Bitki bazlı gıdalar, sağlıklı yaşam ve çevre dostu bir yaklaşımın birleştiği, lezzetli ve inovatif gastronomi trendinin lokomotifi haline geldi. Bitki bazlı gıdaların özellikle Y ve Z kuşakları arasında giderek popüler hale geldiğini söyleyen Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Besleyici, keyif verici, çevre dostu ve sürdürülebilir bitkisel gıdalar geleceğin beslenmesinin mihenk taşlarını oluşturuyor. Gastronomi dünyasındaki bitkisel gıda merkezli bu dönüşüme ayrıca kültürel kabul edilebilirlik ve ekonomik olarak ulaşılabilirlik de eşlik ediyor. Bu kapsamda gıda üreticileri, restoranlar, satış noktaları da artık hayvansal ürünlere alternatif oluşturan bitki bazlı gıdaları da tüketicinin beğenisine sunuyor” diye konuştu.
Sürdürülebilir tarımsal üretim ve beslenmeyi odağına alarak bu alandaki tüm paydaşlar için öncülük etme vizyonuyla yola çıkan Akdağ, “Gastronomi dünyasının geleceği şekilleniyor ve bu değişimin merkezinde sağlıklı ve çevre dostu beslenmeye katkıda bulunan bitki bazlı gıdalar yer alıyor. Bitki bazlı gıdalar, gastronomi dünyasının geleceğini şekillendiren önemli bir trend olarak ön plana çıkıyor. Bu dönüşüm, aynı zamanda daha sürdürülebilir geleceğe doğru atılan bir adım niteliği taşıyor” dedi.
“Genç nesilde artan çevre bilinci bitki bazlı gıda trendini artırıyor”
Tüketiciler arasında bitki bazlı gıdalara olan ilginin hızla arttığına işaret eden Akdağ, “Avrupa’nın önde gelen gıda uzmanlarından trend araştırmacısı Hanni Rützler, yayımladığı Gıda Raporu 2024’te, bitki bazlı gıdaların önümüzdeki yılın en önemli trendlerinden biri olacağına vurgu yapıyor. Raporda, bu trendin, özellikle genç nesilde artan iklim ve çevre bilincinden kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Özellikle kadınlar ve Y ile Z kuşağı, bu trende daha fazla ilgi gösteriyor. Bu ilgi, sağlık ve çevre bilincinin yükselmesiyle her geçen gün daha da artıyor. ABD’deki Bitki Bazlı Gıdalar Derneği’nin Şubat 2023 tarihli raporu da bunu destekler nitelikte veriler sunuyor. Raporda, bitki bazlı gıdaların en çok hızlı ve sağlıklı yemekler sunan restoranlar olan ‘fast casual’ tarzı yerlerde tercih edildiğini gösteriyor. Bu restoranlar, bitki bazlı alternatiflere yüzde 64,7 oranında yer veriyor. Toplamda ise restoranların yüzde 48,4’ü bitki bazlı alternatifler sunuyor. Ayrıca bir başka araştırmaya göre, işletmecilerin yüzde 28’i bitki bazlı et alternatiflerini menülerine eklemeyi düşündüğünü belirtiyor” ifadelerini kullandı.
“Birçok kültür, tarih boyunca bitki bazlı beslenmeyi teşvik etti”
Le Cordon Bleu ve Auguste Escoffier Mutfak Sanatları Okulu gibi prestijli okulların bitki bazlı gıdalara özel kurslar açarak bu trende ayak uydurduğuna vurgu yapan Akdağ, “Ayrıca, gıda sistemi dönüşümü üzerinde çalışan küresel bir kuruluş olan EAT tarafından yapılan ankete göre, dünya genelinde bitki bazlı gıdaların popülerliğini artıracağını düşünenlerin sayısı giderek artıyor. 31 ülkede 30 binden fazla kişiyle yapılan ankette, her 10 katılımcıdan 4’ü, önümüzdeki 10 yıl içinde bitki bazlı gıdaların etten daha popüler hale geleceğini düşünüyor. Diğer yandan, birçok kültürün tarih boyunca çoğunlukla bitki bazlı bir beslenme izlediği unutmamalıyız. Yani bitkisel gıdalara yönelim aslında kültürel mirasımızla da örtüşüyor. Birçok kültür, tarih boyunca bitki bazlı beslenmeyi teşvik etti. Bu geleneksel yaklaşım, bitki bazlı gıdaların gelecekteki popülerliğini destekliyor” sözlerine yer verdi.
