Kimya sektörünün gerçekleştirdiği 30,6 milyar dolarlık ihracat rakamı önemli katkı sağladı
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Koordinatör Başkanı Burak Yakın, 2023 yılı sektör değerlendirmesi yaptı. İMMİB bünyesinde 2023’te toplam 87,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Yakın, bu rakamın Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 34,2’sine denk geldiğini vurguladı. Yakın, İMMİB çatısı altında bulunan sektörlerin ihracat rakamlarını şöyle sıraladı: “Kimya sektörü 30,6 milyar dolar, elektrik ve elektronik sektörü 16,2 milyar dolar, çelik sektörü 14,9 milyar dolar, demir ve demir dışı metaller sektörü 12,5 milyar dolar, mücevher sektörü 7,6 milyar dolar ve madencilik sektörü 5,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.”
2023’te İMMİB çatısı altında faaliyet gösteren sektörlerin Türkiye ihracatından aldığı pay ise kimyada yüzde 13,8, elektrik ve elektronikte yüzde 7,3, çelikte yüzde 6,7, demir ve demir dışı metallerde yüzde 5,6, mücevherde yüzde 3,4 ve madencilikte yüzde 2,6 oldu. İhracatın küresel dengeler ile ilişkisinin önemine dikkat çeken Yakın, “Türkiye’de istediğimiz kadar üretelim, ihracatı yapacağımız pazarlarda neler oluyor; o pazarlara erişim sorunları nasıl; hedef pazarların alım gücü nasıl etkileniyor gibi pek çok konuyu da yakından takip etmek zorundayız” diye konuştu.
“2024 yılı seçimler yılı olacak”
2022 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3,5 büyüdüğünü, 2023 yılında bu oranın yüzde 3’e düştüğünün altını çizen Yakın, 2024 beklentisinin de yüzde 2,9 olmasının ihracatçıları daha da rekabetçi olmaları noktasında motive edeceğini vurguladı. 2024 yılının dünya genelinde bir seçimler yılı olacağını belirten Yakın, “Türkiye, İran, ABD, Rusya gibi ülkelerdeki seçimlerin sonuçları kadar süreçleri de küresel ticareti etkileyecek. Seçim sonuçları, küresel ticareti etkileyen korumacılık eğitiminin devam edip etmeyeceğini de belirleyecek” dedi.
Küresel riskleri sıralayan Yakın, doğal afetler, Rusya ve Ukrayna savaşı, İsrail’in Ortadoğu’daki Filistin operasyonlarının yansımaları, özellikle Kızıldeniz’deki küresel gemi ticaretini riske sokan saldırılar, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının neden olduğu bir tür soğuk savaş ile AB ve Rusya arasındaki istikrarsız ortamın küresel ticareti ciddi şekilde etkilediğini söyledi. Bu faktörlerin ülke, sektör ve ürün bazında kontrolleri dışında dalgalanmalar yarattığını belirten Yakın, “Türkiye 100 yıldır yaşadığı ekonomik gelişimin getirdiği dinamizm ile her türlü kriz ortamına karşı daha dayanıklı; Türk iş insanı da iş gücü de kriz ortamlarında süreci daha deneyimli yönetiyor” ifadelerini kullandı.
“Lityum, bakır ve nikelin önemi arttı”
Küresel ekonomi yavaşlama eğilimindeyken yaratıcı olmaları, daha rekabetçi hareket etmeleri ve mevcut pazarları geliştirirken yeni pazarları da keşfetmeleri gerektiğini dile getiren Yakın, “Yeşil enerji küresel ekonomiyi dönüştürüyor. Dünya üzerindeki yaşamın sürdürülebilir olması için daha temiz enerji kaynakları geliştiriyoruz. Bu da petrol ve doğalgaz arzına hakim olan bölgelerin önemini azaltırken lityum, bakır ve nikel daha önemli madenler haline geldi. Yapay zeka ise şimdilik belirsizliğini koruyan çok önemli bir figür ve geleceğin kaderini çizmeye aday. Bizler yapay zeka teknolojisini sektörlerimizin daha verimli kullanmasını sağlamak için çalışacağız” dedi.
