Cumartesi, Kasım 23, 2024

Ücretsiz aile çiftçiliği, kadınları tarımda geri plana itiyor

Çelik: Kadınların sigorta primlerini devlet karşılamalı, prim gün sayısı 7 bin 200 güne düşürülmeli


SEDA GÖK

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 15 Ekim ‘Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ için yaptığı açıklamada kadınların geçmişten bu yana tarımsal alanda, kaynakların sürdürülebilir kullanımında, gıda üretimi ve güvenliğinde önemli roller üstlendiğini ifade etti. Çelik, tarımda çalışan kadınların 3’te 2’sinin ücretsiz aile çiftçisi olarak çalışmasının onları karar alma sürecinde etkisiz bıraktığını vurguladı.

Kadın çiftçilerin BAĞ-KUR prim ödemelerinde güçlük çektiklerini de kaydeden Çelik, pozitif ayrımcılığa gidilerek sigorta primlerinin tamamının devlet tarafından karşılanmasını, emeklilik için 9 bin gün olan emeklilik prim gün sayısının 7 bin 200 güne düşürülmesi gerektiğini ifade etti.


Kadınlar, tarımda çalışan nüfusun %41’ini oluşturuyor

Kadınların tarımsal üretimde önemli görevler üstlenmesine rağmen hak ettikleri değeri göremediklerine dikkat çeken Çelik, “Çiftçi kadınlarımız, ülkemiz tarımı ve kırsal alanların mihenk taşıdır. Çiftçi kadınlarımız, tarımsal üretimde çok önemli görevleri yerine getirmelerine ve tarımda çalışan nüfusun yüzde 41’ini oluşturmalarına rağmen üretici, yetiştirici veya çiftçi olmaktan ziyade daha çok erkeklerin yardımcısı gibi görülmekteler. Tarımda çalışan kadınların istihdamı erkeklerden daha fazla olmasına rağmen kadınların yüzde 76’sının ücretsiz aile çiftçisi olması onların yönetim ve karar alma süreçlerine daha az katılmasına ve ailenin gelirinin kontrolünde de söz sahibi olamamasına neden olmakta. Büyük çoğunluğunu aile işletmelerinin oluşturduğu ülkemizde kırsalda yaşayan kadınlarımızı, gıda güvenliği ve güvencesinin sürdürülebilirliğini sağlayan aile işletmelerinin sigortası olarak görmek durumundayız” dedi.


“Çiftçi kadınların örgütlenmesine ağırlık verilmeli”

Çiftçi kadınların örgütlenmesine ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapan Çelik, “Kadınlarımıza yönelik projelerin uygulanmasından önce piyasa koşulları, dijital pazarlama ve markalaşma gibi konularda eğitimler verilmeli ve danışmanlık desteği sunularak bilgi ve becerileri artırılmalı. Çiftçi kadınlarımızın örgütlenmesine ağırlık verilmeli. Kadınlarımızın sosyo-ekonomik açılardan güçlenmesi, kırsalda yoksulluğun sona ermesi ve sayıları bine yaklaşan kadın kooperatiflerinin sayılarının daha da artırılması için kadınlarımız teşvik edilmeli, desteklenmeli, kırsal alanda kadın emeğini değerlendiren, ürünlerini pazarlamaya çalışan veya yeni girişimciliğe başlayacak kadınlara öncelik verilmelidir. Kırsalda yaşayan kadınların finansa, gelir kaynaklarına, teknolojiye kolayca erişimleri sağlanmalı, kadınların kurduğu işletmeler daha fazla desteklenmeli” değerlendirmesinde bulundu.

Çiftçi kadınların tarım sektöründe güçlenmesi ve kadın emeğinin görünür olmasının sağlanması gereğine işaret eden Çelik, “Ülkemizin son yıllarda yaşadığı en önemli sorun gençlerimizin ve kadınlarımızın kırsal alanı terk etmeleri ve bunun sonucu olarak da kırsal nüfusun yaşlanması. Bunda çiftçimizin yeterince kazanamaması, sosyal güvencelerinin olmaması, diğer bir ifadeyle kırsalda sosyo-ekonomik kalkınmanın yetersiz kalması. Kadınlarımızı ve gençlerimizi sosyal güvenceye kavuşturmanın yanında onlara yönelik özellikle ilk yatırım ve işletme maliyeti düşük küçükbaş hayvancılık projeleri gibi projeler uygulanarak pozitif ayrımcılık sağlanarak kırsalı terk etmeleri önlenmeli. Dolayısıyla kentlerde yaşayanların aldığı kişi başına milli gelirin üçte birini alan kırsalın kalkınmasını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi son derece önem arz etmekte” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM