Pazartesi, Eylül 16, 2024

Yerli yenilenebilir enerjide ‘depolama’ atağı


Depolamalı hibrit ve güneş enerjisi santrallerinin kurulumlarına Türkiye yerli yenilenebilir enerji sanayisini “enerji depolama” teknolojisi ürünlerini de enerji firmalarının yatırımları ile kendi ülkemizde üreterek hız verecek. Türkiye’de üretilecek olan enerji depolamada ileri teknoloji segment ürünler Türkiye’den dünyaya ihraç edilecek.

Birincil enerji kaynakları açısından yetersiz kaynaklara sahip olan Türkiye, enerjiyi büyük ölçüde ithalatla karşılanıyor.   Türkiye’nin önemli problemlerinden cari işlemler açığının oluşmasının en önemli sebeplerinden biri, enerji ithalatı. Paris Anlaşması’nı imzalayan Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonlu bir ekonomiye ulaşma taahhüdü bulunmakta.  Net sıfır emisyon hedefi, fosil yakıt kaynaklarından yenilenebilir enerjiye dayalı bir sisteme geçişi gerektiriyor. 

Ulusal Enerji planına göre rüzgar kurulu gücünün 2028 yılında 18 GW, 2035 yılında  29,6  GW’a çıkması, güneş kurulu gücünün ise 2028 yılında  30 GW, 2035 yılında  52,9  GW’a çıkması öngörülüyor. Hedeflenen güçlerde yenilenebilir enerji entegrasyonu için en önemli unsurlardan biri, mevcut elektrik sisteminin esnekliğinin artırılması. Bu esnekliği sağlamada enerji depolama sistemleri  en kritik role  sahip.   
 
Türkiye yenilenebilir enerji sanayicileri, akademisyenler ve yenilenebilir enerjide önemli çalışmaları ile STK’lar iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve uyumu desteklemek amacıyla sanayide yeşil geçişin arkasındaki ana itici güç olacak olan “enerji depolama sistemleri” ekosistemini daha da güçlendirmek için harekete geçti.
 
Bu ortak görüşle 16 üye firma ile kurulan Enerji Depolama Sistemleri Derneği’nin başkanlığını Ankara Yıldırım Beyazıt  Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.  Dr. Kamil Çağatay Bayındır üstlendi.

“Enerji depolama teknolojisinde dünyadaki ilk 5 ülke arasına gireceğiz”

Enerji Depolama Sistemleri Derneği’nin enerji depolama sistemlerini üreten, geliştiren, bu sistemlerin uygulamasını gerçekleştiren, enerji depolama sistemleri konusunda mühendislik hizmeti veren ve yatırım yapan tüm paydaşları aynı çatı altında toplamayı hedeflediğini belirten Prof.  Dr.  Kamil Çağatay Bayındır,  “Enerji Depolama Sistemleri Derneği olarak önümüzdeki yılın ilk yarısında enerji depolama ürünlerinde yerli teknolojimizi ülke olarak dünyaya ihraç edecek fabrikalarımız açılacak. İlk etapta 3 bin üzerinde istihdam ile enerji depolama teknolojisi sanayimizde yatırımlar 2024 yılında hayata geçirilecek. Önümüzdeki 5 yılda Türkiye’nin enerji depolama sanayisi ile aynı güneş paneli üretimimiz ile olduğu gibi dünyada söz sahibi bir konuma geleceğini öngörüyoruz. Enerji depolama teknolojisinde dünyadaki ilk 5 ülke arasına gireceğiz. 

Enerji Depolama Sistemleri Derneği, sektörün gelişmesine, sektörel ihtisaslaşmaya ve dolayısıyla ülkenin enerji depolama konusundaki politika ve çalışmalarına doğrudan katkı sunma gayesiyle kurulmuştur. Ülkemizin sürdürülebilir hedefleri ve politikaları çerçevesinde, enerji depolama sistemlerinin kullanımına yönelik stratejilerin belirlenmesi noktasında katılımcı bir vizyon geliştirmek, enerji depolama sistemlerinin üretilmesi ve geliştirilmesine katkı sunmak ve uluslararası pazarda rekabet edebilen bir sektörün oluşması için çalışmalar yapmak temel amaçlarımız arasındadır” dedi.

2024 yılı içerinde sahada hareketliliğin başlayacağını belirten Prof. Dr. Bayındır, sektöre ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Depolamalı üretim tesisleri ve müstakil elektrik depolama tesisleri kurulumlarının Ulusal Enerji Planı’nda 2035 yılı için öngörülen 7,5 GW değerinin oldukça üzerinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu projelerin hayata geçmesi enerji arz güvenliği, karbonsuzlaşma ve cari açığın azaltılmasına katkıları açısından ülkemiz için önceliklidir. Depolamalı üretim tesisleri ve müstakil elektrik depolama tesisleri kurulumlarının Ulusal Enerji Planı’nda 2035 yılı için öngörülen 7,5 GW değerinin oldukça üzerinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu projelerin hayata geçmesi enerji arz güvenliği, karbonsuzlaşma ve cari açığın azaltılmasına katkıları açısından ülkemiz için önceliklidir.   

Fizibilite, piyasa koşulları ve enerji güvenliği dikkate alınarak enerji verimliliği ve yenilenebilir potansiyelden en üst düzeyde yararlanmak amacıyla “Enerji Depolama Sistemleri”nin yerli sanayisinin kurulması yönünde kamu-STK-Özel-Üniversite iş birliği ile ortak adımlar atmak üzere enerji depolamada bir “ekosistem” oluşturmayı hedefliyor. Türkiye enerji depolama sistemleri teknolojilerinin yerli üretimi için gaza basıyor. Bu ekosistem içerisinde üniversiteler, kamu kurumları, araştırma enstitüleri ve özel sektör, iklim değişikliği ve enerji dönüşümü ile kamu-özel iştirakler ve sanayici arasında da köprü görevi kurarak ilgili yurtiçi ve yurtdışı bağlantılarla iş birliği halinde, AR-GE, araştırma ve geliştirme çalışmalarını yürütecek.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM