Cuma, Eylül 20, 2024

Kuraklık buğday ekimini geciktirdi

Dünya genelinde ve Türkiye’de tarımı etkileyen önemli faktörlerden biri olan iklim değişikliği, buğday ekimini olumsuz etkiliyor. 2023/24 tarımsal üretim sezonunda, yağış rejiminde yaşanan düzensizlik ve değişimlerin buğdayın ekim zamanında da değişikliklere neden olduğunu belirten İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, “Yağışların yetersiz oluşu toprağın tava gelmesini sağlayamadığı için ekimlerde sarkmalar yaşandı. Geçtiğimiz üretim yıllarına baktığımızda ekim ayı sonlarında tohumlar toprakla buluşurdu. Ancak bu yıl ülke genelindeki buğday ekimlerinin henüz yaklaşık yüzde 15’i gerçekleştirilebildi. Sahadan gelen bilgilere göre bu yılki buğday ekimleri neredeyse 1-1,5 ay sarkacak gibi görünüyor. Geç ekimler doğal olarak bitkinin yetişme süresini de değiştirecek” dedi.


“Ekim alanlarında daralma olmayacak”

Kasım ayında buğday ekiminin yoğun olacağını aktaran Korkmaz, “Yağış azlığı ve kuraklık periyodunun devam ediyor olması şu an için ekim miktarı tahmininde bulunmayı zorlaştırıyor. Ancak kanaatimce özellikle İç Anadolu Bölgesi’nin ekim alanlarında önemli bir daralma olmayacağı yönünde. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde beklenen yağışların gelmesi durumunda ekim alanlarının geçtiğimiz yıla nazaran artacağını, sıcaklık ve nemin buğday için istenen seviyelerde olması durumunda ise 2023/24 rekoltesinin bir miktar da olsa artarak 22-23 milyon ton seviyelerinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Umarım bir an önce düzenli yağışlar başlar da üreticimiz tarlasına girip ekimlerini tamamlar ve bereketli bir yıl geçiririz” ifadelerinde bulundu.


“Kuraklık nedeniyle toprağın sürülmesi daha maliyetli”

Uzun süredir havaların çok kurak seyrettiğini dile getiren Korkmaz, “Şu anki hali ile toprağın altı ve üstü kuru durumda. Kurak dönemlerde uygun tarım aletlerini kullanarak toprak hazırlığı yapılabilir. Ancak kuru ve sert toprak işçilik ve mazot giderlerini arttıracağı için üreticilerimiz maliyetlerden kaçarak yağış durumuna göre biraz daha beklemeyi tercih edecek” dedi.

Kuraklığın yüksek olduğu periyotlarda toprağın sürülmesinin daha uzun ve maliyetli olacağını aktaran Korkmaz, “Yine de ekim zamanını kaçırmamak için yapılan ekimlerde susuzluktan dolayı tohumların çimlenip kök salmasında da sıkıntılar yaşanır. Belirli bir kök derinliğine suyun ulaşamaması halinde azotlu gübrelerin etkin kullanımı da azalır. Bu yüzden bir kez daha vurgulamak isterim ki yağışların başlaması henüz ekimini yapmayan üreticilerimiz için büyük önem arz ediyor” sözlerine yer verdi.


“Buğday üretiminde stratejik hareket etmeliyiz”

İklim değişikliği ve etkileri konusuna herkesin hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, “Özellikle buğday gibi temel besin maddelerimizin ham maddesi olan ürünlerin üretiminde çok dikkatli planlama yapmalı ve stratejik hareket etmeliyiz. İklim değişikliğinin etkileri, buğday ekim alanlarının değişebileceği, optimum girdi kullanımında karar süreçlerinin farklılaşabileceği, verim ve kalitenin etkilenebileceği ve uygulanacak tarım tekniklerinin değişkenlik gösterebileceği anlamlarına gelir. İklim değişikliği ile başa çıkmak ve buğday üretimini sürdürülebilir kılmak için su tasarrufu, dayanıklı buğday çeşitlerinin kullanımı ve iklim dostu tarım uygulamaları gibi stratejileri çok önemsiyorum. Özellikle, yerel veya bölgesel boyutta iklim değişikliği etkilerini anlamak ve bu etkilere uyum sağlayacak çözümler geliştirmek de çok önemli. Bu nedenle başta üniversitelerimiz gibi araştırma kurumlarına, kamu kurumlarına ve tüm bireylere iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum konusunda büyük görevler düşüyor” diye konuştu.

KAYNAKİTB
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM