Pazar, Aralık 22, 2024

Türkiye’deki banka sayısı 2022 yılında arttı

banka

Finans, otomotiv, gıda gibi birçok sektöre danışmanlık hizmeti sağlayan KPMG, bankacılığın 2022 yılına kapsayıcı bir bakış sunan ‘Bankacılık Sektöre Bakış – 2023’ raporunu yayımladı. Raporda yer verilen Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, 2021’de Türkiye’de 57 olan banka sayısı 2022 yılı sonunda 58’e ulaştı.


Sektörün 2022 yılı net kârı attı

Raporda yer alan verilere göre, 2022 yılı sonu itibarıyla sektörün aktif toplamı 14,4 trilyon TL olurken mevduat hacmi 8,9 trilyon TL’ye ulaştı. Tarihi zirveye işaret eden hacimdeki bu yükselişin ana sebeplerinden biri olarak da dolarizasyonu ve döviz tevdiat hesaplarındaki (DTH) artışı önlemek amacıyla getirilen kur korumalı mevduat düzenlemesi ve buna bağlı olarak kur korumalı mevduatlarda yaşanan artış gösterildi.

Sektörün 2022 yılı net kârı ise 2021’le kıyaslandığında yüzde 364,3 artış ile 431,6 milyar TL’ye çıktı. Pandemi sonrası dönemde yakalanabilen bu kârlılık, sektörün özkaynaklarını desteklerken sektör oyuncularının uyum kabiliyetine ve yönetsel başarılarına işaret etti.


Konut kredilerinin toplam hacmi 300 milyar TL eşiğini aştı

Rapora göre, önemli miktarda kredi büyümesinin yaşandığı son iki yıldaki sektörün kredi hacmi, 2022 yılı sonunda 7,6 trilyon TL’ye ulaştı. Döviz piyasasındaki oynaklık ve olumsuz beklentiler, ticari kredi kullananları yerli para cinsinden kredi kullanmaya yöneltti. Bu nedenle ticari kredi hacminin yarısından fazlası yerli para cinsinden gerçekleşti. Diğer taraftan faiz oranlarının düşük olmasının, insanları nakit kullanmak yerine banka kredisi kullanmaya yönelttiği görüldü.

Kredilerin alt kalemlerine bakıldığında 2022 yılı sonu itibarıyla tüketici kredilerinin toplam içinden aldığı payın yüzde 20,1’den yüzde 20,3’e yükseldiği görüldü. Tüketici kredilerinin de alt kalemlerinde ihtiyaç ve konut kredilerinin paylarını koruduğu göze çarptı. Konut fiyatlarında yıl genelinde yaşanan artışlar ve kredi faiz oranlarındaki yükselişler sebebiyle konut kredilerinin büyüme oranının diğer tüketici kredisi enstrümanlarının altında kaldığı görülse de toplam hacim 300 milyar TL eşiğini aştı. Sektörde yaşanan kredi hacmindeki büyüme ve BDDK tarafından alınan kararlar sayesinde takipteki alacakların oranı 2022’de yüzde 2,10’a geriledi. Bu oran son beş yılın en düşük oranı oldu. Sektör, 2022 yılını 163 milyar TL takipteki alacak hacmi ile kapattı. 


Sektörün mevduat tabanı 2022 yılı sonunda 8 trilyon TL’yi geçti

Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat + katılım fonu 2022 sonunda, 2021’in aynı dönemine göre yüzde 67,1 artışla 8,86 trilyon TL oldu. Sektörün mevduat tabanı 2022 yılı sonunda 8 trilyon TL’yi geçti. Toplam mevduat pastası içinde yabancı para ve yabancı paraya endeksli olan kıymetli madenler mevduatının payı 2022 yılı sonu itibarıyla yüzde 43,6 oldu. Dolarizasyona karşı alınan önlemler çerçevesinde geliştirilen ve 20 Aralık 2021 tarihinde uygulamaya konulan kur korumalı mevduat ise bu hacmin gerilemesine yol açtı. Yapılan düzenlemeler çerçevesinde DTH’larını TL’ye çeviren mükelleflerin, dönüşüm esnasında oluşan kur farkı kazançları da dâhil olmak üzere elde edecekleri faiz ve kâr paylarının vergiden istisna tutulması da önemli bir teşvik edici bir unsur olarak dikkat çekti.


Mobil bankacılık işlemi yapan kullanıcı sayısı ise 9 milyonu aştı

Yine raporda yer alan TBB verilerine göre Türkiye’de 2022 yılında aktif dijital bankacılık müşteri sayısı bir önceki yıla göre 16 milyon 549 bin kişi artarak 94 milyon 390 bin kişiye ulaştı. Bu sayının 2 milyon 301 bini ‘sadece internet bankacılığı’ işlemi yaparken, 82 milyon 304 bin kişi ise ‘sadece mobil bankacılık’ işlemi yaptı. Hem internet hem mobil bankacılık işlemi yapan kullanıcı sayısı ise 9 milyon 786 bin kişi oldu. Raporda yer alan bu rakamlar, şube bankacılığının giderek yerini dijital bankacılığa bırakmaya başladığını gösterdi.


Türkiye finans sistemi içinde yüksek paya sahip

Sektöre dair değerlendirme yapan KPMG Türkiye Bankacılık Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Kerem Vardar, “2022 yılında yasal düzenlemelerin sıklıkla değişmesinin yönetsel açıdan bankacılık sektörü için güçlükler yarattı. Bankacılık sektörünün ulusal ve global ekonomi içindeki öneminin yüksek olması ve özellikle de Türkiye’de ekonomik koşulların belirsizliği ve ayrıca bankaların Türkiye finans sistemi içinde yüksek paya sahip olması sektörü önemli bir hale getirmekte ve sektördeki gelişmelerin izlenmesini gerekli kılıyor” dedi.


Küresel çapta kriz oluşturdu

Dünya üzerinde ekonomik krize sebep olan Rusya- Ukrayna arasındaki savaşın büyük biz kriz yarattığını ve bu krizin bir risk oluşturduğunu söyleyen Varda, “Rusya – Ukrayna savaşı, küresel ekonomideki riskler, fonlama maliyetleri, sektör aktif kalitesi ve özellikle küresel çapta batan bankalar ile ilgili söylentilerin de bankacılık sektörüne ilişkin riskler oluşturdu. Bu risklerin yakından takip edilmesi gerekiyor. Bu süreçte finansal olarak güçlü olan ülkeler ve sermaye yeterlilik oranı iyi olan bankaların bu risklerden daha az etkilenmesi bekleniyor. Bu nedenle sektörün sermaye yapısının güçlü olması önem arz ediyor” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM