Pazar, Eylül 29, 2024

DENİZCİLİK KİTAPLARI  O AN… KEŞİFTE HEDEFE VARMA HEYECANI

Ortaçağın sonu olan karanlık yılları şöyle bir hatırlayın özellikle tam bir kaos yılı olan 1492 yılını…

3 Ağustos 1492 Cuma – “1492’nin 3 Ağustos Cuma günü sabahın sekizinde Saltes’deki kum setinden yola çıktık. Açıktan esen sert rüzgarla, güney yönünde gün batıncaya kadar dek seyrettik. Ve 5 fersah yol katettik. (1 fersah yaklaşık 3 deniz mili). Sonra da güneybatıya ve Kanarya Adalarının yolu olan güneybatının çeyrek güneyine yöneldik.”

14 Eylül 1492 Cuma – “… Bugün ve bugünün gecesi de batı yönünde aynı seyre devam… NİNA karavelasının gemicileri bir deniz kuşları gördü. Kolomb gemicilere bu kuşların karalardan 20 fersahtan fazla uzaklaşmayacağını söyledi…”

25 Eylül 1492 Salı – Havanın durgunluğu bütün gün sürdü, sonra rüzgar geldi… Güneş batarken PİNTA dan ‘kara kara’ diye bir çığlık yükseldi. Bu ses kaptan Pinzon’un sesi olduğundan Kolomb dizleri üzerine çöküp dua etmeye başladı… Tayfalarda ‘Gloria in Excelsis Deo’ ilahisini söylemeye başladılar. Daha sonra yanıldıkları anlaşıldı…”

12 Ekim 1492 Cuma – …Gece yarısını iki saat geçe en hızlı karavela olan PİNTA’da ki gemici Triana’lı Rodrigo ilk olarak görünüp kaybolan küçücük bir ateş gördü. Ve gemiler yelken indirdi…  Sonra diğerleri de ay ışığında parlayan kumsalı gördüler…Kaptan Martin Pinzon bir el top attırdı…”  Ve tabii o zamanın normal davranışı olarak şükür duası ettiler.

Yukarıda çok azını alıntıladığımız bu satırlar, uzun yüzyıllar sonra Amerika kıtasının doğusuna ilk varan Avrupalı denizcilerin hikayesidir.

2024 yılının ilk yazısı “Dünyayı Değiştiren Seyahatler Seyahatler” adlı kitap hakkındaydı. Herkesin okuyabileceği bu deniz keşif yolculukları üzerine olan kitabı tanıtırken, Kristof Kolomb’un ilk yolcuğunun keşif anı heyecanını da yazacağımı önceden planlamıştım. Çünkü “o an” hala heyecan vericidir. Üstelik yıllar önce Türkçe olarak yayınlanmış çok bilinmeyen bir kitap olarak duruyor.

Kristof Kolomb hakkında pek çok kitap yayınlanmış ve Türkçeye çevrilmiştir. Kolomb’un doğum yeri tartışması, kişiliği, eğitimi, kariyeri ve planları gibi konular bu kitaplarda pek çok kere irdelenmiştir. Ama keşif anı tektir. Amiralin jurnalini kaleme alan Santa Maria karakası seyir subayı Juan de la Cosa yazmıştır. Yukarıdaki satırlardan özet olarak okuduk. Düşünün bilinmez bir okyanusta seyrediyorsunuz. Ama henüz seyir bilgileri yeterli değildir. O zamanki yöntem; olabildiğince, kutup yıldızı açısı yardımıyla, aynı enlemde kalmaya çalışarak seyir şeklindedir. Kronometre henüz yok. Seyrettiğiniz bölge meteorolojik şartlarını hiç bilmiyorsunuz. Geçtiğiniz bölgede okyanus akıntılarına hakim değilsiniz. Tabii endişe, sıkıntı ve beklenti üst düzeyde ve gemicileri sakin tutmak zorundasınız. Günümüzden bakınca zor şartlar doğrusu…

1492 yılı, acılarıyla büyük savruluşlarla karanlık çağ denen Orta Çağın sonuna gebedir. Din adına toplu katliamlar farklı dinlerden olanların yaşadıkları yerlerinden sürülmesi, acılar, sürgünler, diri diri yakılmak da dahil din adına türlü işkenceler Avrupa’yı kasıp kavurmaktadır. Derken Kristof Kolomb diye bir kaptan çıkıyor, yukarıdaki yaşananları satırlara dökülmesine neden oluyor. Öte yandan sonraki yüzyılları hatta günümüzü bile biçimlendirecek olan olaylara neden olacaktır!..

Ama bunu biliyor muydu? Sanmıyorum o sadece Hindistan’a ulaşmayı umuyordu. Kitabın çevirisini ve derlemesini yazınımıza kazandıran grafiker, şair ve çevirmen sanatçı Sait Maden’dir.

Açıklamaları ekleri ve kaynakçasıyla kitabın künyesi şöyle: Kristof Kolomb – Seyir Defterleri, Çekirdek Yayınları 1999, 235 sayfa.

Sait Keresteci

Diğer Yazarlar