Akgün, İzmir’de konut satışlarının çoğunun merkezde değil Menemen, Torbalı ve Bergama gibi çevre ilçelerde yapıldığını söyledi
GÜLCİHAN ALTINKAYA
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları 2024 yılı mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. İzmir konut satışlarında 6 bin 413 konut satışı ile yüzde 6,1 pay aldı.
İzmir’de konut alımındaki alışkanlıkları analiz eden İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, “Baktığımız zaman son 5 yıl içerisinde vatandaşlar genelde metropol alan içerisinde konut almayı tercih ediyorlardı. Metropol içerisinde konut almak ve her konuda sosyal ve ekonomik yaşamda her türlü erişime sahip olmak istiyorlardı. Fakat ekonomik gerçekler sonucu insanlar konut almak hayalini metropol dışına kaydırmaya başladı. İnsanlar konut alımında İzmir’de İZBAN hattında bulunan Menemen hatta Bergama’ya kadar olan aksta alım yapmayı tercih ediyorlar. Torbalı ve diğer bölümlerde olmak suretiyle İZBAN hattına 45 dakika ya da 1 saat mesafede de olsa konut edinmeye çalışıyorlar. Böyle olunca da İzmir’de konut satışlarının büyük bir çoğunluğu merkezde değil, çevre ilçelerde yapılıyor” dedi.
Türkiye’de ikamet etmenin maliyeti arttı
TÜİK verilerinde Türkiye’de yabancılara konut satışının da mart ayında azaldığı görüldü. Verilere göre, yabancılara yapılan konut satışları mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 47,9 azalarak bin 778 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7 olarak gerçekleşti.
Türkiye’de mülk edinimiyle ilgili ülkeler arasındaki mütekabiliyet anlaşmasına göre konut alımı yapıldığını söyleyen Akgün, “Farklı ülkelere göre bu da değişiklik arz ediyor. Fakat Türkiye’de ikamet etme rakamları 75 bin dolardan 200 bin dolara yükseldi. Böyle olunca da 75 bin dolara ikamet etmek isteyen insanlar başta İranlılar olmak suretiyle Türkiye’yi tercih ediyorlardı. Vatandaş olmaya bırakalım vatandaş olan yabancı sayısı azalmış vaziyette. Çünkü orada da neredeyse milyon dolarlara yaklaşan çok ciddi rakamlar söz konusu. Böyle olunca yabancıların ikamet için ancak ve ancak ya çalışıyor olması ya da 200 bin doları temin etmesi gerekiyor. Bu da Türkiye’de konut alımına talebi azaltıyor” diye konuştu.
| Konut fiyatları şubatta yıllık yüzde 58,3 arttı |
| Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), şubat ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini yayımladı. Buna göre, KFE şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 oranında artarak 1.216 seviyesine yükseldi. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 58,3 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 5,1 oranında azaldı. Şubat ayında enflasyon yüzde 67,07 olarak açıklanmıştı. Böylece konut fiyatlarında yıllık artış 2019 Aralık ayından bu yana ilk kez manşet enflasyonun altında kaldı. Üç büyük il için KFE değişimine bakıldığında şubatta bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 1,5, 2,0 ve 1,6 artış görüldü. Endeks değerleri geçen yılın aynı ayına göre ise İstanbul’da yüzde 45,6, Ankara’da yüzde 72,9, İzmir’de yüzde 57,4 yükseldi. |
| “Konut arzı durma noktasına geldi” |
| Enflasyon ile birlikte inşaat maliyetlerinin de artmış olmasının, konut üretimini de aşağıya çektiğini dile getiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Geçtiğimiz yıl, aşırı şekilde artan konut fiyatlarında da bir süredir yavaşlama hatta gerileme olduğunu görebiliyoruz. Ancak bu gerileme bir yere kadar yaşandı ve durmak zorunda kaldı. Çünkü maliyetler çok yüksek ve bu maliyetlerin altında bir fiyatlama söz konusu olamaz. Antalya gelişmeye ve hızla büyümeye devam eden bir şehir. Türkiye’nin ve dünyanın göz bebeği Antalya’mız her dönem göç veren değil, göç alan bir şehir olmuştur. Bu nedenle ciddi anlamda konut arzına ve stokuna ihtiyaç bulunuyor. Burada da karşımıza çıkan en önemli sorun maalesef yine enflasyondur. Her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de yeniden sürat kazanmamız için enflasyonun kontrol altına alınması önceliktir. İnşaat maliyetlerindeki en önemli kalem geçen yıla göre yüzde 108 oranında artan işçilik maliyetleridir. Enflasyonda da artık sona gelindiğini biliyoruz. Asgari ücrete ara zam yapılmayacak olması ve yılın ikinci yarısından itibaren fiyatlar düzeyinde yaşanacak gerileme ile birlikte ara verdiğimiz üretime hızla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. |
