Gezegen üzerinde kurumsal-bireysel münasebetler konjonktürel ve nicelik olarak modern sosyolojik olguların içerisinde yer aldığı toplumsal dönüşümleri giderek daha karmaşık hale getirdi. 19. asırdan itibaren gelişmelerin hukuk, insan hakları, eğitim, hümanizma, ulusalcılık, demokrasi vb üst yapı kurumları gibi genel bir şablon üzerinden girdilerinin 20. Asırdaki iktisadi uygulamaları(aplikasyon) eklenmeleri ile çıktıları alınmaya devam etti.
İki büyük savaş ve sonrası(soğuk savaş dahil) dönem altyapısı şekillenen politik sürecin varolan iktisadi altyapıya eklemlenmesi ile kapitalist dünya ekonomisinin karar ve tercihleri yönünde daha çok ekonomik güce dayanan yeni boyutunu kazandı. Bu boyutta iktisadi açıdan giderek küreselleşme olgusunun uluslar arasında iş bölümü, bireyler üzerinde tüketim formu ile ön alması sürüyor.
Ne var ki hesapta önce ideolojilerin, sonrasında kalkınma ve refah retoriklerini vurgulayan iktisadi dengelerin ölçülebilecek zaman boyutlarında şeffaf olmayan krizler ile işaret edilen devalar arasında küreselleşmenin huzuru temin etmeye matuf bir yönü olduğu konusunda şüpheler giderek çoğalıyor.
Anthony Giddens’a göre küreselleşmenin dört ana boyutu olan kapitalist dünya ekonomisi, ulus-devlet sistemi, uluslararası iş bölümü ve askeri dünya düzeni yani dört kurumun; kapitalizm, gözetim, endüstrileşme, askeri güç boyutları vardır.
Bu boyutların her birisinin kendi bünyelerinde olsun, birbirleri ile münasebetlerini etkileyebilen sızıntıları teşhis mahiyetinde ortaya koymak kabildir. Sonuncudan başlayıp, kısaca askeri güç boyutlarının nicel ve nitel özelliklerini özetleyen vaziyet planının en anlamlı verilerine göre; dünyada savunma sanayindeki en büyük ihracatçıların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin red oyu hakkı olan ülkeler olması, diğeri güvenlik sorununun hangi nedenle olsun terörist, yasadışı guruplar vasıtası ile ülke ordularının görev tanımlarının dışındaki türlü dinamiklerle hareket edebilmeleridir.
İletişim, elektronik başta olmak üzere yüksek teknolojik gelişmelerin sektörel dönüşümlerinin gelecekte öngörülen neticeleri için çeşitli belirsizlikler taşırken, varolan endüstriyel kurgusunda askeri sinai kompleksinin hükümranlığından ödün vermeyen hakimiyet çatışmasıdır.
Gözetim boyutu; soğuk savaş yılları ile başlayan ülke gurupları ekonomilerini tecrit etmek, yaptırımlar ve ambargolar ile uygulanan kurumsal yönünden, tüketim ve borçlanma manivelası ile bireye ulaşabilen, pandemi ile kısıtlayabilen, yapay zeka ve robot teknolojisi ile ihmal edilebilir kılan, çip teknolojisi ile verisel yapılandıran hayli geniş bir yelpazedir.
En son Kapitalizme gelince, küreselleşmenin toplumsal, kültürel, politik boyutundan ziyade iktisadi boyutunu öne alarak; küresel dünyanın politik güçten çok ekonomik güce dayandığı ifadesiyle modernleşmenin küreselleşmesini; küresel ekonomi ticari ve endüstriyel bağlantı merkezleri, koridorları yoluyla bütünleştirme hedefinde yürümesidir.