Cumartesi, Nisan 27, 2024

“Enflasyon hedefinin tutması giderek zorlaşıyor”

Ankara Sanayi Odası (ASO) Mart ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonu düşürmenin maliyetinin en çok sanayicileri etkilediğini belirterek, “Geçici olacağını düşündüğümüz maliyete katlanmaya razıyız. Yeter ki enflasyon düşsün artık önümüzü görelim” dedi. Para politikasında başlayan sıkılaştırma sürecine mutlaka maliye politikasının da eşlik etmesi gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Aksi halde enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılamayacaktır. Kamu tasarruf politikaları ivedilikle devreye sokulmalıdır” diye konuştu. Seçimlerin ardından güven unsurunu pekiştirecek adımların daha hızlı ve kararlılıkla atılmasının şart olduğunu söyleyen ASO Başkanı Ardıç, “Belirsizlik ortamında, politika yapıcılarının gelecek ile ilgili tahminlerinde tutarlı davranmaları ekonominin dengelenmesi açısından olumlu olacaktır. Plan ve programların, kamuoyunu ikna etmesi, belirsizliğin ve öngörülebilirliğin ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Ardıç, “Başta ekonomi olmak üzere; sosyal, eğitim ve hukuk alanında yapısal reformların gerçekleşeceği bir dönemin hepimizin ortak temennisi olduğunu düşüyorum” dedi.

Ankara Sanayi Odası Mart Ayı Meclis Toplantısı ASO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. ASO Meclis Başkanı Celal Koloğlu Başkanlığında yapılan toplantıda, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, güncel ekonomik gelişmeleri değerlendirdi, iş dünyasının beklentilerini dile getirdi.

Hafta sonu yapılacak yerel seçimlerin demokrasiye yaraşır, barışçıl ve güvenli koşullarda, huzurla gerçekleşmesini temenni eden Ardıç, “Ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Seçimin ardından içerde ve dışarda güven unsurunu pekiştirecek adımların daha hızlı ve kararlılıkla atılmasının şart olduğunu belirten Ardıç, “Mevcut rasyonel politikaların devam etmesi gerekiyor. Gerekli görülmesi durumunda, ekonomi yönetiminin daha kapsayıcı tedbirler alması, makroekonomik istikrarın sağlanması açısından önemli olacaktır” dedi.


“Yapısal reformların gerçekleşmesi ortak temennimiz”

Yerel seçimler sonrası Türkiye’de 4 yıl boyunca seçim olmayacağını hatırlatan Ardıç, “Başta ekonomi olmak üzere; sosyal, eğitim ve hukuk alanında yapısal reformların gerçekleşeceği bir dönemin hepimizin ortak temennisi olduğunu düşüyorumÜlkemizi kalkınma hedeflerine ulaştıracak, uzun vadede ekonominin istikrara kavuşmasına önemli katkı sağlayacak reformların yapılması gerekiyor” diye konuştu.

Ardıç, “Seçimden sonra, başta ekonomi ve hukuk olmak üzere birçok alanda yapılacak reformlarla mevcut tablonun pozitife döneceğine gönülden inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Ekonomik ve sosyal hayatı tahrip edici sorunlara yol açan yüksek enflasyonun ülkelerin en çok kaçındığı problem olduğunu ve enflasyonun Türkiye’de yüksek seviyede seyretmeye devam ettiğini belirten Ardıç, şunları söyledi:

TUİK’e göre Şubat ayında yüzde 4,53, yılın ilk 2 ayında birikimli enflasyon yüzde 11,54 arttı. Yıl sonu yüzde 36 hedefinin tutması için yılın sonraki 10 ayında aylık enflasyon artışının yüzde 2’ye düşmesi gerekiyor. Bu da giderek zorlaşıyor. Yüksek enflasyonu düşürmenin maliyetinin en çok biz sanayicileri etkilediğini biliyoruz, lakin yüksek enflasyondan kurtulmak için geçici olacağını düşündüğümüz maliyete katlanmaya razıyız. Yeter ki enflasyon düşsün artık önümüzü görelim. Enflasyonun yüksek seyri reel sektörün yatırım kararlarında belirsizliğe neden olmaya devam ediyor. Üretim maliyetleri yükselirken, işletme sermaye ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Enflasyon sorunu kalıcı olarak çözülmedikçe yatırım iştahının azalmaya devam edeceği unutulmamalıdır. Müdahale ne kadar gecikirse katlanılması gereken maliyet de o kadar yüksek olacaktır. Toplumun tüm kesimlerince desteklenen kredibilitesi yüksek bir para politikasının, enflasyonda düşüş sürecinde önemli bir çıpa etkisi yaratacağına inanıyoruz.”


“Kamu harcamaları kısılmalı, mali disiplin sağlanmalı”

ASO Başkanı Ardıç, kamu harcamalarının kısılarak mali disiplinin ivedi bir şeklide sağlanmasının şart olduğunu söyledi. Para politikasında başlayan sıkılaştırma sürecine mutlaka maliye politikasının da eşlik etmesi gerektiğini belirten Ardıç, şöyle devam etti: “Aksi halde enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılamayacaktır. Bu itibarla, enflasyonla mücadelede temel bileşen olan mali disiplinin uygulamaya konulduğunu işaret eden adımların atılması iş dünyası olarak beklentimizdir. Bu doğrultuda, kamu tasarruf politikaları ivedilikle devreye sokulmalıdır. İsrafı önleyecek şekilde harcamalar etkinlik ve verimlilik temelinde gözden geçirilmeli, kamunun borçlanma gereksinimi azaltılmalı, getirisi düşük, geri dönüşümü uzun yatırımlar geçici olarak durdurulmalıdır.Mali disiplinin sağlanmasında uygulamaya konulacak politikalarda şeffaflık dikkate alınmalıdır. Bunun gerçekleşmesi için de mali kuralın devreye alınması daha sağlıklı olacaktır. Bu politika tercihi, yaşanan ekonomik daralmanın şiddetini azaltacak, ekonomiyi yeniden büyüme sürecine sokacaktır.”


“Borçlanmaya dayalı büyüme yaşadık”

2023 yılında kaydedilen yüzde 4,5’luk büyümeyi de değerlendiren ASO Başkanı Ardıç, sıkılaşma politikaları ve deprem felaketine rağmen pozitif büyüme performansının önemli olduğunu söyledi. İç tüketim etkisiyle güçlü bir büyüme ortaya çıkarken, sanayi tarafındaki sınırlı artışın dikkat çekici olduğunu belirten Ardıç, “Geçen yıl ekonomimiz büyüdü. Fakat burada kritik soru ‘nasıl büyüdüğümüz?’ Yurtiçi hasılada sanayi üretiminin ve ihracatın küçülme kaydettiği, tüketimin arttığı, cari açığa yani borçlanmaya dayalı bir büyüme yaşadık. Sanayi sektörüne verilecek destek, orta ve uzun vadede verimlilik artışına bağlı olarak potansiyel gayri safi yurtiçi hasıla büyüme hızını arttıracak, ekonomide genel verimlilik ve istihdam artışını destekleyecektir” dedi.  


“Dövize ulaşma maliyeti her geçen gün yükseliyor”

ASO Başkanı Ardıç, doğrudan yabancı sermaye yatırım girişlerinin de düşük seviyelerde olduğunu belirterek, artan döviz ihtiyacına ulaşma maliyetinin yükselmeye devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin ithal ettiği önemli girdileri yerli olarak üretmek için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Dünyada korumacı tedbirler artarken, bizim de yerli sanayimizi güçlendirecek şekilde ithalatımızı azaltacak ilave önlemleri almamız gerekir” diye konuştu.


“Öncelikle güven tesis edilmeli”

Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı nedeniyle kırılganlığı yüksek ekonomilerde, ülke riskinin azaltılabilmesi ve yatırım ikliminin elverişli kılınabilmesi için öncelikle güvenin tesis edilmesi gerektiğini belirten Ardıç, “Güven tesisi, temel olarak, makroekonomik politikaların öngörülebilirliğini artırmakla mümkündür. Bu amaçla kurumların bağımsızlığını, hukuk sisteminin istikrarını ve üstünlüğünü teminat altına almak büyük bir önem arz etmektedir” mesajı verdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Piyasalar sizin ne yaptığınıza bakar, ne söylediğinize sonra bakar. Ne söylediğiniz eğer yapabilecekseniz kâle alınır” ifadesini önemsediğini söyleyen Ardıç, şöyle devam etti:


“Tahminler tutarlı olmalı, plan ve programlar kamuoyunu ikna etmeli”

“Lakin ekonomik dengelenme sürecinin sağlanmasında, ilgili aktörlerin makroekonomik değişkenler üzerindeki geleceğe yönelik beklentileri oldukça önemlidir. Beklentileri iyi yönlendirebildiğimiz ölçüde dengelenme süreci de hızlanacaktır. Belirsizlik ortamında, politika yapıcılarının hedef tutarsızlık sorunu ile karşı karşıya kalmaması oldukça önemlidir. Gelecek ile ilgili tahminlerinde tutarlı davranmaları ekonominin dengelenmesi açısından olumlu olacaktır. Aynı zamanda makroekonomik dengelenmenin sağlanmasında, ekonomi politika yapıcılarının tercih ettiği plan ve programların, kamuoyunu ikna etmesi, belirsizliğin ve öngörülebilirliğin ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır.”


“Tarım sektörü milli güvenlik meselesi olarak kabul edilmeli”

ASO Başkanı Ardıç’ın gündeminde yüksek gıda enflasyonu da vardı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre dünyada gıda fiyatlarınınson bir yılda yüzde 10,5 düştüğünü, Türkiye’de ise yüzde 71 arttığını belirtti. Gıda enflasyonunun Türkiye hariç bütün OECD ülkelerinde yüzde 10’un altında olduğuna dikkat çeken Ardıç, “2023 yılında 14 milyar dolarlık tarım ürünü ithal ettik. Artık tarım sektörünün bir ‘milli güvenlik meselesi’ olarak kabul edilmesi gerekiyor. 2010’da 1 milyon 101 bin olan Tarım Bağ-Kur’lu aktif sigortalı çiftçi sayısı 2023 yılı itibarıyla 477 bin kişiye düştü” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM