Cumartesi, Kasım 23, 2024

Düşük fiyatlar limon üreticisini mağdur etti

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, limonda düşük fiyatların üreticiyi mağdur ettiğini söyledi. Geçtiğimiz sene limon ihracatında yaşanan kısıtlama ve don zararından sonra bu yıl gerçekleşen yüksek rekoltenin fiyatları düşürdüğünü belirten Bayraktar, “Erkenci çeşitte limon üreticisi perişan durumda” dedi.


Rekolte yüzde 13 arttı

Limonda rekoltenin geçtiğimiz yıla göre yüzde 13,4 arttığını dile getiren Bayraktar, “Çukurova bölgesinde temmuzun son haftasından, ağustosun ortasına kadar sıcaklığın çok yüksek olması aynı zamanda nemin düşmesi erkenci limon çeşitlerinin boylarının küçük olmasına, kalitenin ve fiyatın düşmesine neden oldu. Girdi fiyatlarının yükselmesi ile artan üretim maliyetleri çiftçilerimizi zararına limon satar duruma getirdi. Limon üreticilerimiz desteklenmezse bu yıl başlayan ağaç kesimlerinin önümüzdeki yıl özellikle Çukurova bölgesinde daha da artacağı endişesini beraberinde getiriyor” ifadelerine yer verdi.


Ege limonu 2,50 TL’den satışa açıldı

Limon üreticisinin alıcı bulmakta yaşadığı sıkıntıyı vurgulayan Bayraktar, “Muğla ili TİGEM Dalaman işletmesi limonları 6 TL’den satışa çıkardı. Ancak tüccar fiyatın düşmesini bekliyor. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise limon fiyatını 2,5 TL’den açtı. Birliğimiz verilerine göre, geçen yıl limon üretici fiyatları ortalama 5,10 TL iken bu yıl ortalama 3,33 TL’ye gerilemesi, erkenci çeşit mandalina fiyatı geçen yıl 4,20 TL iken bu yıl 3,50 TL’ye gerilemesi maliyet artışları yükselen çiftçimizi hayal kırıklığına uğrattı. Çukurova bölgesinde erkenci çeşit mayer cinsi limon 0,5 TL’ye kadar düştü” diye açıkladı.


Türkiye’de limon üretimi artıyor

2021-2022 piyasa yılında önceki yıla göre yüzde 30 verim artışı yaşandığını belirten Bayraktar, “TÜİK Bitkisel Üretim 1. tahminine göre limonda 2023 yılında 1 milyon 500 bin ton üretimle bir önceki yıla göre yüzde 13,4 oranında artış bekleniyor. Narenciye üretimimizin yüzde 90’ı Adana, Mersin, Hatay, Antalya’da yapılıyor. Ülkemizde limon üretiminin yüzde 78,3’ü, greyfurt üretiminin yüzde 91,6’sı, portakal üretiminin yüzde 34’ü, mandalina üretiminin yüzde 47,5’i, turunç üretiminin yüzde 66,6’sı narenciyenin ana üretim merkezi kabul edilen Mersin ve Adana illerinde gerçekleşiyor” dedi.

Neredeyse her yıl yaşanan fiyat belirsizliğinin ve bazı yıllar arka arkaya gerçekleşen fiyat düşüşlerinin üreticileri kurdukları limon bahçelerinden vazgeçirme durumuna getirdiğine dikkat çeken Bayraktar, “Artan enflasyonla birlikte aile geçiminin daha da zor hale geldiği, üretim maliyetlerinin hızla arttığı tarımsal üretimde üretici ne kadar dayanabilir? Daha ne kadar kazanamadığı bahçesine emek verebilir? Sektörde yaşanan gelişmeler sonucu herhangi bir ihracat kısıtlama kararı alınırken, sonraki yılın planlaması yapılmalı” cümlelerini aktardı.


“Bahçe sökümleri engellenmeli”

Rekoltenin yüksek beklendiği yıllar fiyat düşüşünü engelleyen kararların alınması gerektiğine de dikkat çeken Bayraktar, “Gerekirse devlet müdahale alımı ile üretici mağduriyeti önlenmeli. Üreticiye bu günden fiyat garantisi verilerek gelecek yıllarda bahçe sökümleri engellenmeli” dedi. Çiftçinin önemli sorunlarından birisinin de işçi bulamamak olduğunu söyleyen Bayraktar, “İşçilik maliyetinin yanında diğer hasat edilen ürünlerle aynı döneme denk gelmesi sebebiyle işçi bulmakta da sorunlar arttı. Üreticilerimizin emek vererek yetiştirdiği ürünlerinin fiyatlarının düşük kalması, üreticilerimizi Tarım BAĞ-KUR primlerini ve girdi borçlarını ödeyemez duruma getirdi” diye konuştu.


“Narenciye’de biyoteknik mücadelenin maliyeti yüksek”

Narenciyede üretim artarken üreticinin kalıntı sorunu ve Akdeniz sineğiyle de mücadele ettiğine değinen Bayraktar, “Bu durumda üreticilerimizin mali yükü artıyor. Üreticilerimiz biyoteknik ve biyolojik mücadele de kullanılan tuzaklar için ciddi paralar harcıyor” dedi.

Çiftçileri zirai mücadele mali yükü ağır, zor bir dönemin beklediğini söyleyen Bayraktar, “Bu nedenle özellikle yasaklanan etkili maddelere alternatif tüm yöntemler daha fazla desteklenmeli ve bu tür bitki koruma ürünlerine kolay erişilebilir olması sağlanmalı. Çiftçilerimizin bu türden üretim maliyetleri desteklenmediği sürece diğer ihracatçı rakip ülkelere karşı dayanması ve narenciyeden para kazanması mümkün değil” ifadelerini kullandı.


“Alternatif pazarlar bulunmalı”

İhracatın hız kazanması için ihracatçıya destek verilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu: “Yeni alternatif pazarlar bulunmalı, üretimin iç ve dış pazar talebine göre kontrollü bir şekilde yapılması sağlanmalı. Tarım ve Orman Bakanlığı limondaki analiz ücretlerini düşürmeli, biyolojik ve biyoteknik mücadele destekleri artırılmalı. Narenciye üreticilerine fındıktaki gibi alan bazlı destekleme verilmeli, ucuz girdi temin edilmeli, Kooperatif ve Üretici Birlikleri işlevsel hale getirilmelidir. Narenciye fiyatlarının düştüğü yıllarda Devlet müdahale etmeli, çiftçi kaderine terk edilmemeli.”

KAYNAKTZOB
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM