Kılıç, “Gıdadaki enflasyon, genel olarak maliyetler, komisyon bedelleri ve KDV’ler düşmedikçe lokantalardaki fiyatların da düşme ihtimali yok”
GÜLCİHAN ALTINKAYA
Türkiye’de her geçen gün artan enflasyonist ortamın en çok etkilediği sektörlerden biri de lokantalar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılının ocak ayı enflasyon verilerine göre, fiyat artışının en fazla olduğu sektörler yüzde 92,27 ile oteller ve lokantalar oldu. Gıda, kira, doğal gaz ve mazot gibi kalemlerde artan maliyetlerin esnafı zor durumda bıraktığını söyleyen İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, bunların da lokantalardaki fiyatlara yansıdığını belirtti. Kılıç, “Gıdadaki enflasyon, genel olarak maliyetler, komisyon bedelleri ve KDV’ler düşmedikçe lokantalardaki fiyatların da düşme ya da sabit kalma ihtimali yok” dedi.
“Esnafın maliyetleri düşmüyor”
İşletmelerin maliyetlerinin her geçen gün arttığını söyleyen Kılıç, “Ülkemizde enflasyon hiç durmadığı için esnafın maliyetleri de düşmüyor. Aksine her geçen gün yükseliyor. Ancak kendimiz üretip tükettiğimiz zaman bunun önüne geçebiliriz. Ancak ürünler ithal olarak geldiği zaman bu maliyetlerin düşme şansı hiç yok. Örneğin lokantalara et yurt dışından ithal olarak geliyor ama sakatatın ithali yok. Et, ithal geldiği zaman kesim az olunca sakatat az çıkıyor fiyatı da her gün yükseliyor. Bunun önüne geçemiyoruz ve esnafımızı zora sokuyor. Etin kilosu 480 TL’ye ulaştığı bir kilo domatesin 30-40 TL olduğu bir yerde bizde hiçbir şeyi ucuza satamıyoruz. Özellikle şimdi kış döneminde sebzeler bile çok pahalı. Enflasyon düşük değil. Doğal gaz, mazot, elektrik ve dükkan kiraları her geçen gün artıyor. Gıdadaki enflasyon, genel olarak maliyetler, komisyon bedelleri ve KDV’ler düşmedikçe lokantalardaki fiyatların da düşme ya da sabit kalma ihtimali yok” diye konuştu.
“Denetim ve kontroller artırılmalı”
Fiyatlar yükseldikçe vatandaşın alım gücünün düştüğünü ifade eden Kılıç, “Sokağa çıktığınızda dükkanlar bomboş. Örneğin; kendi işletmemde çorba konusunda iddialıyız. Ancak fiyatlarımız piyasadan yüksek olmamasına rağmen müşteri gelmiyor. Bunun da kontrol edilmesi ve denetim altına alınması lazım. Yeni fiyat tarifesi çıkardık ve yılbaşından sonra zorunlu oldu ama maalesef çıkardığımız fiyat tarifelerini maalesef kimse almıyor. Onun için sıkıntılarımız büyük. Sürekli aldığımız ürünleri her hafta farklı fiyata alıyoruz. Fiyatlar asla sabit durmuyor. Çünkü denetim ve kontrol yeterli değil. Onun için esnaf olarak mecburen zam yapmak zorunda kalıyoruz. Yoksa başka türlü ayaklı durma şansımız yok” dedi.
“Sektör yok olma noktasına geldi”
Maliyetlerin ve personel giderlerinin çok yüksek olduğunu belirten Kılıç, şunları söyledi: “Çalışacak eleman bulamadığımız için elemanların istedikleri maaşı veriyoruz. Yetişmiş personel olmadığı gibi yetiştireceğimiz eleman da yok. İstihdam İçin Mesleki Eğitim Programı (İMEP) ile ortaklaşa bir eğitim salonu oluşturmak için okulla ve öğretmenlerle anlaştık. Maalesef yetiştirecek eleman bulamadık. Mesleki eğitim kapsamında bu sektörlere eğilmesek, eğitim sistemini düzenlemesek maalesef sektör yok olma noktasına geldi.”