Yoğun ve organize disiplin alanı, özünde saklı duran ve korunan zihinsel çekirdeğin dokuduğu, Zweig’ın ‘Yıldızın Parladığı Anlar’ tabirine uygun, aynı zamanda hedefe giden yola sabit (kendi gücüne) kilitlenmiştir. Bir münasip biçimde, tecrübe ve bilginin dikkate alındığı “geçmişini bilmeyen, geleceğini göremez” vizyonu ile birlikte hareket eder. Bilvesile her merhale için sebep-sonuç ilişkilerine bağlı şartlar, ihtimallere karşı kullanılacak araçlar ve usuller ile bunlar üzerinden yapılacak karar ve tercihler ile donanmıştır. Bir misyon ve aksiyon oyunu olup, geçmişten geleceğe uzanan “medeniyetler yolu”nu temsil eder.
Yaygın ve doğal disiplin ise yapısı itibarı ile ezeli ve devasa kaynaktır. Her şeyin kendi içinden doğmasına, filizlenmesine ve engin potansiyeline rağmen yukarıda bahsedilen manada yoğun ve aksiyoner değildir, heterojendir. Kuşattıkları ile olanı biteni, tarihi akışı izleyen, kaydedendir; “İnsanlık alemi”ni kastediyoruz. Yaşamın akışında mevcut şartların dışında ortaya çıkan her yeni bir unsurun bünyenin kabul etmeyeceği, kanıksanmış düzenin işleyişini, dengelerini bozabilecek bir değişim olarak görme eğilimi daima mevcuttur.
“Dağ dağ’a küsmüş, dağ’ın haberi olmamış” kabilinden tabii ve sosyal hadiselerin türlü orantısız etkinliklerine atıf yapılabilir.. Diyebiliriz ki, sosyal hadiseler, tabii sahnede cereyan eden sanal gösteriler dizinidir. “Medeniyetler Çatışması”, “Tarihin Sonu”, ” Büyük Satranç Tahtası” vb. yayınların, yoğun ve organize disiplin stratejistlerinin, sivil toplum kuruluşlarının kurumsal ve bireysel düzey nezdindeki lobicilik faaliyetleri ve gayretleridir. Bağımsız düşünce temelli olup, kendinden menkul arayış ihtimallerini de tekelci bir zihniyetin anlayış araç ve usulleri ile kendi disiplini içerisinde masseder. Bu cümleden olarak sosyal, siyasal, kültürel birikimler, mebzul miktarda ihtimal hesapları üzerinde belirsiz görüntüler verir. Ne var ki bütün bu süreç tabii bir platformda oynandığından mıdır nedir, türlü ihtimal hesapları; sergilenen sahnenin şartları doğrultusunda netice verecektir. Mesela bilimsel laboratuvar deneyini “normal şartlar”altında takip etmek bir bakıma “sahnenin şartlarına” tabi bulunmaktan başka nedir ki?
Bir illüzyon gösterisi ne kadar başarılı olursa olsun, başarıya kilitlenmiş tüm unsurları, istikametleri ve mebzul ihtimalleri, tercihleri, gösterisinden ari olan; hakikatin hakim kerameti ve tecellisidir.