Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), son dönemde artan yanlış bilgilendirmeler nedeniyle, ‘muadil ilaç’ ya da ‘eşdeğer ilaç’ kavramları hakkında bilgilendirme yayımladı. Piyasada bulunmayan ilaçlar nedeniyle, hastalarımıza reçetede yazılan markanın yerine, aynı etken maddeye sahip ve aynı tedavi edici etkiyi gösteren farklı ticari adı taşıyan biyoeşdeğer ilaçları sunmak durumunda kaldıklarını ifade eden TEİS, “Bu ilaçlar reçeteye yazılan ilacın muadili yani eşdeğeri ilaçlar olup yanlış ya da farklı ilaç değil” dedi.
Eşdeğer ilaçlara ilişkin açıklama yapan TEİS, “Eşdeğer ilaçlar, orijinal (referans) ilaçlarla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirlik standartlarına sahip olan, orijinal ilaçların patent koruma süreleri bittikten sonra satışa sunulmuş ürünlerdir. Ülkemizdeki eşdeğer ilaçlar; biyoeşdeğer olarak nitelendirilmekte olup, bu ürünlerin vücuda alındığında aynı biyolojik etkiyi gösterdikleri Sağlık Bakanlığı tarafından da kontrol edilip tescillendikten sonra piyasaya arzları mümkün oluyor. Ticari ismi farklı olsa da; aynı etken maddeye sahip, aynı ilaç formuna sahip ve aynı miktarda etken maddeyi içeren ilaçlar ‘eşdeğer’ olarak kabul edilir. Biyoeşdeğerliliği bilimsel olarak kanıtlanmış olmak koşuluyla eşdeğer ilaçların birbirlerinin yerine kullanılmasında hiçbir sakınca yok. Ülkemizde satılan her 100 ilaçtan 45’i ‘eşdeğer’ ilaç olup Avrupa ve ABD’de bu oran daha da yüksek. ABD’de satılan her 100 ilacın 90’ı, Almanya’da ise 70’i eşdeğer ilaç ve tüm dünyada ‘eşdeğer’ ya da diğer adıyla ‘muadil’ ilaçlar güvenle kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
“Muadil ilaç; ‘yan sanayi’ ya da ‘ikinci kalite’ ilaç değil”
Bir eşdeğer ilacın, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirlikte olduğunun altını çizen TEİS, “Hastalığı iyileştiren de alerjiye sebep olan da ilacın etken maddesi. Orijinal ilacın yerine verilen muadil ilacın, ‘muadil olduğu gerekçesiyle alerji yaptığı’ iddiası, yanıltıcı ve gerçeklikle bağdaşmayan bir bilgidir. Zira alerjinin konusu; ilacın orijinal ya da eşdeğer olması değil, içindeki etken maddesidir. Kimi bünyelerin kimi kimyasal maddelere karşı alerjik reaksiyon gösterebildiği; tedavi süreçlerinde görülebilen, hekim tarafından da öngörülmesi güç bir durum olup, kullanılan ilacın kesilmesi ile veyahut gerekli destek tedaviler ile ortadan kaldırılabilen bir durum. Eğer bir ilacın eşdeğeri (muadili) alerji yapıyorsa, orijinal ilacın da aynı alerjik reaksiyonu yaratacağı bilimsel bir gerçek. Her ilaç kullanımı, bireysel bir durumdur ve daha önce alerji yaratmamış bir ilacın, devam eden kullanımlarda farklı reaksiyonlar gösterebileceği unutulmamalı” dedi.
“Eşdeğer ilaçlar yerli üretimi artırıyor”
İlaç kullanmaya başlayan bir hastanın vücudunda oluşan kızarıklık, döküntü vb. gibi reaksiyonlar oluşması; kullanan kişinin bu etken maddeye karşı alerjisinin olduğunun göstergesi olduğuna dikkat çeken TEİS, “Bu durumun sağlık bilgi notu olarak kaydedilmesi ve sağlık kuruluşlarına yapılacak her müracaatta bu durumun bildirilmesi gerekli. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de eşdeğer (muadil) ilaçlar hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de yerli ilaç üretimini artırarak vatandaşlarımızın ilaçlara erişimini kolaylaştırıyor. Ayrıca eşdeğer ilaç uygulaması SGK tarafından 15 senedir kullanılmakta olup reçetelerin kayıt edildiği, Medula Provizyon Sistemi de buna uygun olarak kurgulanmış ve eczanelerden hekimin reçete ettiği etken maddenin, ticari markalardan bağımsız olarak vatandaşın ilaca hızlı ve ekonomik biçimde erişimini sağlıyor.Özetle; bizler istediğimiz ilaçları değil, Medula ve Sağlık Bakanlığı’nın kabul ettiği, onayladığı, eşdeğer ilaçları verebilmekteyiz. Dolayısıyla eczanelerden; eşdeğer ilaç olarak ‘yanlış’ ilaç tedarik edilmesi mümkün değil.Sağlığınız için ilaç kullanımında sosyal medyadaki asılsız ve yanıltıcı bilgiler yerine, ülke genelinde 30 bin noktada kesintisiz ilaç ve eczacılık hizmeti veren eczacılarınıza güveniniz ve ilaçlarınızı eczacı danışmanlığında alıp kullanmaya özen gösteriniz” sözlerine yer verdi.