Cumartesi, Kasım 23, 2024

Enerji yatırımlarının teknolojiyle artırılması hedefleniyor

Akdeniz ülkelerinin önde gelen iş dünyası temsilcilerinin bir araya geldiği MID OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi’nde, bölgenin geleceği konuşuldu


Akdeniz ülkeleri ile İzmir arasında ticaret hacminin arttırılması hedefiyle düzenlenen MID OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi (Mediterranean Business Summit), İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) tarafından gerçekleştirildi. Akdeniz ülkelerinin önde gelen iş dünyası temsilcilerinin bir araya geldiği zirvede, bölgenin geleceği konuşuldu. Zirvede Akdeniz için Doğa-Pozitif Ekonomiye Yönelik Bir Yol Haritası Oluşturulması, Akdeniz Bölgesinde Gençlik ve Demokrasi, Avrupa-Akdeniz’de Ticari ve Ekonomik İstikrar Arayışı başlıklı paneller gerçekleşti. Gerçekleşen oturumlarda konuşan kanaat önderleri, geliştirilen teknolojilerle beraber enerji yatırımlarını artırabilmeyi hedeflediklerini vurguladılar.


“Yeşil enerji temiz dünya için önemli”

Akdeniz için Doğa-Pozitif Ekonomiye Yönelik Bir Yol Haritası Oluşturulması isimli panelde daha yaşanabilir bir dünya için yenilenebilir enerjinin, yeşil dönüşümün ve dijitalleşmenin önemi vurgulandı. Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, “Hepimiz dünyayı kirletmeye devam eden bir durumdayız. En önemli konu enerjinin temiz elde edilmesi. İzmir bu konuyu domine eden bir şehir” dedi.


“Enerjide bağımsız olan ekonomide bağımsız olur”

Panelin konuşmacıları arasında yer alan Aha Teknoloji Satış Direktörü Elvan Aygün, enerji depolamanın artık bir zorunluluk olduğunun altını çizdi. Aygün, “Ülke olarak zayi edilecek bir paramız yok, kaynakları kısıtlı bir ülkeyiz, ekonomik olarak güçlü değiliz, dünyada da sistem çok hızlı değişiyor. Dünyada dengeler sürekli değişiyor ve yenilenebilir enerji kaynakları bizim için en önemli konulardan biri. Dünya dijitalleşmeye devam ediyor. Enerjide bağımsız olan ekonomide bağımsız olur. İzmir’in güneş ışınımları çok etkili. Aslında bu teknoloji devrimi ile birlikte iklim teknolojisi başlığı altında dünyayı yakalayabiliriz. Bu konuda aramızda bir mesafe yok. Teknoloji değişti, artık o basamakları dünya ile eş zamanlı olarak ilerleyebiliriz” diye konuştu.


“Enerji depolama sistemlerine büyük ihtiyaç doğacak”

Enerjide bağımsızlığımızı yakalayıp karbon salınımımızı azaltmamız gerektiğini belirten Aygün, “Yakında sınırda karbon düzenlemesi gelecek, yeni enerji kaynaklarında depolamayı kullandığımızda sorunlarımızın çoğunu çözmüş olacağız. Yaşanabilir bir dünyaya ihtiyacımız var. Kendi ülkemizden, kendi şehrimizden, bölgemizden başlayarak safımızı belli edebiliriz. Yeni enerji kaynakları bizim için vazgeçilmez olacak. Doğanın bize sunduğu kıymetli hazineden sonuna kadar yararlanmak depolama sistemleri ile mümkün. Enerji ihtiyacı çok fazla artacak, enerji depolama sistemlerine büyük ihtiyaç doğacak, depolama bir zorunluluk olacak” dedi.


“Yenilenebilir enerjiyi dijitalleştiriyoruz”

Yapay zekâ çözümleriyle yenilenebilir enerjinin dijitalleşmesi için çözümler üreten bir girişim olan Werover’ın kurucu ortağı Balca Yılmaz, Werover olarak rüzgâr enerjisi alanında kestirimci ve önleyici bakım önerilerinin yanında erken aşamada hasar tespiti için sağlık izleme sistemi sunarak, işletme maliyetlerini düşürdüklerini belirtti. İklim krizinin dünyadaki en büyük problem olduğunu dile getiren Yılmaz, “Yenilenebilir enerji bu problemi çözümünde çok ciddi bir rol oynuyor. Rüzgâr enerjisi özellikle ciddi bir rol oynuyor. Ve bizim amacımız aslında geliştirdiğimiz teknolojilerle beraber buradaki yatırımları artırabilmek, buradaki problemleri minimize edebilmek. Ve aslında geçmiş dönemde bizim gibi start-upları çok fazla şans tanımladı dünyada. Dünyayı kalkındıran bu tarz sektörlerde geliştirilen teknolojilerin önemi inanılmaz büyük. Bu sektörlerde sağladığımız her yarar, her optimizasyon aslında dünyanın geleceği için” ifadelerini kullandı.


“Yeşil olduğumuzu kanıtlamak için teknolojikleşmek zorundayız”

Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme ihtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB)’nin temellerinin yeşil mutabakat kriterlerine göre atıldığını vurgulayan TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, Türkiye’nin ilk yeşil doğan OSB’si olduğunu belirterek, “Bu OSB’yi birçok nedenden kurmaya karar verdik. Olmazsa olmazımız sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümdü. Yeşil olduğumuzu kanıtlamak için teknolojikleşmek zorundayız. Bölge kalkınmasında rol oynayacak önemli bir oluşumu yaptık. Tarımda verimlilik kaybı, su krizi gibi konular bizim bölgemizi de olumsuz etkilemiş durumda. Odak konumuz, sınırda karbon vergisi mekanizmasına uygun döngüsel ekonomi. Hedefler doğrultusunda önce 2030’a kadar yapılması gerekenler çok önemli. Kaynaklarımızı maksimum verimlilikle kullanmak zorundayız. Enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarılmalı. Yeşil mutabakat kriterlerine göre OSB’mizin temellerini atmıştık. Türkiye’nin ilk yeşil doğan OSB’si olduğumuz için dünya bankası destekliyor. Dünya bankası kredisi aldık” sözlerine yer verdi.


“Türkiye 2025’te ilk offshore rüzgâr ihalesini gerçekleştirebilir”

Akdeniz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü üyesi Prof. Emre İşeri, “Batı Avrupa’nın aksine, Kuzey Denizi’nde, Güneydoğu Avrupa’da şu anda açık deniz rüzgâr tesisleri bulunuyor. Ancak en son gelişmeler, Yunanistan ve Türkiye en son Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarını Doğu Akdeniz’den alıp Avrupa pazarına çevirme niyetindeydi. Bu nedenle Türkiye Enerji Bakanlığı, Türkiye’deki offshore rüzgâr projelerini ilerletmek için, öncelikle Marmara’da ve aynı zamanda Asya’da da kapsamlı bir iş paketi ihalesi başlattı ve bu, Türkiye’nin 2025 yılında ilk offshore rüzgâr ihalesini gerçekleştirebileceğini gösteriyor. Kuzey-Batı Asya bölgesi ise Türkiye’nin en yüksek offshore rüzgâr potansiyeline sahip bölgesi olarak belirlendi” diye konuştu.


“Gençler fark yaratmak istiyor”

Zirvede diğer oturum ise Akdeniz Bölgesinde Gençlik ve Demokrasi konulu panel Prof. Dr. Erol Nezih Orhon moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelin konuşmacısı olan Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “EGİAD olarak derdimiz genç girişimcilerimizi güçlendirmek, genç işsizliğe çare bulmak. Amacımız genç girişimcileri ve genç iş insanları tek çatı altında toplamak. Genç işsizlik, yeşil ve dijital dönüşüm üzerine çalışıyoruz. Girişimcilik üzerine ciddi çalışmalarımız var. EGİAD meleklerimiz var ve 2005 yılından beri melek yatırım ağı olarak çalışmalarına devam diyor. 50 melek yatırımcımız var. Bu zamana kadar 5 binden fazla girişimci ile görüştük. Yaptığımız yatırım miktarından çok girişimcilerin yanında olmanın daha değerli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.


“Demokrasi ve sivil toplum ayrılmaz bir müttefik”

Sivil toplum ve demokrasi arasında güçlü bir bağlantı olduğunu vurgulayan Yelkenbiçer, “Demokratik rejimlerde sivil toplumun çok fazla öne çıktığını görüyoruz. Sivil toplum bir demokrasinin olgunlaşıp geliştiği bir eğitim alanı. Sivil toplum, demokrasinin kaslarını güçlendiriyor. Demokrasi ve sivil toplum ayrılmaz bir müttefik. Sivil toplum demokrasi için kilit rol oynuyor. Bir değişimin başlayacağı bir platform işlevi görüyor. Sivil toplum demokratik toplumlarda yaşam kaynağı. Toplumsal gemiyi yönlendirmeye yardımcı oluyor. Sivil toplum demokrasiyi yeniliklerle eylemlerle destekler” ifadelerini kullandı.


“İzmir’i girişimcilik şehri yapmayı hedefliyoruz”

EGİAD’ın amacının İzmir’i girişimcilik şehri yapmak olduğunu kaydeden Yelkenbiçer, “İzmir iyi bir girişimcilik şehri olabilir. Girişimcilik ruhu İzmir’de çok önemli. Girişimcilik ne kadar başarılı olursa sivil toplum o kadar benimseyecek ve demokrasiye kadar katkı koyacak. Girişimci çabaları ile kuvvetlenen bir sivil toplum daha katılımcı ve demokratik toplumu besliyor. Gençler yarının liderleri değil, günümüzü de şekillendiriyorlar” dedi.


“Ekibimle azalmadan büyüyerek, gençliği yayıyoruz”

Girişimciliğin sadece düz bir yol olmadığını dile getiren Biyoteknoloji Girişimcisi Aleyna Yıldız, “Kötülükler de bu yolun parçası. Bugüne kadar yanımda çok güçlü kadınlar, yol göstericiler oldu. Yatırımcılar sadece para veren yolu gösteren kişi değil. Bizim atamız bu kadar zor koşullarda bunları yapıyorsa, ben bu ortamda neden yapmayayım motivasyonuyla yola çıktım. Ekibimle azalmadan büyüyerek, gençliği yayıyoruz. Bize doğru yolu gösteren melek yatırımcılarımız var. Bu ülkenin kurulmasında en önemli kişi Atatürk ilkeleri ve öğretileri her zaman bizim yanımızda” sözlerine yer verdi.


“Refah bir ekonomik ortamı teşvik etmeye odaklanacağız”

Zirvedeki son oturum Avrupa-Akdeniz Ülkelerinde İş ve Ekonomik İstikrar Arayışı konulu panelde, moderatörlüğünü Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu yaptı. Panele başlarken çeşitli ve dinamik bölgede istikrarlı ve refah bir ekonomik ortamı teşvik etme hedefine odaklanmayı akataran Zorlu, “Paylaştığımız içgörü ve deneyimler, bu alandaki anlayış ve eylemlerimize önemli ölçüde katkı sağlayacak. Bu üyeler arasında daha fazla iş birliğini nasıl teşvik edebileceğimizi konuşacağız. Bugün birçok zorlukla karşı karşıyayız. Sürdürülebilirlik hedefleri veya iklim değişikliği konusunda onlardan biri olarak kendi açılarından en büyük zorluklar neler olduğunu konuşacağız” diye konuştu.


“İşverenler, yaratıcılığa ve yenilikçiliğe önem veriyor”

Dünyayı daha önce hayal bile edilemeyen bir şeye dönüştüren dijitalleşme önemine vurgu yapan Akdeniz İş Dünyası Konfederasyonları Birliği (BUSINESSMED) Kurul Üyesi Dolores Sammut Bonnici, “Bu yeni bir değişiklik. Dijitalleşme süreci pandemiden önce de bir zorunluluk olarak gelmiyordu, hızlandı ve günümüzde bir işletmenin onsuz ayakta kalması mümkün değil. Yapay zekada da birçok değişiklik göreceğiz ve hatta şu anda Avrupa’da yapay zekayla ilgili yeni yasalar çıkıyor. İş dünyamız değiştiği için eğitimin de değişmesi gerekiyor. Öğrencilerin sanayiden ekonomik paylarını alabilmeleri için önemli iki şeye ihtiyacımız var, yaratıcılık ve yenilikçilik. Tüm bunları sektör için mükemmel bir aday haline getirmek için yapılmalı. Günümüzde işverenler yaratıcılığa, yenilikçiliğe ve problem çözme zihniyetine değer veriyor. Ve bu aslında sadece işe değil, yaşam tarzımıza da uygulanabilecek bir şey. Hayatta doğru çalışan silahlara sahip olmak için çok çalışmamız gerektiği gerçeği” sözlerine yer verdi.


“Akdeniz Birliği, ülkeler arasında refahı sağlamak için kuruldu”

Yaşanan olayların ekonomiyi etkilediğini belirten Akdeniz Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdelkader El Khıssassı, “Çözüm bulmak için diplomasiye dönüyoruz ve bazen başarısız oluyoruz. Bu yüzden Akdeniz Birliği, Akdeniz’deki ülkeler arasında barışı, refahı ve iyi anlayışı tesis etme ruhuyla bir örgüt olarak oluşturuldu. Akdeniz’e dair ilk fikir 2007’de ortaya çıktı ve 2008’de oluşturuldu. İlk defa, İsrail ile ülkelerimiz arasındaki ilişkilerimizin görünürlüğünü elde ettik ve bu çatışma hakkında kesin bir anlaşmaya varmak için iki devletli çözümlere yönelik bu çözüme gideceğimizi gördük” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM