İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, kentin tasarım yönünü vurgulamak üzere faaliyetler geliştiren İzmir Akdeniz Akademisi, kentteki tüm disiplinlerdeki tasarım faaliyetlerini bir arada toplamak amacıyla 8 yıldır ‘İyi Tasarım İzmir’ etkinliğini gerçekleştiriyor. İyi Tasarım etkinliklerinin sektörel paydaşı olarak her yıl katkı koyan Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) bu yıl, ‘Modanın Dijital Dünya ile Uzlaşması’ adlı panelin ev sahipliğini üstlendi.
Ertuğrul: Dijital dönüşümü yapamayanlar elenecek
Panelin açılışında konuşan EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, İzmir’in tasarım ile anılması hedefi doğrultusunda önemli olduğunu düşündüğü İyi Tasarım İzmir etkinliğine, EGSD olarak ilk yılından beri katılım ve destek sağladıklarını söyledi. Bu yıl ana tema olarak belirlenen “UZLAŞMA” başlığı çerçevesinde ‘Modanın Dijital Dünya ile Uzlaşması’ konulu paneli planladıklarını ifade eden Ertuğrul, dünya gündeminde olan dijitalleşmenin, hazır giyim ve tekstil sektörü ile uzlaşma sürecini bu panelde değerlendirmek istediklerini belirtti.
Dijitalleşmenin sürdürülebilirlik üzerinde olan olumlu etkisinin büyük önem taşıdığını belirten Ertuğrul, “Dünyanın bugün en önemli gündem maddesi haline gelmiş olan dijitalleşme ve sürdürülebilirlik tekstil ve hazır giyim sektörlerinin uzun zamandan beri gündeminde yer alıyor. Moda endüstrisinin ülkemiz ihracatındaki yeri çok büyük. Sürdürülebilir üretim sürecine ve dijital dönüşüme ayak uydurmayanlar bu sürecin dışında kalacak. O nedenle süratli bir şekilde buna entegre olmamız gerekiyor” diye konuştu.
Kipöz: Avatar defileler zamanındayız
Panelin moderatörlüğünü yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Şölen Kipöz, panelin açılışında hazır giyim endüstrisinde dijitalleşme dönüşümünün genel bir manzarasını sundu. Veri çağının ve yapay zeka ekonomisinin moda üzerindeki etkisine değinen Kipöz, giysi imalatında akıllı fabrikalar, otomasyon, üç boyutlu modelleme, tasarımda yapay zeka ve pazarlamada artırılmış gerçeklik ve dijital etiketlerin benimseneceğine dikkat çekti. Yapay zekanın yükselmesinin yarattığı etik ve sosyal risklere değinen Kipöz, sanayi devriminde makinelerin etkisinin de benzer endişelere neden olduğunu söyledi. Modada, pandemi öncesi, dijital baskılar üç boyutlu yazıcılar, susuz boyanan kumaşlar, ütüye ihtiyaç duymayan kendi kendini temizleyen giysilerle gözlenen teknolojik yenileşimin pandemi sonrası ivme kazanarak, avatarlarla yapılan defilelere ve nihayetinde yapay zeka uygulamalarına evrildiğini vurguladı.
Kutluk: Dijital tasarım artık iş yaşamının içinde
Sun Tekstil Tasarım Müdürü Fulya Peker Kutluk, ciddi bir dijital dönüşüm içinde olduklarını ifade ederek dijitalleşmenin tasarım dünyasında olması gerektiğini söyledi. Tasarım penceresinden bakıldığında üç boyutlu dijital tasarımın iş yapış biçimlerini dönüştürdüğünü söyleyen Kutluk, müşterilere üç boyutlu tasarımları sunmaya başladıklarını ifade etti. Hayal edilen ürünün neredeyse bitmiş halini ekranlarda görmenin üretim aşamasında karara etki ettiğini ifade eden Kutluk, dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Demirkapı: Tasarımda dijitalleşme kaçınılmaz
Sürdürülebilirlik Danışmanı Mahmut Demirkapı ise dünyanın bir dönüşüm içinde olduğunu söyledi. Şirketlerin bir kar merkezi olduğunu ancak aynı zamanda topluma fayda sağlayan, toplum için iyi faaliyetler sağlayan kurumlar olma yolunda ilerlediklerini vurguladı. Tüm ülkelerin, STK’ların markaların, şirketlerin, kurumların çevresel dönüşüm içinde ilerlediğini vurgulayan Demirkapı, “İklim krizinin bunu tetiklediğini söyleyebiliriz. 2030 yılında bambaşka konuları konuşacağız. Üçüncü boyut ise dijital dönüşüm. Tüm şirketlerin ürettikleri ürün, süreç ve sistemleri nasıl sayısal hale getirip ölçebiliriz, daha hızlı bir ürün üretimini nasıl sağlayabiliriz bunun düşüncesi içindeyiz” dedi.
Tekstil ve hazır giyimde dijital dönüşümün diğer sektörlere göre biraz geri kaldığını söyleyen Demirkapı, “Ancak bu dönüşümün meyveleri son birkaç yıldır toplanmaya başladı. Tasarım gerçekten sayısal olabilir mi, bir ürünü sayısal olarak sunabilir miyiz? Son tüketiciye kadar dijital olarak ürün pazarlanabilir mi, bunun yanıtı birkaç yıl içinde herkes evet diyecek. Şimdi bazı tartışmalar olsa da birkaç yıla tartışma bile kalmayacak. Tasarımın içinde sanat da olsa, kesinlikle dijitalleşecek” diye konuştu.
Temel: 3D Designer artık bir sıfat oldu
Polytropon Pazarlama ve Satış Müdürü Rıza Temel ise yazılımların tekstil ve tasarım sürecine etkisini anlattı. Tekstil firmalarının dijitalleşme noktasında diğer sektörlerden farklı olmadığını ancak insan vücudu ile kumaşın dijitalleştirmesinin biraz daha uzun süre aldığını söyledi. Bugün ise bilgisayar teknolojisi ve yazılımlar ile bunun başarılabildiğini söyleyen Temel, “Pandemiden sonra bu süreç daha da ivme kazandı. İnsan vücudu için de avatarlar geliştirildi. Sınırları zorlamadan sınırın dışını göremezsiniz. Bu programların şirketlerde oturması ile insanlar artık kendilerine 3D Designer demeye başladı” diye konuştu.
Bağdatlı: 2017 yılından beri 3D kullanıyoruz
Hugo Boss Teknik Ürün Tasarımı Departmanı Takım Lideri Zeynep Bağdatlı ise Hugo Boss olarak 2017 yılından itibaren 3D kullanmaya başladıklarını söyledi. 2D kullanıcılarına 3D eğitimleri aldırdıklarını söyleyen Bağdatlı, “Departman içinde iki tip iş var, dijital showroom için yapılan dijital üretimler, bir de prototip için yapılan dijital üretimler var. Çok fazla kalıp bilgisi olmayan arkadaşlarımız showroom için çalışırken, kalıp tecrübesi olan arkadaşlarımız prototip için üretim yapıyor” dedi. 3D için bir laboratuvar oluşturduklarını söyleyen Bağdatlı, “3 bin materyal için bir dijital veri tabanı oluşturduk. Koleksiyonun yüzde 65’ini bu şekilde değerlendiriyoruz. Hedefimiz her ürün için bir dijital ve bir gerçek prototip yaratmak. 2024 yılının ilk bölümünde bunun ölçümünü de hedefliyoruz” diye konuştu.
