Yapay zekânın pazarlama dünyasını çeşitli şekillerde etkilediğini ve fark yarattığı çok fazla nokta olduğunu belirten İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, pazarlama ve iletişim dünyasındaki yapay zekâ fırtınasının neleri değiştirebileceğine dikkat çekti. Yapay zekânın müşteri sadakati sağlama konusunda yardımcı olduğunu belirten Selvi, “İletişimcilerin pazarlama kampanyalarını kişiselleştirmesine ve deneyimleri bireysel müşterilere göre uyarlamasına da olanak tanıyor. Yapay zekâ algoritmaları, müşteri verilerini ve davranışlarını analiz ederek yüksek düzeyde hedeflenmiş içerik, öneriler ve teklifler oluşturabiliyor. Bu düzeyde kişiselleştirme, müşteri katılımını, memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Gelecekte de artırmaya devam edecek” dedi.
“Müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek kolaylaşıyor”
Yapay zekâ algoritmalarının geçmiş verileri ve dış faktörleri analiz ederek kalıpları belirleyebildiğini ve gelecekteki sonuçlar hakkında tahminler yapabildiğini söyleyen Selvi, “Böylelikle pazarlama stratejilerini optimize etmek, kaynakları etkili bir şekilde tahsis etmek ve müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek kolaylaşıyor” dedi. Yapay zekâ destekli araçların, pazarlama ve iletişim profesyonellerinin çok büyük miktarda veriyi hızlı ve doğru bir şekilde işlemesini ve analiz etmesini sağladığına dikkat çeken Selvi, “Makine öğrenimi algoritmaları, insanların tespit etmesi zor olacak kalıpları, eğilimleri ve korelasyonları belirleyebiliyor. Bu, pazarlamacıların müşteri davranışı, tercihleri ve pazar eğilimleri hakkında değerli bilgiler edinmesine yardımcı olarak daha bilinçli kararlar alınmasına olanak tanıyor” diye konuştu.
Yapay zekâ destekli sohbet robotları ve sanal asistanların da gerçek zamanlı müşteri desteği sağladığını ifade eden Selvi, “Hiç yorulmadan çalışan bu yeni iş arkadaşlarımız; soruları yanıtlıyor, sorunları çözüyor ve çeşitli süreçlerde kullanıcılara rehberlik ediyor. Her zaman istediğimiz cevapları alamasak da kullanıcının belli başlı sorunlarına çözüm sunduğu aşikâr. Bu yapay zekâ sistemleri, müşteri sorgularını anlamak ve yanıtlamak için doğal dil işlemeyi (NLP) ve makine öğrenimini kullanarak insan müdahalesine olan ihtiyacı azaltırken müşteri hizmetlerini de iyileştiriyor” dedi.
“Yatırım getirisinin artmasına yardımcı oluyor”
Yapay zekâ destekli reklam platformlarının hedeflenen reklamları en alakalı kitlelere ulaştırmak için verilerden ve algoritmalardan yararlandığını anlatan Selvi, “Makine öğrenimi algoritmaları; potansiyel dönüşümü gösteren özellikleri, ilgi alanlarını ve davranışları belirlemek için kullanıcı verilerini analiz ediyor. Bu durum iletişimcilerin reklam kampanyalarını optimize etmesine, yatırım getirisini artırmasına ve ilgisiz kitlelere akan reklam harcamalarını azaltmasına yardımcı oluyor. Yapay zekâ aynı zamanda rekabet analizi ve pazar araştırması süreçlerini otomatikleştirip hızlandırabiliyor. Bu, pazarlamacıların rekabet ortamı hakkında bilgi sahibi olmalarına ve verilere dayalı kararlar almalarına katkı sağlıyor” diye konuştu.
Potansiyel itibar risklerini belirleyebiliyor
Yakın gelecekte yapay zekâ ile kriz yönetimi yapmanın da kolaylaşacağını vurgulayan Selvi, “Yapay zekâ, iletişim ekiplerine büyük miktarda veriyi analiz ederek ve gerçek zamanlı uyarılar sağlayarak krizleri izleme ve yönetme konusunda yardımcı olabilir. Yapay zekâ destekli araçlar; olumsuz duyguları tespit edebilir, potansiyel itibar risklerini belirleyebilir ve iletişim uzmanlarının hasarı azaltmak için hızlı ve uygun şekilde yanıt vermelerine destek olabilir. Yapay zekâ, kriz müdahale stratejilerini bilgilendirmek için tarihsel krizlere ilişkin içgörüler de sağlayabilir. Ama yapay zekâ aynı zamanda veri gizliliği, algoritmik önyargı ve insan gözetimi ihtiyacı gibi etik konuları da gündeme getiriyor. Bu yüzden otomasyon ile insan müdahalesi arasında doğru dengeyi kurmak, pazarlamada yapay zekadan etkin ve sağlıklı bir şekilde yararlanmak için oldukça önemli” ifadelerine yer verdi.