Uyuşturucu kaynaklı ölümlerde Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında ilk 3 sırada olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sigaranın uyuşturucu kullanımında geçiş maddesini olduğunu vurguladı
Uyuşturucu başta gençler olmak üzere doğrudan veya dolaylı olarak toplumun tamamını tehdit ediyor. Yaşar Üniversitesi’nde gençlerin uyuşturucu madde bağımlılığına karşı bilinçlenmesi amacıyla, “Uyuşturucu ile Mücadelede Bilim” paneli düzenlendi.Panelin açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Bağımlılık çok ciddi bir sorun. Üniversitemizde kurulan Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu çeşitli çalışmalarda bulunuyor. Bağımlılık konusunu dörde ayırdık. İlk olarak madde bağımlılığı, izleyen aşamada alkol ve tütün bağımlılığını ele alacağız. Önümüzdeki bahar döneminde ise teknoloji ve kumar bağımlılığıyla ilgili etkinliklerimiz olacak. Üniversitemiz, öğrencilerimizin sağlığı için emniyet güçleri ile ortak çalışmalar da yürütüyor” dedi.
Türkiye, uyuşturucu kaynaklı ölümlerde ilk 3’te
Doğal olsun veya olmasın pek çok maddenin bağımlılık yaptığını anlatan Prof. Dr. Hamit Hancı, “Eroin, morfinden 2 buçuk kat daha güçlü olduğu için bağımlılığı çok yüksek, eroin kullananların yüzde 15’i ise en az bir kez intihara teşebbüs ediyor. En ölümcül olan uyuşturucu madde ise kokaindir. Esrar da ciddi bağımlılık yapar ve esrar kullanan kişilerin diğer uyuşturucu maddelerine geçişi çok kolaylaşır. Uyuşturucuya bağlı ölümler genellikle 30’lu yaşlardaki erkeklerde görülüyor. Bundan 10-15 yıl önce Türkiye, uyuşturucu kaynaklı ölümlerde Avrupa ülkelerinin arasında son sıralardayken şimdi ilk 3’e girdi” dedi.
“Madde bağımlıları AMATEM’e başvurabilir”
Madde bağımlılığı ve tedavi süreçleriyle ilgili önemli bilgiler paylaşan Uzman Dr. Başak Bağcı, “Madde bağımlılığı bir irade sorunu değil, karmaşık bir beyin hastalığıdır. Madde kullanımına bağlı ölüm hızları giderek artıyor. Kişiler, merak sonucu uyuşturucu madde kullanımına başlıyor. Bağımlılık, beyin devrelerini değiştiriyor. Sağlıklı beyinde madde isteği kontrol edilirken, bağımlılarda ise bu istek baskılanamıyor. Madde bağımlıları AMATEM’e başvurabilir. AMATEM’in Türkiye genelinde 104 merkezi ve bin 200 yatak kapasitesi var. Sigara uyuşturucuya geçiş maddesidir, genellikle madde bağımlılığı esrar ile başlıyor ve bu kişilerin yüzde 99’u sigara kullanıyor. Bir kere madde kullanım bozukluğu oluştuktan sonra tedavi ve iyileşme süreci ömür boyu devam ediyor” şeklinde konuştu.
“İnternetin Karanlık ağ bölümünde illegal ürün satışları yapılıyor”
İnternetin uyuşturucu maddeye erişilmesinde büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Ahmet Hasan Koltuksuz ise şunları söyledi:
“İnternetin üç ayrı katmanı var. Herkesin kullandığı yüzeysel alan, internetin sadece yüzde 4’lük bölümünü oluşturuyor. Derin ağ, görünmez ağ veya gizli ağ olarak da tanımlanan Deep web dediğimiz alan ise standart web arama motorları tarafından indekslenmeyen bölümlerdir. Bu da internetin yüzde 90’lık bölümünü oluşturuyor. Karanlık ağ olarak nitelendirilen ve internette arama motorlarıyla erişilemeyen Dark web ise tüm internet kullanımının yüzde 6’lık bölümünü kapsıyor. Yasadışı faaliyetlerin olduğu, illegal ürün satışların yapıldığı, suç ve terörizm gibi kötü amaçlarla kullanılan Dark web günde 2 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor. Narkotik madde temininde Dark web ve sosyal ağların kullanımı her geçen gün artıyor.”
“Önlem alınması şart”
Son yıllarda uyuşturucu kullanımında Türkiye’de verilerin korkutucu olduğunu belirten eski Emniyet Müdürü Bülent Kılıçtepe, “En güçlü bağımlılık maddesi eroin. Afyon da kötü niyetle kullanılırsa en şiddetli bağımlılık yapan bitkidir. Esrarın en büyük tehlikesi sigara sonrası basamak olarak eroine geçişi sağlaması. Uyuşturucu satıcılarının öncelikli hedefi gençler. Bazı aileler, benim çocuğumun parası yok, uyuşturucu alamaz diyor. Bu yanlış bir bakış açısı. Uyuşturucu satıcıları, parası olmayan çocukları alıştırmak için önce bedava veriyor, ardından kendilerine başkalarını da getirmesini istiyor.” dedi.
Doç. Dr. Özge Hancı ise uyuşturucu kullanımı, temini ve satışı sonrası hukuki süreçler hakkında bilgilendirdi. Hancı, “Ceza Hukuku ile ilgili bilmemiz gereken iki husus var. Birincisi, normalde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kişi işlediği suçtan ceza almaz ancak iradi bir şekilde alkol veya uyuşturucu aldıysa ve bunun etkisiyle bir suç işlemişse sanki ayırt etme gücüne sahipmiş gibi ceza ehliyetini taşır. İradi olarak alkol ve uyuşturucu alımı ceza ehliyetini ortadan kaldırmamaktadır. Uyuşturucu kullanımı 2014 öncesinde tek başına kullanım olarak suç oluşturmazken 2014 sonrasında bu da suç haline geldi” diye konuştu.