Cumartesi, Kasım 23, 2024

“Vergi sistemini yeni baştan tasarlamalıyız”

Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, reel sektör firmalarının krediye erişimde büyük zorluklar yaşadığına dikkat çekti.

Kobilerimize destek vermesi ve uygun finansman imkanlarına ulaşmalarının sağlanması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Ayrıca her geçen sene daha da karmaşık hale gelen, yatırım ve üretim yapmayı zorlaştıran vergi sistemini yeni baştan tasarlamalıyız. Öte yandan OECD endeksinde, İskandinav ülkeleri dahil en katı işgücü piyasası bizde. Bundan da herkes muzdarip. İşverenlerimiz daha fazla istihdam sağlayabilecek, mevzuatımız adeta bunu caydırır halde. Vatandaşlarımızın da daha fazla iş imkanına ulaşmalarına, daha çok kazanmalarına engel çıkarıyor. İstihdamı cezalandıran değil, ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı” dedi.


“Yatırım yeri sorununu çözmeliyiz”

Yatırım izin süreçlerinin çok karmaşık olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, “Üstelik yatırım sürecinde başına ne gelecek, hangi mevzuat değişiklikleriyle, hangi farklı bürokratik yaklaşımlarla karşılaşacak, yatırımcılarımız bunları bilmiyor, öngöremiyor. Bu da yatımların istediğimiz hızda artmasını engelliyor. Bu nedenle; yatırım izinleri ve devlet teşviklerinin tek noktadan takibi ve koordinasyonu sağlanmalı. Son olarak yatırımların önünü açabilmek üzere, yatırım yeri sorununu çözmeliyiz. Sanayi yatırımlarının ülke yüzölçümü içindeki payı nedir diye baktığımızda, Almanya’da yüzde 4, İtalya’da yüzde 2,8, OECD ortalaması bile yüzde 2,4. bizdeyse sadece binde 3” diye konuştu.


İş dünyası öngörülebilirlik istiyor

Sanayinin, küresel rekabette ayakta kalabilmesi için, dünyadaki rakiplerinin 10’da biri kadar bir alanda faaliyet gösterdiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Sanayi arazilerinin artırılasına ilişkin bir master plan hazırlanmalı. Ve arsa alımıyla bina inşaatına ilişkin finansman çözümleri geliştirilmeli. Böylece sanayicimiz kısıtlı sermayesini daha verimli alanlarda yatırım yaparak değerlendirmeli. Yine bu kapsamda İç Anadolu-Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlanmalı. Geçen sene asrın felaketi kabul edilen çok büyük bir deprem yaşadık. Yeni sanayi havzasıyla, bir taraftan Marmara’daki riski azaltabilir, aynı zamanda da yüksek teknolojili ve daha büyük katma değerli yatırımlar için Marmara’da alan açabiliriz. İş dünyası olarak her şeyden önce öngörülebilirlik istiyor, geleceğe dair yol haritası bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM