Cumartesi, Kasım 23, 2024

Kontrolsüz insan faaliyetleri sonucunda dünya, kritik eşiği geçti

İklim krizinden dolayı 2030-2050 yılları arasında, yıllık 250 bin insanın hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor


Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), 15 Mayıs Dünya İklim Günü’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada, “Dünyamızda iklim krizi kendini her geçen gün gösteriyor. Sıcaklık artışı, yağış rejimlerinin değişmesi, kuraklık, orman yangınları, buzulların erimesi gibi yaşanmakta olan pek çok sıradışı olay ve olgu iklim değişikliğinin ‘kriz’ seviyesine geçtiğinin işaretleri. Kontrolsüz insan faaliyetleri sonucunda mavi gezegenimiz, kritik eşiği geçti. İklim krizine dikkat çekmek ve daha yaşanabilir bir gezegen için 15 Mayıs tarihi Dünya İklim Günü olarak kabul edildi. Gün kapsamında; bilgilendirme, farkındalık ve duyarlılık çalışmaları yürütülüyor” ifadelerine yer verildi.


“Karbon ayak izlerinin düşürülmesi gündeme geldi”

İklim krizi konusunda, bireylerin, devletlerin ve devletlerarası iş birliklerinin öneminin artarak devam ettiğini belirten açıklamada, “Hızla çoğalan insan nüfusu ve onların kontrolsüz bir biçimde yürüttüğü insan merkezli faaliyetleri sonucu, gezegenimiz kaynaklarını yenileyemez duruma geldi. Özellikle son yıllarda artan endüstriyel üretim, ulaşım araçları ve enerji kullanımı sera gazı emisyonlarını yükseltti. Tehlikenin farkına varan sorumlu insanların çabalarıyla karbon ayak izlerinin düşürülmesi gündeme geldi. Aday ülke olarak Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa Birliği ülkeleri, Yeşil Mutabakat çerçevesinde olmak üzere, 2050 yılında ‘karbon nötr’ hedefiyle çalışmalar yapıyor. Günümüzde, iklim değişikliğine etkileri en önde gelen bazı üretim alanları ve yöntemleri, yavaş yavaş olsa da terk edilmeye başlanmıştır. Ancak daha kapsayıcı, kalıcı ve onarıcı politika, uygulama ve yöntemlere ihtiyaç duyuluyor” denildi.


“20 milyon insan hava koşullarından göç ediyor”

İklim krizinin yıkıcı sonuçları arasında; yokluk, yoksulluk, açlık, kuraklık, susuzluk, göçler ve savaşların beklendiğini aktaran TARGET, “Bu sonuçların bugünden görülmeye başlandığı da bir gerçektir. Yapılan bilimsel çalışmalarda, iklim krizine bağlı nedenlerle 2030 ile 2050 yılları arasında, yıllık 250 bin insanın hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor. Halihazırda 20 milyondan fazla insanın değişen hava koşulları nedeniyle göç ettiği ifade ediliyor. Bu yıkıcı etkiler, dünyadaki diğer canlıları da derinden etkilemektedir. Biyoçeşitliliğin azalmasının gerekçelerinden birisinin de iklim krizi olduğu unutulmamalıdır. Bu durum aynı zamanda dünya yaşam (besin) zincirinin bozulması anlamına geliyor” sözlerine yer verdi.


“Sürdürülebilir bir gezegen için önlemler alınmalı”

İklim krizinin etkilerini azaltmak ve sürdürülebilir bir gezegen için zaman kaybetmeden alınması gereken önlemler olduğunu vurgulayan TARGET, “Bu önlemleri; yenilebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması, karbon emisyonlarının düşürülmesi, ormanlar ve sulak alanlar benzeri doğal karbon yutaklarının çoğaltılması, enerji verimliliği ile ‘sorumlu tüketim ve üretim’ şeklinde sıralamak mümkün. ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ diye bilinen 17 amaç arasında ‘İklim Eylemi’ de yer alıyor. Birkaç tanesi hariç 17 amacın, tamamı iklim değişikliği ile çok yakından ilişkili. Sürdürülebilirlikten, gelecekten, barıştan ve esenlikten bahsederken iklim krizinin yakıcı etkilerini göz önünde bulundurma zorunluluğu ortada. Bilimsel olarak kabul edildiği üzere dünyanın kendi yaşam döngüsü içinde ısınma ve soğuma çağları vardır. Bununla beraber, olasılıkla, dünyanın hiçbir döneminde insanlığın etkileri bu kadar yıkıcı ve yakıcı olmadı” ifadelerini kullandı.

KAYNAKTARGET
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM