Cumartesi, Kasım 23, 2024

Zeytinyağında kısıtlama ihracatı düşürdü

Er, 2023/24 sezonunun ilk 2 ayında ihracatın geçen sezona kıyasla miktar bazında yüzde 75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona gerilediğini söyledi


Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunu değerlendirdi. Er, sektörün karşılaştığı en büyük engelin 1 Ağustos 2023 tarihi itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına, 22 Ağustos 2023 itibariyle de dökme ve varilli prina yağı ihracatına getirilen ihracat kısıtlamaları olduğunu söyledi. 2023/24 sezonunun ilk 2 ayını değerlendiren Er, “Kasım ve aralıkta ihracatımız geçtiğimiz sezona kıyasla miktar bazında yüzde 75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona geriledi. Zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına gelmiş bulunmaktayız. Serbest piyasa ekonomisi şartlarının devamı sağlanmalı ve ihracat kısıtlama uygulamaları sonlandırılmalı” dedi.


“Yeni sezona 170 bin ton stok fazlasıyla gireceğiz”

Türkiye’nin 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdiğini aktaran Er, “Rekoltemiz ise 380 bin ton olarak hesaplanmakta. Afrin’den gelen yaklaşık 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağı varlığımızın oluştu. İç tüketim 160 bin ton civarında,150 bin ton ise ihracatımız söz konusu. Yeni sezona yaklaşık 170 bin ton stok fazlasıyla gireceğimiz görülmekte. Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz hafta UZZK 2023/24 sezonu için daha önce 179 bin ton olarak ilan ettiği zeytinyağı rekolte tahminini 185 bin ton olarak güncelledi. Bu veriler ışığında Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz” sözlerine yer verdi.


“Kısıtlama telafisi olmayan hasarlara yol açacak”

Son 3 yılda zeytinyağına 4 kez ihracat kısıtlaması getirildiğini vurgulayan Er, “Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık yüzde 15-20 arttı. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da yüzde 30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı ve uygulanmaya devam edilmesi durumunda, sektörümüzde telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açacak” ifadelerinde bulundu.

Er, “2023/24 sezonunun ilk 2 aylık verilerine baktığımızda, kasım ve aralıkta ihracatımız geçtiğimiz sezona kıyasla miktar bazında yüzde 75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona geriledi. Zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına gelmiş bulunmaktayız. İhracatımızın ve sektörümüzün daha fazla zarara uğramaması için söz konusu kısıtlama kararları bir an önce gözden geçirilmeli. Serbest piyasa ekonomisi şartlarının devamı sağlanmalı ve ihracat kısıtlama uygulamaları sonlandırılmalı” diye konuştu.


“Ambalajlı ürün ihracatı teşvik edilmeli”

Ambalajlı zeytinyağı ihracatını artırmanın yönteminin dökme ve varilli ürünlere kısıtlamalar getirmek değil, ambalajlı ürün ihracatını teşvik etmek olduğunu söyleyen Er, “Ambalajlı ürünlerde uygulanan ihracat desteklerin muhakkak tekrar getirilmesi gerekmekte. Sektör olarak zeytin ve zeytinyağına yönelik geçmişte uygulanmakta olan pozitif ayrımcılık devam ettirilmeli ve önümüzdeki yıllarda ürünlerimize yönelik desteklemelerin farklılaştırılarak devamı sağlanmalı. Ülkemizde üreticilere sağlanan desteklerin de düşüklüğü göz önünde bulundurulduğunda, İtalya, İspanya gibi AB üyesi ülkelerle rekabet edebilmemiz için 2022 yılı sonunda kaldırılan ihracat sübvansiyonları yerine yeni bir destek yöntemi ile devam edilmesi ambalajlı ihracatımızın artması açısından çok kritik bir öneme sahip” sözlerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM