İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, etkin bir enerji tasarrufunun ancak yalıtım ile mümkün olabileceğini söyledi
Türkiye’de yalıtım sektörünün oluşması ve gelişmesinde öncü rol üstlenen İzocam, enerji tasarrufu ve çevreyi koruma ilişkisinde toplumun farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor. Etkin bir enerji tasarrufunun ancak yalıtım ile mümkün olabileceğini söyleyen İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Doğru yalıtım uygulamaları sayesinde enerji giderlerinin azalacağını, buna bağlı olarak da karbon salımlarının önemli ölçüde düşeceğini her platformda belirtmekteyiz. Yaptığımız hesaplara göre, kurulduğumuz günden bu yana ürettiğimiz yalıtım ürünleriyle 780 milyon ton karbondioksitin atmosfere salımını önledik” dedi.
İzocam olarak sürdürülebilirliği dünyanın korunması için çok önemli bir fırsat olarak gördüklerini söyleyen Savcı, “Şirket politikalarımızı da bu doğrultuda ve en doğru şekilde uygulamaya özen göstermekteyiz. Sürdürülebilirlik politikamız çerçevesinde; çevre ve insan sağlığını gözeterek geliştirdiğimiz ürünlerin yanında, tesislerimizin de çevresel koşullar ile uyumlu olmasını önemsemekte ve tesislerimizin minimum çevresel etki ile çalışmalarını sağlayacak şekilde yatırımlarımıza yön vermekteyiz” diye konuştu.
“Çevre dostu ürünler geliştirmek tek başına yeterli değil”
Üretimden, ürünlerinin içeriğine, ambalajlarından satışına kadar olan tüm süreçlerde sürdürülebilirlik konusunu merkeze aldıklarını ifade eden Savcı, “Bu kapsamda farkındalık yaratıcı projelere imza atmaya özen göstermekteyiz. Çevre dostu ürünler geliştirmek sürdürülebilirlik açısından çok önemli olsa da tek başına yeterli değil. Ürünlerin katkısını kullanıcı ile buluşturmak ve farkındalık yaratmak önemli. Biz de çevre dostu yatırımlarımızda bu bilinçle hareket etmekteyiz” dedi.
İzocam olarak 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedeflediklerini vurgulayan Savcı, “Uzun vadedeki bu hedefimizi hayata geçirecek şekilde çalışmalarımıza yön vermekteyiz. Sera gazı emisyonlarımızın azaltılması, su tüketimlerinin ve atık su oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok projeyi 2030 ve 2050 yılı sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere detaylı olarak ele almaktayız. Bu kapsamda İzocam olarak 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az yüzde 33 azaltmayı hedefleyen yatırım planlarımızı devreye aldık ve çalışmalarımız güncellenerek devam etmekte” diye açıkladı.
Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği projeleri kapsamında Tarsus Tesisi’nde baca filtresi yatırımı yaptıklarını hatırlatan Savcı, “Tesisimizin çevresel koşullarla en uyumlu şekilde çalışmasını sağlamak üzere yaptığımız bu çevre dostu teknolojik yatırımla, dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı hedefledik” dedi. Savcı, bu yatırım ile otoritelerce normal metreküp başına 150 kütleçekim ivmesi olarak istenen sınır değerin yaklaşık 3’te 1’i seviyelerine ulaştıklarını söyledi.
Sürdürülebilirlik alanında verdikleri taahhütler çerçevesinde atık azaltımı ve enerji tasarrufuna yönelik projelerine bu yıl da devam edeceklerini belirten Savcı, “Bunların içinde yüksek sıcaklıkta fırınlarla çalıştığımız için fırın enerji kullanımını azaltıcı projeler ve kompresör verimlerinin artırılması projeleri de yer almakta. Bunların dışında toplama alanına giden atıkları tamamen sıfırlamaya yönelik projemizde çok iyi değerlere ulaştık. 2030 yılı için belirlediğimiz yüzde 72 azaltım hedefinin üstünde bir başarı göstererek yüzde 92 seviyesine ulaştık” dedi.
Sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında tesislerde kullanılan su miktarının azaltılması için de projeler yürüttüklerini ifade eden Savcı, “En son Tarsus tesisimizde gerçekleştirdiğimiz Ters Osmos’dan çıkan atık suyun geri kazanımı projesi ile deşarj edilen su kullanımında yıllık 34 bin metreküp tasarruf elde etmeyi hedefledik. Su kaynağı yönetiminin verimli kullanılması ve operasyonel mükemmellik projeleriyle birlikte tesislerimizde sürdürülebilirlik çalışmalarına başladığımız günden bugüne kadar yüzde 23 su kullanımında tasarruf sağladık” açıklamasını yaptı.
“Ambalajlarımız en az yüzde 50 geri dönüştürülebilir malzeme içeriyor”
Ürün ambalajlarının tasarımını Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde yenilediklerini hatırlatan Savcı, “Ayrıca daha az boya ve plastik kullanarak, ambalaj boyları ve kullanılan paketleme miktarlarını yeniden düzenleyerek çevre dostu bir ambalajlama elde etmiştik. Şimdi bunu bir adım daha öteye taşıdık ve içeriğinde en az yüzde 50 geri dönüştürülebilir malzeme içeren yeni ambalajlarımız ile ürünlerimizi sevk etmeye başladık. Gelecekte de gerek çevreci yatırımlarımız gerekse sürdürülebilir ve çevreci ürünlerimiz ile örnek ve öncü olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.