Pazartesi, Eylül 16, 2024

İzmir için farklı bir seçim yarışı 

İzmir 1999 seçimlerinden beri oyunu sağ partileri temsil eden Büyükşehir Belediye başkanı adaylarına vermedi. Yaklaşık 25 yıldır İzmir’i sol tandanslı DSP ve ardından CHP partilerinin temsilcisi olan belediye başkanları yönetti. Sadece büyükşehiri değil, aynı zamanda ilçe belediyelerinin büyük bir çoğunluğu da CHP’nin belediye başkan adaylarını seçmekte.

İzmiri yöneten belediye başkanları ise her zaman farklı kişilikleri ve başarıları ile gündeme geldi. 2002 yılından beri Türkiye’deki bir çok büyük şehri yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi ise, Türkiye’de İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya, Adana gibi birçok büyükşehir belediyelerini yönetmesine rağmen; hiçbir zaman İzmir’de oy açısından ve de oy adedi bakımından CHP’nin yanına bile yaklaşamadı. İzmirliler Cumhuriyet İlkelerine, Atatürk’e olan bağlılıklarını her zaman sosyal demokrat bir adayın çatısı altında birleşmekte buldular. Rahmetli Ahmet Piriştina‘dan sonra Aziz Kocaoğlu İzmir’i yaklaşık 20 sene yönetti. Ondan sonra da bayrağı Tunç Soyer‘e devretti.

Tunç Soyer ise İzmir’de görevi süresince, önce tüm dünyayı saran bir Pandemi sürecinin ardından, İzmir’in son asırda yaşadığı en büyük deprem felaketini de yaşadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu depremden yüzünün akı ile çıkarken, bölgeye AFAD teşkilatı kanalıyla yönlendirilen devlet yardımının büyük bir kısmı ise atıl kaldı.

Bu süreçte edilen deneyimler 6 Şubat 2023’de yaşanılan ve 11 ili kapsayan büyük depremde çok önemli ipuçları oldu. İzmir’in bölgeye yaptığı yardım ve destek depremden bir yıl sonra bile devam etmekte.

İzmir’in uluslararası tanıtımı ve önemlisi uluslararası platformlarda İzmir’in sesinin yükseltilmesi şehrimizin son beş yılda yaptığı en büyük kazanımlardan bir tanesi idi. Pandemi döneminde İzfaş ile yaratılan sanal fuarcılık anlayışı ile uluslararası arenaya çıkabilmek bir başarıdır.

Ekonomik krizden bahsetmeye gelince. Türkiye son üç yıldır çok büyük bir ekonomik çalkantı içerisinde yaşamaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Tunç Soyer bu konuda da çok büyük gelişmelere imza attı. Türkiye’de örnek olarak alınacak ‘Başka bir tarım mümkün’ projesi ile köylünün şehre göçünü yavaşlatmak üzere çok büyük adımlar atıldı.

Evet birçok platformda dile getirilen, belediye çalışanları sayısında bir artış yaşandı fakat şehrimizde yeni iş yaratma konusunda yatırımlarını esirgeyen iktidarı da unutmamak gerekir. İş yaratma konusunda çözümün bir bölümü de İzmir Büyükşehir belediyesinden geldi.

Ayrıca bu dönemde şehrin alt yapısına yönelik çok büyük projelere imza atıldı ve bir kısmı da tamamlandı. Metro hatları, tramvay hatları, yeni otobüs seferleri ve sistemleri devreye alınarak İzmir gelecek asra doğru farklı bir adım atar konuma geldi.

Fakat anlaşılmaz bir yaklaşımla bu gelişmelere imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başta olmak üzere; ilçe belediyelerinin tüm başkanlarının hepsi birden kızağa çekilmek üzere yeniden aday olarak gösterilmedi. CHP Parti merkezi tarafından bunun adına da değişim denildi.

Partinin başındaki Özgür Özel maalesef bugüne kadar herhangi bir başarı hikayesi ile gündeme gelmemesine rağmen, başarı hikayesi yazan kişileri üstünü çizmekte hiç tereddüt etmedi.

Önümüzdeki seçimlerde belki de ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir’de Adalet ve Kalkınma Partisi ile başabaş, kıran kırana bir yarış yaşayacak. Belki başkanlık seçimini kaybetmeyecek ama çok daha önemli olduğunu düşündüğüm İzmirlilerin güvenini kaybedecek. Adaylar belirlenirken İzmirliler’e söz hakkı vermeyen CHP tahmin ediyorum vatandaşın sesinin yükseldiği seçimlerde yaptığı yanlışın bedelini de yaşayacak. 

Cemal Tükel

Diğer Yazarlar