Meclisimiz İsveç’in NATO’ya katılmasına onay verdi. Yandaş medya bu onaydan ötürü CHP’ye yüklendi. Neden onay verdiniz deyip durdular. Sonra Biden ABD temsilciler meclisine ve Senato’nun dış ilişkiler komitelerinin üyelerine Türkiye’ye F-16 satışı için yazı yazdı ve “resmi satış izni sürecini başlatma niyetinde olduğunu” ifade etti. Yandaş medya “Erdoğan bu işi halletti. Şimdi ABD uçakları vermezse Amerika düşünsün” diye televizyon programları yapıyor. Ayrıca, ABD şimdi bizim gücümüzü gördü, bölgedeki askerlerini çekecek diye bir gündem geçti.
Peki durum öyle mi?
Türkiye’ye satılacak 40 F-16 uçağı ve 79 modernizasyon kiti ülkemiz için gerekli. Peki sorun nereden kaynaklandı? Reuters’ın 19 Aralık 2018’deki haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı 80 adet Patriot tipi GEM-T füzesi ve 60 diğer füzenin Türkiye’ye satışına onay verdi. Ancak, Türkiye Rusya’dan S-400 hava ve füze savunma sistemi almak niyetinden vazgeçmediğini açıkladı. Bunun üzerine Amerika Patriot füzesi için Türkiye’ye verdiği teklifi geri çekti.
Sonra ABD Türkiye’yi uyardı. F-35 savaş uçakları ile S-400’lerin ortak bir alanda bulunmasının sakıncalı olduğu, bu nedenle ABD’nin Türkiye’ye F35 için yaptırımda bulunacağı açıklandı. Bunu hem NATO daimî temsilcisi hem de savunma bakanı aracılığı ile seslendirdi. Erdoğan bunu dikkate almadı. “Trump’la konuştum, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almamız durumunda yaptırımla karşılaşacağımız yönünde bir uyarıda bulunmadı” gibisinden bir açıklama yaptı.
Erdoğan’ın açıklamalarında “Biz burada pazar değil aynı zamanda ortak üreticiyiz. Bazı parçalarını da Türkiye’de üretiyoruz” demesinde müttefiklik vurgusu mu, iş ortaklığı mı yoksa üretim “tehdidi” mi vardı, orasını bilmiyoruz. Ama Rusya’dan ilk parti S*400 sistemi gelince, ABD arada teslim ettiği F-35 uçaklarını geri aldı, pilotları eğitimden çıkardı. Ayrıca, NATO tatbikatları için gerekli olan F-16 modernizasyon kitlerinin de satışını durdurdu.
Araya bir de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği olayı da katılınca, aradan 5 yıl geçti, hala 5 yıl önceki noktadayız.
F-35’ler için ödediğimiz paralar orada kaldı. F-16’ların satış izni için ABD Temsilciler Meclisine yazı bu hafta yazıldı. İtiraz eden olmazsa bir ay içinde işlemin önü açılacak deniyor. Sonra üretim programı, sonra teslimatlar filan. Nereden baksanız iki yıl…
Türkiye kendi savaş uçağını daha hızlı üretmek durumunda ama bu damat gibi siyasi ve ticari niyetle değil, 40 yıldır Aselsan, Havelsan gibi kurumsallardaki nitelikli insangücü aracılığıyla olabilir.
ABD, Türkiye’yi 7-8 yıl oyaladı, ancak Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istediği devlet için terörist eğitiminden ve onlara silah ve para desteğinden vazgeçmedi.
Dünya lideri filan gibi gazlara gelmeden, bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin sınırlarını “vatan bir bütündür, parçalanamaz” ilkesi ile korumalıyız.
