Türkiye’de 31 Mart mahalli idareler seçiminin tamamlanmasının ardından iş dünyası seçim sonuçlarını değerlendirdi. Seçimin geride kaldığını belirten kanaat önderleri, artık tek gündemin ‘ekonomi’ olması gerektiğinde birleştiler. Kalkınmış Türkiye’ye odaklanma zamanı olduğunu ve tüm güçlerini, enerjilerini işe güce vermek zorunda olduklarını vurguladı. Mevcut ekonomik programa ve normalleşme adımlarına kararlılıkla devam etmeleri gerektiğini aktaran iş dünyası, ekonomiyi güçlendirecek adımların atılacağına inandıklarını dile getirdi.
“Fiyat istikrarı ile öngörülebilirlik güçlenecek”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’ni değerlendirdi. Yerel seçimlerin geride kalmasıyla, 4 yıllık seçimsiz bir dönemin ülke için önemli bir fırsat olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak çok iş var. Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele para ve maliye politikası eşgüdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecek. Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacak. Ülkemizin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi de önem arz ediyor. Yapısal reformlar konusunda etkin ve kararlı adımlar atmalıyız” diye konuştu.
“Ekonomik dönüşüm, bağımsız yargı ve eğitim reformlarıyla mümkün”
Türkiye İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından yapılan açıklamada, gündemlerinin ekonomi olduğunu vurguladı. Açıklamada, “Sorunlarımızın büyük bir bölümü her ne kadar ekonomi kaynaklı gibi görünüyor olsa da ekonomideki yapısal dönüşüm ancak bağımsız yargı ve güçlü bir eğitim reformuyla mümkündür. Dolayısıyla ekonomik kalkınma için eğitime ve demokrasiye sarılmalıyız. Bunun için de hukuk devleti güçlendirilmeli, yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı, uluslararası normlara ve sözleşmelere uygun hareket edilmeli, eğitim sistemimiz, çağımızın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere uygun hale getirilmeli” denildi.
“Yapısal reformların hayata geçirilmesine odaklanmamız gerekiyor”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, seçimlerin demokratik olgunlukla gerçekleştiğini ve milletin iradesini sandığa yansıttığını belirtti. Seçimlerin huzur ve sükûnet içerisinde, demokratik olgunlukta gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Baran, “Milletimiz sandığa giderek, mahallesini, ilçesini, şehrini yönetecek kişileri belirledi. Şehirlerin gelişip kalkınmasında yerel yöneticilerin rolü çok büyük. Bugünden itibaren önümüzde seçimsiz 4 yılı aşkın bir süre var. Bu sürenin hem şehirlerimiz hem de ülkemiz için çok iyi değerlendirilmesi şart. Enflasyon, cari açık ve mesleki eğitim başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin ilerlemesinin önünde engel teşkil eden sorunların çözülmesi ve kalıcı gelişmeyi sağlayabilmek için de vergi konusu başta olmak üzere yapısal reformların hayata geçirilmesine odaklanmamız gerekiyor” diye konuştu.
“Yerel yöneticilerden daha çevreci projeler bekliyoruz”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, yerel yönetimlere, şehirlerde halkımızın daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlamaları, alt yapı sorunlarını gidermeleri, trafik sorunlarını azaltmaları ve daha çevreci politikaları uygulamalarına yönelik projeleri gerçekleştirmeleri gibi konularda da başarılar diliyoruz” dedi. Deprem başta olmak üzere tüm konularda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında iş birliğinin güçlendiği ve halkın ekonomik sorunlarının da azaldığı bir dönem olmasını ümit ettiklerini aktaran Eskinazi, “Seçim sonrası, yapısal reformlara daha fazla ağırlık vererek, hep birlikte daha mutlu, daha refah ve daha adil Türkiye için eskisinden daha fazla çalışmalıyız” dedi.
“Yapısal reformlar için bir an önce harekete geçilmeli”
Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, “Sivil toplum kuruluşlarının, katılımcı demokrasinin güçlenmesinde çok önemli rol oynadığı düşüncesiyle, karar alıcıların paylaşımcı ve iş birliğine dayanan bir tutum içinde olacağına inanıyoruz. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin tamamlanmasıyla birlikte, yapısal reformlar için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Başta enflasyonla mücadele, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi ve hukukun üstünlüğü olmak üzere ülke sorunlarına çözüm bulunmasını bekliyoruz” dedi. Zorlu, “İş dünyası olarak, yerel yönetimlerden temel belediyecilik hizmetlerinin yanında; sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun, çevreye duyarlı, yeşil ve dijital dönüşüme açık, nitelikli işgücüne yönelik politikalar üretmesini bekliyoruz. Altyapı yatırımlarının artırılması ve ulaşım ağının geliştirilmesi ise hem iş insanlarının hem de İzmir’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın ortak talebidir. Deprem riski altında olan kentimizin bilimsel verilere dayanan politikalar ışığında dirençli ve güvenli hale getirilmesi ise hayati önemde” diye konuştu.
“İzmir, değişim ve dönüşüme örnek olabilecek kent”
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. Türkiye’yi dayanıklı bir ülke haline getirmek için binalarımızı dönüştürmekten TL’nin itibarını artırmaya kadar, koşullar nedeniyle aşınmış bütün uzuvlarımızı tedavi etmenin temel ve tek yolu, iyi tasarlanmış ve kararlılıkla uygulanan reformlar olduğunu belirten Kestelli, “Türkiye Cumhuriyeti Pasaportu dünyanın en geçerli pasaportlarından biri haline geldiği gün, ülkece bu seçimi kazanmış sayabiliriz. İzmir, bu değişim ve dönüşüme örnek olabilecek, potansiyeli çok yüksek bir kent. Tarım ve hayvancılık, öncelememiz gereken temel alanların başında gelmektedir. Yeni başkan ve yönetimden beklentimiz, İzmir iş dünyasında başardığımız birlikte düşünme, çalışma ve hayata geçirme retoriğini, tüm kent ekosistemine yayması ve ortak motivasyonu sağlamasıdır “sözlerine yer verdi.
“Tek problemimiz enflasyon”
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, üst üste seçim sürecinden geçen Türkiye’nin artık ekonomiye yönlenmesinin önemine vurgu yaptı. Yelkenbiçer şu şekilde görüş bildirdi: “Ülkemiz geleceğine sahip çıkarak, seçmen sandık başına giderek, oyunu medeni bir şekilde kullandı. Şimdi ise ekonomi ve üretim için çalışma zamanıdır. Seçimlerin geride kalmasıyla, önümüzde seçimsiz geçireceğimiz bir dönem mevcut. Seçilen belediye başkanların projelerini sırayla hayata geçireceğinden şüphemiz yoktur. Bu projeler ülkemiz için önemli bir fırsat olacaktır. Ülke olarak da siyasi çekişmeleri bir yana bırakıp üretime odaklanmamız şarttır. Ekonomide hayata geçirilecek önemli adımlar mevcuttur. En büyük problemimiz belimizi büken enflasyondur. Enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Halkın beklentilerini karşılayan politikalar hayata geçirilmeli”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, seçim sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Seçim sürecinde ekonomi en belirleyici faktörlerin başında gelmiştir. Seçim sürecinin tamamlanmasının ardından Türkiye artık kendi gündemine dönmelidir. Başta ekonomi ve çalışma hayatına ilişkin olmak üzere çalışanların ve halkın talep ve beklentilerini dikkate alan politikalar hayata geçirilmeli. Bugün itibariyle, seçim meydanlarında yapılan tartışmalar geride bırakılmalı, adaylar ve siyasi partiler daha sorumlu davranmalı.”
“Gücümüzü ve enerjimizi işe vermeliyiz”
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Çamur, seçim süreçlerinin ülkeyi ekonomi gündeminden uzaklaştırdığını söyledi. Bir yıl içinde ikinci kez sandık başına gidildiğini hatırlatan Çamur, artık zamanın, ekonomiye, ihracata, kalkınmış Türkiye’ye odaklanma zamanı olduğunu ve tüm güçlerini, enerjilerini işe güce vermek zorunda olduklarını vurguladı.
