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmeli”

Vergi dilimlerinin asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmesi gerektiğini vurguladıklarını söyleyen Yorgancılar, “Yüzde 34 oranında artan asgari ücret, diğer çalışan ücretlerini de artırdığı için sanayicilerin üstündeki yükler katlanmaktadır. Bu nedenle, zam oranı kadar SGK primlerinden de düşüş sağlanması, kamuya iş yapan firmaların kamu alacaklarında ödeme süreleri oldukça uzamıştır. Piyasadaki nakit akışının sağlanması adına ödemelerin acilen yapılması, yıllık belirlenen devlet yardımları ve destek limitlerinin enflasyon bazlı olarak çeyrek dönemler bazında revize edilmesi,TCMB tarafından döviz satım forwardının şirketlere uygun maliyetli sunulması, yüzde 40 döviz bozdurma zorunluluğu, başta hammaddesinin yüzde 90’ı ithal olan sektörler olmak üzere firmaların bozdurulan para ile aynı miktar ürün alamamasına sebep olduğundan; söz konusu zorunluluğun kaldırılması, Merkez Bankası kuru ile serbest piyasa makasının da bu kadar açık kalmaması,finansman gider kısıtlaması uygulamasına son verilmesi, kurumlar vergisinde ihracatçılara sağlanan 5 puanlık indirimden, imalatçı ihracatçı şirketlerin de yararlanabilmesi maddelerine de yer verdik” dedi.


“Maliyet düşürücü teşvikler verilmeli”

TOKİ’nin müşteri portföyüne Organize Sanayi Bölgeleri’nin de alınarak, fabrika kurulum desteği verilmesini talep ettiklerini aktaran Yorgancılar, şu maddeleri sıraladı: “OSB’lerde yapılacak tüm alt ve üst yapı çalışmalarının bedeli mukabili sanayicilerin kullanımına sunulması, İzmir’de büyük sanayi yatırımları için imara açılacak büyük çaplı arsa olmaması dezavantaj oluşturmakta olup, İzmir ili etrafında sit engellerinin çözümlenmesi, Ülke genelinde mera kanununda değişiklik yapılarak tarıma elverişli olmayan ve orman vasfı taşımayan ancak orman arazisi olarak gözüken uygun alanların sanayi arsasına çevrilmesi, İstihdamın en yoğun olduğu sektörlerden olan Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe, asgari ücret ve hammadde fiyat artışları başta Kuzey Afrika ve Balkanlar olmak üzere rakip ülkelerle rekabet şansını azaltmıştır. Emek yoğun olan bu sektöre direkt maliyet düşürücü teşvikler verilmesi, Madencilik sektörüyle ilgili, 2012 Başbakanlık Genelgesiyle %50’den fazlası kamuya ait olan kurumlardan yapılan kiralama ve tahsislerle ilgili daha önce uygun görüş alınan, ortaklık yapısında değişiklik olmayan firmaların, Cumhurbaşkanlığı Makamı’ndan tekrar görüş alma zorunluluğunun kaldırılması taleplerini aktardık.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM