Gökçüoğlu, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kart ve mobil ödemeler ile her şeyin kayıt altına alınması gerektiğini söyledi
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) nisan ayı meclis toplantısı EBSO Meclis Başkanı H. İbrahim Gökçüoğlu başkanlığında İzmir Ticaret Odası idaresinde gerçekleştirildi. Komisyon üyelerinin kendi sektörlerine ilişkin bilgiler verdiği toplantıda, gündem maddeleri konuşuldu. Toplantıda konuşan Gökçüoğlu, 22 yıldır ithalat ve borçlanma sistemi ile gelinen noktada, sorunun basit ve palyatif tedbirlerle çözülemeyeceğini, yabancı yatırımcıları yeniden ülkemize çekebilmek için yapısal reformlar, hukuk güvencesi, bağımsız kuruluşların eski çalışma şekline dönüştüğünün güveninin verilmesi gerektiğini söyledi. Gökçüoğlu, “Firmaların sağlığını koruması için de kriz dönemlerinde ekonomistler tarafından da genel kabul görmüş ‘küçülerek büyüme’ stratejisini de düşünmeleri ve değerlendirmelerini öneririm” dedi.
“Enflasyon önlenemez noktada”
Gökçüoğlu, seçimlerin ardından önceliğin yeniden ekonomi olduğunu belirterek, enflasyonu düşürmek için ekonomide sıkılaştırma uygulamaları sürecinde finansmana ulaşımda zorlaşma, yurt dışı, içi talep düşüklüğü ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Gökçüoğlu, “Yıllardır ifade ettiğimiz, adil rekabet, mali disiplin için kayıt dışı mücadelesi en kısa sürede devlet politikası olarak ciddi şekilde uygulanmalı, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kart ve mobil ödemeler ile her şey kayıt altına alınmalı” diye konuştu. Enflasyon, üreticinin dahlinin olmadığı aracılı sistemden kaynaklanan ve işletmelerin çoğunun da keyfi fiyat artışları ile önlenemez bir noktada olduğunu vurgulayan Gökçüoğlu, “KKM Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı (TCMB) 818 milyar-37 milyar dolar zarar ettirdi. Hazineye kar payı ödemeyeceği için, zarar halka yansıyor. Bu süreçte; Aile Bakanlığı’ndan diyanet işlerine kadar, sınırsızca yapılan harcamalar, bütçenin rekor açık vermesi, kamu personeli sayısının bugün 5,5 milyona ulaşması ve daha sayamayacağımız kadar israf ile kamunun sorun yokmuşçasına davranmasını kabul edemeyiz” dedi.
“Firmalar, ‘küçülerek büyüme’ stratejisini değerlendirmeli”
Son günlerde Dünya Bankası’ndan alınan kredinin gündeme olduğunu aktaran Gökçüoğlu, şunları söyledi: “Bu kredi IMF gibi bir borçlandırmadan öte, başlıkları belli olan projeler için sağlanan bir finansman desteği. Yeşil dönüşümden, deprem sonrası toparlanmaya, kadınlardan belediye hizmetlerine kadar birçok başlıkta projelere yer verilmiş. Burada altını çizmek istediğim husus ise yeni yaratılan kayıtlı istihdamda, 2028 de 22 bin kişilik artışın yüzde 30’u kadın, yüzde 50’si sığınmacı olmalıymış. İş eğitiminde de 2026’ya kadar 36 bin kişilik artışın yüzde 20’si kadın, yüzde 25 genç ve yüzde 50’si mülteci olması istenmiş. Ancak, finansmanın faydalandırılmasında yüzde 50 gibi yüksek bir oranın sığınmacılara ayrılmasının talep edilmesini ve bunun bizim tarafımızdan kabul edilmiş olmasını üzüntüyle ve tedirginlikle karşıladım. Maliyeti bugüne kadar yaklaşık 50 milyar doları bulan sığınmacıları ülkemizde tutmak ve kalıcı yerleştirme düşüncesi ile 5 yılda 18 milyar dolar, toplamda maliyet 250 milyar dolar olacak.”
“Kamudan beklenen tasarruf adımları hala gelmedi”
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Metin Akdaş ise konuşmasında IMF’nin, orta vadeli küresel riskler açısından kaygı verici olarak tanımladığı büyüme beklentilerine ilişkin politika müdahalelerinin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini vurguladığına değindi. Akdaş, “Büyümeyi artırmaya yardımcı olabilecek politika önerileri de şöyle: Piyasa rekabetini, şeffaflığı teşvik eden reformlar, finansal erişilebilirlik ve işgücü piyasası esnekliğini artırmak, firmalar arasında sermaye ve emeğin etkin dağılımını sağlamak, kolaylaştırıcı politikalar ile göçmen işçilerin akışı ve entegrasyonunu güçlendirmek, emeklilik sisteminde reform sağlamak, kadınların gelişmekte olan sektörlere katılımını teşvik etmek ve eğitime kayıt oranlarını artırarak, çocuk bakımı desteği gibi destekleri sağlamak, özellikle düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler için insan sermayesine yatırımı artırmak, küresel ticarete ve sanayi politikalarına zarar vermekten kaçınmak, yapay zekanın küresel büyüme için dönüştürücü etkisinden yararlanabilmek adına ülkelerin yapay zekadan adil ve geniş çapta yararlanmasını sağlamak, inovasyonu teşvik etmeye yönelik politikalar, uzun vadeli küresel büyüme ve geleceğin yolunu belirlemede önemli bir rol oynayacak.”
Küresel büyümeye ilişkin geniş kapsamda bu uyarılar yapılırken, sıkı para politikası tek başına yeterli olmadığını belirten Akdaş, “Son toplantıda faizi sabit bırakan TCMB, kısıtlı da olsa bir süredir adımlar atıyor. Kredi kartlarına ve tüketimi kısmaya yönelik kararlar açıklanıyor. Ancak, mutlaka maliye politikası da buna ayak uydurmalı. Kamudan beklenen tasarruf adımları hala gelmedi” dedi.
