Cumartesi, Kasım 23, 2024

Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yeşil fasulye oldu

Perakende sektör TÜİK Tüketici Güven Endeksi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, narenciye üretiminde yaşanan sorunları, girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri ve aynı marka ürünlerin marketlerdeki fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.

Ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı görüldüğünü söyleyen Bayraktar, “Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi” diye konuştu.

“Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldü” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Portakaldaki fiyat farkını yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğan takip etti. Portakal ve mandalina 5 kat, limon 4,9 kat, kuru soğan 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 TL olan portakal 20,17 TL, 5,25 TL olan mandalina 26,8 TL, 3,83 TL olan limon 18,58 TL, 5,8 TL kuru soğan 18,11 TL satıldı.”


“Üreticide en çok fiyat düşüşü %27,3 ile portakalda görüldü”

Bayraktar, “Ocak ayında üreticide 34 ürününün 24’ünde fiyat artışı olurken, 2’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti. Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu” dedi.


Şemsi Bayraktar

“Narenciye üreticilerinin sorunları devam ediyor”

Portakalda rekoltenin fazla olması ve yeterli talebin olmamasının, fiyatların düşmesine neden olduğunu aktaran Bayraktar, “Üretimin fazla olduğu narenciyede bu üretim sezonunda sorunlar bitmiyor. Erkenci limon hasadında yaşanan pazarlama sorunu hasat olgunluğuna gelen mandalina, portakal ve diğer ürünlerde de devam ediyor. Artan üretime karşılık beklenen talebin de yeterli olmaması ile ürünler dalında kaldı. Narenciye üreticileri bu yıl emeklerinin karşılığını alamadı. Bazı üreticiler ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Pazar bulamayan çoğu üretici işçilik maliyetlerini karşılayamıyor, ürünlerini toplatamıyor. Bu mevsimde yerlere dökülen mandalina, portakal ile toprağın turuncu renkle kaplandığı bahçeleri görür olduk. İhracatçıya verilen destek çiftçiye yansımadı. Çiftçiler halen işçilik giderlerine ve ürün fiyatlarına destek bekliyor, ağaçta kalan ürünlerin satılması için çözüm talep ediyor. Narenciye üreticisi alan bazlı desteklenmeli. Dalda bekleyen ürünler devlet, belediye ve benzeri kuruluşlar tarafından üreticiden alınıp, halka dağıtılmalı. Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmeli. Narenciye üreticilerine kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalı. 2023 yılı portakal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,5 azalarak 213 bin 427 ton olarak gerçekleşti. Aynı dönemde limon ihracatı yüzde 11 artarak 658 bin 849 tona, mandalina ihracatı ise yüzde 13,3 oranında artarak 927 bin 940 tona ulaştı. Bu yıl artan üretime karşı yeterli ihracat da yapılamadı. Narenciye ihracatının artırılması için yeni pazarlar oluşturulmalı, daha fazla ihracat yapılması sağlanmalı” şeklinde konuştu.


“Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişim”

Bayraktar, “Kuru soğanda her ne kadar son bir ayda yüzde 17,9 oranında artış görülse de bu sezon oluşan fiyatlar geçen yılın aynı ayında 7,6 TL olan fiyatın gerisinde kaldı. Bu üretim sezonuna maliyetin altında fiyatla başlayan üreticiler halen sabırla piyasanın canlanmasını, fiyatın yükselmesini bekliyor. Bu yılki rekolte fazlası ve ihracatın sınırlı açılması kuru soğan üreticisini mağdur etti. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek, çiftçiden alım yapmasını bekliyor. Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişimden kaynaklandı. Yeşil soğan, salatalık, marul ve patlıcanda ise arzdaki azalma ürün fiyatlarının artmasına neden oldu” ifadesini kullandı.


“Elektrik fiyatları son bir yılda %2,11 arttı”

Bayraktar, “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ocak ayında, aralık ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 12,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 7, üre gübresi yüzde 4,5, DAP gübresi yüzde 0,4 oranında arttı. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı ise yüzde 2,2 oranında düştü. Geçen yılın ocak ayına göre son bir yılda DAP gübresi yüzde 25,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 22,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 21,8, üre gübresi yüzde 16,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 15,7 oranında arttı. Süt yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 4,7, besi yemi yüzde 4,6, son bir yılda süt yemi yüzde 43,3, besi yemi ise yüzde 41 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 16,7 oranında arttı.


“Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticileri etkiliyor”

Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor. Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi. Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracı, tüketim maddesi değil. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalı. Ayrıca artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteği artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmeli” dedi.


“Aynı marka ürünlerin marketten markete fiyatı değişiyor”

Bayraktar, “Yüksek maliyetle yapılan tarımsal üretim bir taraftan tarım ürünlerinde fiyat artışına neden olurken diğer taraftan artan enflasyonla tüketicinin alım gücünü azaltıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek aynı ürün yan yana iki markette farklı fiyata satıldığı gibi aynı marketin farklı şubelerinde bile farklı fiyatlara satılıyor. Birliğimizce Ankara’da halkımızın temel tüketim maddeleri arasından seçilen 6 ürünün aynı marka ve miktarlarının 6 farklı marketteki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü” diye konuştu.

Son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde zaman zaman beklediği geliri elde edemeyen üreticilerin üretmekten kaçındığını ve tarımsal ürünlerin marketlerde birbirinden farklı yüksek fiyatlara satılması kabul edilir olmadığını vurgulayan Bayraktar, “Gıda da ürün fiyatlarının hızlı değişiminin yaşandığı bu dönemde, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileği. Normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde, 6 üründe yapılan çalışmada sadece sütte marketler arası fiyat farkının yüzde 32 oranında olması uygulanan yüksek fiyatların göstergesi. Kaldı ki tüketicilerin artan fiyatlara dayanma gücünün kalmadığını da görüyoruz. Tüketiciler yüksek fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmaktan kaçınmalı. Tüketicilerin marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerinde fiyat araştırması yapmaları önemli bir konu. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmeli. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmeli” ifadelerine yer verdi.

KAYNAKTZOB
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM