Pazartesi, Mayıs 5, 2025

Sanayiciden ‘sosyal patlama’ uyarısı

ESİAD 25. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, Sibel Zorlu güven tazeledi


Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (ESİAD) 25. Olağan Genel Kurul Toplantısı İzmir’de gerçekleştirildi. ESİAD’ın geçmiş dönem faaliyetleri ve 2023-2024 yılı bütçe raporunun sunulduğu toplantıda, yönetim kurulu başkanlığı görevine yeniden Sibel Zorlu seçildi. Derneğin Yüksek İstişare Konseyi’nde ise başkanlık görevini Sıtkı Şükürer, Bülent Akgerman’a devretti. ESİAD’ın 14. Dönem Yönetim Kurulu’nun asil üyeleri; Sibel Zorlu, Murat Akkanlar, Devrim Çukur, Yakup Benli, Cem Heris, Temel Aycan Şen, Yiğit Tatış, Neşe Gök, Rebii Akdurak, Ali Emrah Karamustafaoğlu, Koral Kalpaklıoğlu olarak belirlendi.

Toplantıda yaptığı konuşmada güven tazeleyen ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, ESİAD’ın sanayiciler, iş insanları ve karar alıcılar arasında gerçek bir köprü görevini yerine getirebilmesi için çalışacaklarını belirtti. ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ise toplumdaki gelir dağılımının eşitsizliğine dikkat çekerek, bu durumun sosyal patlamalara neden olabileceği uyarısında bulundu. Şükürer, İzmir’deki sorunların çözümüne ilişkin yerel yönetimlerden beklentilerini maddeler halinde sıraladı.


“Sınamalar ve fırsatlar konusunda derinleşmeye önem vereceğiz”

Faaliyetlerini, evrensel demokratik, çağdaş yaşam değerleri rehberliğinde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerine inşaa edeceklerini aktaran Zorlu, “Ege Bölgesi ve İzmir eko-sistemine, sanayisine, iş dünyasına, sosyal hayatına, fikir dünyasına katkı sağlamaya devam edeceğiz. Ülkemizde sivil toplumun daha etkili olabilmesi, gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi sesini güçlü biçimde duyurabilmesi için gayret edeceğiz. ESİAD’ın sanayicilerimiz ve iş insanlarımız ile karar alıcılar arasında gerçek bir köprü görevini yerine getirebilmesi için çalışacağız. Bu dönemde genişlemeye devam ederken dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği sınamalar ve fırsatlar konusunda derinleşmeye önem vereceğiz” diye konuştu.


“ESİAD Yatırım Zirvesi’nin 3’üncüsünü gerçekleştireceğiz”

Temel hedeflerinin İzmir ve Ege’de teknoloji odaklı ve sıfır karbon yörüngesindeki katma değerli üretime geçilmesi yolunda katkı koyabilmek olacağını belirten Zorlu, “Uluslararası rekabet gücünün bu formüle dayandığına inanıyoruz. Yeşil ve dijital dönüşüm yolunda atmamız gereken adımlar ana konularımız olacak. Bu ikiz dönüşümü besleyen damarlar olarak gördüğümüz inovasyon ve girişimciliğin desteklenmesine önem vereceğiz.  Öte yandan, sanayicilerimizin ve iş dünyamızın finansmana erişim imkanlarının gelişmesi için ESİAD Yatırım Zirvesi’nin 3’üncüsü 2024 sonbaharında gerçekleştireceğiz. Davet etmeyi planladığımız uluslararası konuklarla Zirvemizin ülke çapında marka olması yolunda ilerliyor olacağız. Çalışmalarımız sadece sanayi odaklı olmayacak, İzmir, Bölge ve Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasında hayati önem taşıyan tarım ve gıda güvenliğini de kapsayacak. İhtiyaçları, sorunları, uluslararası pazarlara açılma imkanlarını çalışacağız” dedi.


“Ortak paydaya eğitim konusunu koyacağız”

İzmir ve Ege Bölgesi için önem taşıyan turizmin yanı sıra ekonominin sürükleyici gücü olan hizmet sektörlerinde standartların geliştirilmesi için yapılması gerekenleri gündeme taşıyacaklarını ifade eden Zorlu, “Tüm bu konularda ortak paydaya eğitim konusunu koyacağız. Nitelikli eğitim almış, yeni becerilerle donatılmış bir toplumu sürdürülebilir kalkınmanın, İzmir ve ülke ekonomisinin motor gücü olarak görüyoruz. Bu anlayışla, her kademede eğitim kalitesinin nasıl artırılabileceğini, eğitimle kazanılan bilgi ve becerilerin iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerini ne oranda karşıladığını masaya yatırmaya devam edeceğiz. Ülkemizin Avrupa Birliği’ne uyum ve üyelik hedefi ise, arkasında durduğumuz, stratejik önemde gördüğümüz bir konu olmaya devam edecek. AB ve evrensel normlara uyumun en üst seviyede gerçekleşmesini rekabet gücümüzle doğrudan bağlantılı görüyoruz. Tüm çalışmalarımızda Hükümetimiz ve yerel yönetimlerin yanı sıra paydaşlarımızla iş birliğinin ve ortaklıkların önemine inanıyoruz. Ülkemizin menfaatleri ve geleceği için, güç birliği ve diyalog içinde olmak gerektiği inancıyla hareket edeceğimizin altını çizmek istiyorum. Bu kapsamda yürüteceğimiz çalışmalarda tecrübeleriyle bizlere yol gösterecek duayenlerimizin desteği ve üyelerimizin katkıları bizim için son derece kıymetli olacak” ifadelerinde bulundu.


“Ülkemizin sürdürülebilir gelişmesi ana eksenimiz oldu”

Pandeminin etkileri sürerken yakın coğrafyamızda yaşanan jeopolitik savaşlar, enerji ve tedarik sorunları, iklim krizi, çok kutuplu küresel ekonomiye geçiş ve ticaret savaşları, gelişmiş ekonomilerin karşı karşıya kaldığı durgunluk tehlikesinin, bu döneme damgasını vurduğunu söyleyen Zorlu, “Ülkemizde ise, siyasi ortamın giderek gerildiği, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne güvenin sorgulandığı, gelir dağılımda eşitsizliğin arttığı, büyük deprem felaketinin yaşandığı bir döneme şahit olduk. Yüksek enflasyonun yanı sıra yüksek enerji fiyatları, cari açık, yüksek döviz kuru ekonomimizi zorlamaya devam etti. Böyle bir ortamda, ESİAD olarak, İzmir ve Bölgemiz başta olmak üzere ülkemizin sürdürülebilir gelişmesi ana eksenimiz oldu. Bu eksende, sanayimizin ve iş dünyamızın sorunlarını ve ihtiyaçlarını sadece Türkiye’nin koşullarını baz alarak değil, küresel sınamalar ve gelişmeler çerçevesinde ele almaya devam ettik” diye konuştu.


“Rekabet gücü, katma değerli üretimden geçiyor”

Ülkemizin potansiyelinin akılcı biçimde yönetilmesi gerektiğini belirten Zorlu, “Uluslararası rekabet gücünün, katma değerli üretimden geçtiğini biliyoruz. Bu yönde geliştireceğimiz üretim stratejilerine ihtiyacımız var. Halihazırda ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin oranı yüzde 4 gibi düşük bir seviyede. Sanayimizde bir yandan yeşil dönüşümü, diğer yandan teknoloji ve inovasyona dayalı dijital dönüşümü gerçekleştirirken, toplumsal dönüşümün de bunlara eşlik etmesi gerekiyor. Bu noktada, nitelikli insan gücünü, bilime dayalı kapsamlı eğitim koşullarını ve yeni becerilere uyumu anahtar unsurlar olarak görüyoruz. Demokrasinin gerekleri, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı konuları ise, tartışma götürmez şekilde asli unsurlar. Yönetim Kurulu olarak, tüm çalışma ve faaliyetlerimizi bu konularda farkındalık yaratacak, kamuoyunun dikkatini çekecek şekilde kurguladık” ifadelerinde bulundu.


“Paydaşlarımızla iş birliği son derece önemli”

Gündem maddelerini, Yeşil Mutabakata uyumdan, yenilenebilir enerji kaynaklarına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden dijitalleşmeye, uluslararası ilişkilerden ticaret politikalarına, eğitim ve sanata kadar geniş bir yelpazede oluşturduklarını ifade eden Zorlu, “Ülkemizin önemli bir sorunu haline gelen finansmana erişim ihtiyacına dikkat çekerek, İzmir ve Bölgemiz iş dünyasına yeni imkanlar sunmak üzere başlattığımız ESİAD Yatırım Zirvesi’nin ikincisini düzenledik. Kamu ve yerel yönetimlerin yanı sıra paydaşlarımızla iş birliğinin son derece önemli olduğunu savunarak birçok çalışmamızı bu anlayışla gerçekleştirdik. Dijital Dönüşüm Zirvesi ve İklim Krizi Zirvesi bunun en güzel örneklerini teşkil etti. Mesleki eğitimin ve nitelikli işgücünün geliştirilmesi ve bu yönde eğitim kurumları ile iş birlikleri kurulması bir diğer önemli başlığımız oldu. Ekonomi Gözlem Grubumuzun destekleriyle ve konuklarımızla ülkemiz ve dünyadaki ekonomik gelişmelerin nabzını tutmaya devam ettik. ESİAD Yaşam Dergimizi sizlere sunmaktan mutluluk duyduk” dedi.


“AB Bilgi Merkezi olarak 23 etkinlik gerçekleştirdik”

Dönem boyunca gerçekleştirilen faaliyetleri rakamlarla ifade eden Zorlu, şunları söyledi: “2 Yüksek İstişare Konseyi toplantısı, ESİAD Yatırım Zirveleri ve Dijital Dönüşüm Zirvesi olmak üzere sponsorların katkılarıyla 3 zirve, ayrıca derneğimizde ev sahipliği yaptığımız İklim Krizi Zirvesi, Siyasi Liderlerin katılımıyla 3 Ekonomik Vizyon toplantısı, 68 fiziki veya çevrim içi toplantı, yaptığımız 62 ziyaret, derneğimize yapılan 84 ziyaret, 278 temsil faaliyeti, Konuşmacı olarak katıldığımız 18 toplantı, 15 sosyal ve kültürel etkinlik, ev sahipliği yaptığımız 13 etkinlik, Ve son olarak AB Bilgi Merkezi olarak 23 etkinlik gerçekleştirdik. Bu dönemde en büyük gururumuz ise, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlama faaliyetlerimiz oldu. Yerel seçimlerin hemen öncesinde gerçekleştirdiğimiz Yüksek İstişare Konseyi toplantımızda Cumhuriyet Halk Partisi Adayı Cemil Tugay’ı ve Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ’ı üyelerimizle bir araya getirmek, demokrasiye olan inancımızın ve saygımızın en önemli göstergesi oldu. Bu anlayışla, dernek merkezimizde İyi Parti Adayı Ümit Özlale’yi ve Demokrat Parti Adayı Burcu Bostancıoğlu’yu da ağırladık.”

Zorlu, “ESİAD’ın çok özel ve güçlü bir kasını oluşturan AB Bilgi Merkezimiz ise, Türkiye çapındaki merkezler arasındaki tek sivil toplum kuruluşu ve en çok faaliyet gerçekleştiren merkez olarak dikkatleri çekti. Bu özelliğimiz, ESİAD olarak Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine bağlılığımızın önemli bir göstergesi. Bu anlayışla Brüksel’e gerçekleştirdiğimiz ziyarette gerek Büyükelçilerimizle gerek Avrupa Komisyonu’nda yaptığımız görüşmelerde ESİAD olarak AB’ye uyum sürecine ve Türkiye’nin üyelik perspektifine verdiğimiz önemi dile getirdik.13. Dönemde büyümeye, ailemizi genişletmeye devam ettik. Öte yandan derinleşmeye önem verdik” diye konuştu.

Türkiye’nin başta ekonomi, yüksek enflasyon, gelir dağılımı, nitelikli eğitim gibi önemli sorunları olduğunu belirten Zorlu, “Bu sorunlara kararlı ve kalıcı çözümler üretmek için seçimlerden uzaklaşmış olmayı bir fırsat olarak görmek zorundayız. Uluslararası rekabet gücümüzü artırmak için, yatırımcıların ülkemize yeniden güven duymasını sağlamamız gerekiyor. Yapısal reformları dar kapsamlı düşünmek ve sadece birtakım ekonomik tedbirler ve politikalar ile sınırlı tutmak büyük yanılgı olacak” dedi.


“Hizmetler sektöründe ölçü tamamen kopmuş halde”

ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ise siyasi ve ekonomik değerlendirmelerde bulunarak, ülkede yüksek oranlarda enflasyon yaşandığını aktardı. Şükürer, “TÜİK ile ENAG’ın açıkladıkları oranlar arasında dağlar kadar fark var. Bu durum fırsatçıların iştahını kabartıyor ve fiyatlarını arttırıyorlar. Özellikle hizmetler sektöründe, insaf, ölçü tamamen kopmuş halde. Mal fiyatlarında, sanki “ar yılı değil kar yılı” anlayışı ipini koparmış gidiyor. Geniş halk kitlelerinde bu işlerin bugünden yarına düzeleceğine dair hiçbir umut belirtisi yok. Enflasyon hummasına karşı korunmanın bulunmuş yolu kepenklerini kapatıp tüketim kalıbını sıfır noktasına indirip ucu ucuna yaşamak. En başta emekliler boğuluyor, nefes alamıyor. Bu hal sürdürülemez. Toplumun en üst yüzde 20’lik gelir grubu, aşırı bozulmuş gelir dağılımımızda bahse konu yerlerde harcama imkanına sahip. Alt gelir gruplarından hiç kimse sür-git sabır ve tevekkül beklememeli. Bu iş böyle giderse, insanlar mazlum tutumlarını sürdürmez, sosyal patlamalarla karşılaşılır” dedi.


“Finansmana erişim zorlaşacak”

Ekonomi yönetiminin fedakarlıklar içeren daraltıcı önlemler planladığını ifade eden Şükürer, “Bu, toplumun her kesimi için zor zamanların geliyor olması anlamına geliyor. Bu program en alt gelir gruplarını daha da sıkacak. Emekliye giden transfer harcamaları azalacak, devlet memurlarına “sık dişini” diyecekler. İş dünyası açısından finansmana erişim zorlaşacak ya da pahalı finansman nedeniyle yatırım iştahı azalacak. Bu hallere düşülmesinin en temel sebebi, yıllar boyu devlet bütçesi savurganlığı, inşaata yönelik büyümenin parıltılı bir tercih zannedilmesi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek baz etkisi nedeniyle önümüzdeki aylarda enflasyonun düşeceğini iyi bir işaret olarak yorumluyor. Derecelendirme kuruluşlarında da olumluya yönelik bir kıpırdanmaya dikkat çekiyor” diye konuştu.


“Küçük üreticiyi koruma ilkelerinden vazgeçememeliyiz”

Kent sorunlarının çözümüne ilişkin beklentilerini ifade eden Şükürer, “Botanik exposu alındı, ama büyük Expo ana hedefimiz olmalı. Evsel atık-yağmur suyu ayrıştırması, arıtma tesisleri, körfez derinleştirme konularında durmak yok, yola devam. Kooperatifleşme, Tarımsal kalkınma ve küçük üreticiyi koruma, kollama ilkelerinden vazgeçememeliyiz. 5 yıldızlı otellere olan bağımlılığımız azaltılmalı. Kruvaziyer Turizm de bir hareketlenme başladı. Arkası gelmeli. İkinci Çevre Yolu hükümet projesi ama Büyükşehir ne parti farkı gözetmeksizin İzmir milletvekilleri bastırmalı. Suriye ve Afganlı göç sorunu önce insan mottosu ile çözüm bekliyor. Kemeraltı, kentimizin kalbi, durmak yok, yola devam. Kültür Park daha bir kent yaşamının içine çekilmeyi bekliyor. Dikey yapılaşmanın yeşil alanlara katkısı nazara alınmalı, dönüşümünde imar cazibesi yaratılması şart gözüküyor. Öğrenci yurtlarında artan kira seviyesi için elzem bir konu. Kemeraltı’nda planlanırsa oraları da hareketlendirir. Otopark en akut sorun. Neden yeraltı otoparkları olmuyor. Yap-işlet-devret için en uygun iş kolu. Kentsel Dönüşüm: Yerinde dönüşüm ilkesine yaslanmalı. Kooperatifleşme modeli daha da geliştirilebilir” dedi.


“Sanayi arsası üretimi yapılmalı”

Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi Projesi’nin yarımadanın düzenli gelişimi için önemli olduğunu aktaran Şükürer, “Makul fiyatlarla ve arsa spekülasyonuna göz açtırmayarak sanayi arsası üretimi yapılmalı” dedi. Şükürer, diğer beklentileri şöyle sıraladı: “Körfez ulaşımının ilave feribot veya deniz taksilerle yaygınlaştırılması, raylı ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması, Buca metrosunun tamamlanması ve Gaziemir metrosu için sürecin hızlandırılması, İnciraltı sorununun kesin çözüme bağlanması, Hilton, Basmane Çukuru Çernobil arsası, otogar gibi kronik sorunlarının çözümü, Yıkılan Belediye binası yerine butik bir bina yapılması ve Konak meydanının genişletilmesi, kent içinde belirli yerlerde battı çıktıların yapılması, Konak Pier sorununun çözülmesi, kültürel aktivitelerde değerlendirilmesi, Körfez geçiş projesinin kesin çözüme bağlanması, Alsancak limanının ağırlıklı olarak kruvazier liman olarak planlanması, Aliağa limanlarının teşviki ve Çandarlı liman bölgesi projelerinin hızlandırılması, Gediz Nehri başta olmak üzere gerek ürün deseni gerekse kirliliği önleyecek tedbirlerin bölge illeriyle mutabakat sağlanarak hayata geçirilmesi.”

14. Dönem Yönetim Kurulu üyeleri belirlendi
ESİAD’ın 25. Olağan Genel Kurul’da tek liste ile yapılan seçimde Sibel Zorlu’nun hazırladığı liste yönetime seçildi. Derneğin Yüksek İstişare Konseyi’nde ise başkanlık görevini Sıtkı Şükürer, Bülent Akgerman’a devretti. ESİAD’ın yeni dönem Yönetim Kurulu’nun asil üyeleri; Sibel Zorlu, Murat Akkanlar, Devrim Çukur, Yakup Benli, Cem Heris, Temel Aycan Şen, Yiğit Tatış, Neşe Gök, Rebii Akdurak, Ali Emrah Karamustafaoğlu, Koral Kalpaklıoğlu olurken; yedek üyeleri ise Halil Nadas, Gökhan Serdar, Fatih Aracı, Cem Koç, Mutlu Can Günel, Vildan Gündoğdu, Erdinç Özdeker, Ayşen Kabaoğlu, Mustafa Nafiz Delen, Hakan Özçelik, Şeyma Başterzi olarak belirlendi. Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanlık Divanı’nda, Bülent Akgerman, Mustafa Güçlü, Fadıl Sivri, Mustafa Karabağlı yer aldı. Denetleme Kurulu asil üyeleri; Hakan Ürün, Bülent Sağel, Ali Topçu olurken, yedek üyeleri ise Selçuk Karcıoğlu, Tankut Karabacak, Caner Sezen oldu. ESİAD Disiplin Kurulu’nun asil üyeleri; Talat Kutlukaya, Levent Sarıgözoğlu, Cüneyt Sayıner; yedek üyeleri ise Ahmet Bilge Göksan, Yücel Öztürk, Selin Altıntaş olarak belirlendi. Kurulu üyeleri belirlendi.
KAYNAKESİAD
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM