Cumartesi, Eylül 21, 2024

Altın üretiminde sıkıntı

altın

Telli, “Bu yıl bitmeden altının onsunun piyasa belirleyicileri 3 bin – 3 bin 100 doları bulabileceğini aktardı. Buna karşılık altının gramı da yıl sonuna kadar 3 bin 300-400 TL’ye kadar çıkabilir” dedi


FİLİZ EROL

Altın fiyatlarındaki artış ve talep yoğunluğu, altında arz sıkıntısı oluşturdu. Altın fiyatlarında yaşanan artışın fiziki altın talebine yansımasıyla arz-talep dengesinde bozulmalar meydana geldi. Bu durum birçok kuyumcunun altın bulma konusunda zorluk yaşamasına neden oldu. Altındaki üretim sıkıntısını değerlendiren İzmir Ticaret Odası Mücevher, Saat ve Hediyelik Eşya Grubu Meclis Üyesi Halil Telli, altına talebin artmasıyla üretim sıkıntısının oluştuğunu ve bu durumda sahte altın üretiminin arttığını aktardı. Telli, “Şu an üretim sıkıntısı kısmen devam ediyor ama uzun süreceğini düşünmüyorum. Sahte altın her daim vardı. Günümüzde giderek daha da arttı. Talep artınca bu tür hileler de oluşuyor. Uyanık olmamız lazım. Tüketicilerin bilmediği, tanımadığı kuyumcudan altın almaması lazım. Bildiği, güvendiği yerlere gitmesi gerekiyor. İnternetten dışarıdan altın alışverişi yapılmamalı. Biz altın geldiği zaman hemen ayar cihazlarına bakıyoruz. Sahte mi değil mi diye test edip, önlem alma çalışıyoruz” sözlerine yer verdi.


“Altının onsu yıl bitmeden 3 bin 100 dolar olur”

İran İsrail arasındaki gerginlikten dolayı ortamın gerildiğini aktaran Telli, “Böyle savaş ortamlarında belirsizlik olduğu zaman dünyada herhangi bir yerinde kriz olduğunda altın fiyatlarına yansıtır o da yükselir zaten. Şu an İran’ın hamlesine İsrail cevap vermedi. Bu karşılık vermeyince piyasanın tansiyonu düştü. Şu an tekrar fiyatlar beklendiği gibi gerilemeye başladı. Ons 2 bin 400’lere çıkmıştı. Bu aralar 2 bin 337’lerde. Bu fiyat biraz daha gerileyebilir. Dövizde de fiyatlar gerileme başlayınca bu da altın fiyatlarına yansıyor. Topyekûn bir gerileme başlıyor. Yani ons 2 bin 225’e kadar gerileyebilir. Ama orada bir sağlam direnç var. Çünkü altın uzun süredir 2 bin doların üzerinde seyrediyor. Bu fiyatın altına düşeceğini tahmin etmiyoruz. 2 bin 225’ten sonra tekrar yönün yukarı gittiğini düşünüyoruz. Bu durum alım fırsatıdır. Bu yıl bitmeden altının onsunun piyasa belirleyicileri 3 bin – 3 bin 100 doları bulabileceğini aktarıyorlar. Buna karşılık altının gramı da yıl sonuna kadar 3 bin 300-400 TL’ye kadar çıkabilir” dedi.


“Sektörde ihracatımız yok denecek kadar azaldı”

55. Istanbul Jewelry Show’a katıldıklarını belirten Telli, “İç piyasa olarak iyi geçen, verimli bir fuardı. Fakat ihracat, dış müşteriler ayağında çok zayıftı. Çok zayıf bir yıl geçirdik. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi altına konulan kota. Dolayısıyla altının maliyetlemesinin kilogram bazında 3 bin-3 bin 500 dolar. Bizim dünya fiyatlamasından daha yüksek maliyetlerimiz. Yani altın fazla maliyetli olduğu zaman dünya piyasalarındaki ihracatla yarışamıyoruz. Orada çok yavaş seyrediyor. İhracat ayağı yok denecek kadar azdı. Halbuki bu ülkenin ihracatı geçen yıl 6 milyar 800 milyon dolar -7 milyara yakın bir ihracatımız vardı. İyi bir ivme kazandık bunu kaybetmemiz lazım. Türk altını dünya piyasalarında tutuluyor, beğeniliyor. Fakat bu kotadan kaynaklı, bütçe açığını ithalat ihracat dengesini sağlamak için hükümet bir kota koyuyor kendilerince haklı. Fakat bu iç piyasadaki talebi karşılamadığı için bize artı maliyetleme ve fiyatlama daha yüksek geliyor. Daha yükseğine reel değerin üzerinde mal edebiliyoruz. Bu da ihracatçılara zarar veriyor. Rakiplerimiz bizden daha az maliyetle piyasaya çıkıyor. Biz daha yüksek maliyette çıktığımız için fiyat rekabetini giremiyoruz. Türk kuyumculuğu iyi bir yeme kazandı son yıllarda dünya piyasalarını ses getirir oldu” ifadelerini kullandı.


“Altının yastık altına gitmemesi lazım”

Dünyada bu sektörde en baş sektörlerden bir tanesi olabileceklerini belirten Telli, “Çünkü üretim yapımız, iyi üretim kalitemiz iyi dünyada iyi bir ivme yakaladık. Yönetenlerin bir önce acil bir çözüm bulması lazım. Altın alınıyor yastık altına gidiyor. Fakat bunun çözümü kota koyarak değil piyasalara güven vererek test edilmesi lazım. Veya piyasada oluşan yanlış algıların yok edilmesi lazım. Yani piyasalara güven verildiği zaman insanların bir defa altın mevduatı yapabilir ama bunun bankalarda değerlendirmesi gerekiyor. Yastık altına gitmemesi gerekiyor” dedi.


“Düğün sezonuyla birlikte altın satışları hareketlenebilir”

Düğün sezonunun gelmesiyle satışların hareketleneceğini vurgulayan Telli, “Yurt dışındaki müşteriler gelmeye başladı. Takılarını alıyorlar, altın alıyorlar. Yabancı gelen turistleri de alabiliyor. Şu an sezonumuz beklediğimiz gibi gidiyor. Yani talebi talep var diye düşünüyoruz. Kötü bir sezon geçireceğimizi düşünmüyorum çünkü düğün sezonu olmasıyla itibariyle, beklentimiz var” dedi.

Takıdaki işçilik maliyetlerinin her şeyle orantılı olduğunu dile getiren Telli, “Kira maliyetleri, giderler sürekli artıyor. Altındaki hammadde alımındaki artış ve yaşam koşulları artıyor. O da piyasa koşullarına orantılı bir şekilde artıyor. İşçilik maliyelerin daha uygun olması lazım. Toptancı, imalatçı da kendi şirketimin idamesi için birtakım maliyetlemeler yaparak piyasaya sürüyor. Bizler de perakendeciler olarak, en uygun şekilde maliyetlemeye çalışıyoruz” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM