Cuma, Eylül 20, 2024

Turizm sektöründe TÜRSAB tartışması sürüyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni hazırladığı TÜRSAB Yasası, turizm sektöründe tartışılmaya devam ediyor. Yasanın güncel turizm koşullarına ayak uydurması gerektiğini, bu nedenle güncellenmesinin doğru olduğunu belirten Prontotour Genel Müdürü Hakan Öksel, yasada yer alan ve rehberliği ilgilendiren konularda açıklamalarda bulundu. 

Turist rehberlerinin en az bir dili iyi derecede konuşabilmesi gerektiğini ifade eden Öksel, “Türkçe Rehberlik uygulaması ise ancak kokartlı rehberliğe geçiş için belirli süreli bir ara dönem yapılabilmeli. Bu hak sadece rehberlik bölümlerini bitirmiş, ülke gezilerini tamamlamış ve yapılan sınavda başarılı olmuş kişilere, sınırları yetkili kurumların kararıyla belirlenmiş bir süre içerisinde tanınabilmeli” dedi.


“Sorun sadece turizm kaynaklı değil”

Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun günün koşullarına uyumlu hale getirilmesinin herkesin arzuladığı bir durum olduğunun altını çizen Öksel, “Burada gündeme gelen Türkçe Rehberlik kısmı aslında yeni bir tartışma değil. Ama yasanın bağlayıcı tarafları olduğu için konuyu iyi analiz etmek gerekir. Rehberlerin ülke turizmi için ne kadar değerli olduğunun bilincindeyiz. Türkçe Rehberlik konusunda yasa yapıcıların da rehberlik meslek birliklerinin de haklı olduğu taraflar var. Durumu doğru tespit ederek kalıcı bir çözüm ortaya konulabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Turizm alanında yüksek eğitim almış gençlerin sektörde kalabilmesi ve istihdam koşulları artırılması çağrısı yapan Öksel, “Mezunların çalışma alanları ve koşullarının sınırlı olduğu da bir gerçek. Her geçen gün turizmde kalanların sayısı maalesef azalıyor. Rehberlik ve turizm öğrencilerinin okullarını bir dili yeterli düzeyde olmadan nasıl bitirebildikleri sorgulanmalı. Bu okulların ve bölümlerin yeterlilikleri araştırılmalı, öğrenci sayıları sektörün ihtiyaçları düşünülerek belirlenmeli. Bölüm öğrencileri okullarını bitirdiklerinde en az bir yabancı dili yetkinlik düzeyinde konuşabiliyor olmaları zaten bu tartışmaları otomatik olarak ortadan kaldıracak. Eğitim ve alt yapı gibi geçmişten gelen sorunlarımız var. Bu nedenle eğitim, siyaset, bürokrasi ve akademideki kurumlarımıza büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı. 


“Türkçe Rehberlik mesleği süreli yapılabilir”

Turist rehberliği mesleğine emek vermiş, kendisini dil ve sahada geliştirmiş, alan bilgisi kusursuz olan pek çok rehber bulunduğunu söyleyen Öksel, “Mesleğin saygınlık kazanmasında bu çabalar büyük önem taşıyor. Türkçe Rehberlik fırsatıyla örneğin 3 yıl gibi bir süre konularak bir taraftan meslekte tecrübe kazanmaları diğer taraftan dil ve alan bilgisinde kendilerini geliştirme fırsatı yaratılabilir. 3 yılını doldurup sınavlarda başarılı olanlar ve bu işi yapmak isteyenler kokartlı turist rehberi olarak yollarına devam ederler. Türkçe Rehberlik mesleği süreli bir şekilde yapılabilir. Okulunu bitirmiş ve sırf dil engeli nedeniyle istihdam sorunu yaşayan gençlerimiz için bunu bir kazanım olarak görebiliriz. Öte yandan taban yevmiyeler belirlenirken yeni mezun, tecrübesi sınırlı bir meslektaşımızla on yıl ve üstünde bu mesleği icra eden meslektaşımızın aynı yevmiye ile değerlendirilmesi de üzerinde düşünülmesi gereken başka bir konu” dedi.

Rehberlerin müze-ören yerine sıkıştırılması konusunun geniş değerlendirilmesi gerektiğini belirten Öksel, “Rehberler turun yapıldığı aracın lideridir ve araçta istisnai durumlar hariç bulunması gerekir. Tur-transfer noktaları, günübirlik doğa-piknik turları, vb. durumlar çeşitlendirilerek sınırlar belirlenebilir. Unutmayalım ki turizmde kalite algısında rehberlerimiz çok önemli bir yer alıyor. Şanslıyız ki Kültür ve Turizm Bakanlığımız da konuyu hassasiyetle takip ediyor. Bu meselelerin tüm tarafları memnun edecek şekilde çözülmesini umut ediyorum” şeklinde konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM