Cumartesi, Ekim 19, 2024

Çözüm; imha etmek değil kısırlaştırmak

Sokak hayvanlarının sistemli bir şekilde kısırlaştırılması gerektiğini belirten Ersoy, bu sayede sokaklarda bir tane bile saldırgan köpeğin olamayacağını söyledi


FİLİZ EROL

Türkiye gündeminde olan sokak hayvanlarına yönelik hazırlanan yasa tasarısı taslak metni Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) getirildi. Taslak metne göre, bir ay boyunca sahiplendirilmeyen köpekler ‘uyutulma’ adı altında öldürülecek. Sahipsiz köpeklerin tespiti ve takibi belediyeler tarafından yapılacak. Hayvan Hakları Kanunu’nda yapılacak bu değişiklikle sahipsiz sokak hayvanlarının ‘uyutulması’nı öngören yasa teklifi hazırlığı tartışma yarattı. Yasayı değerlendiren Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Hayvan Hakları Federasyonu (EgeFed) Yönetim Kurulu Başkanı Funda Ersoy, “Ülkemizde hayvanlara âtıl, çöp konumunda bakılıyor. Kısırlaştırma yeteri kadar yapılmadı. Hayvanlarda o yüzden popülasyon çok fazla arttı, aç kaldılar ve birçok belediye de kısırlaştırmayla uğraşmamak için sokak hayvanlarını dağlara bıraktı. Bu hayvanlar dağlardan üreyerek daha da çoğalarak şehirlere indiler. Çözüm imha etmek, öldürmek bir çöp gibi bir yerlere atmak değil, böyle bir şey olamaz” diye konuştu.


“Belediyeler kısırlaştırmak yerine başka yere atmakla uğraştı”

Önce belediyelere neden görevini yapmadıklarının sorgulanması gerektiğini belirten Ersoy, “Genel başkanla meclise belediyelere görevini yapmadığı vakit cezayı işlem uygulansın talebinde bulunduk. Bu talebimiz mecliste kabul edilmedi. Yani belediyeler çiftlikleri gibi davrandılar. Veterinerler o zaman yüksek meblağlar alıp kısırlaştırma yapmadı. Hep başka bölgelere atmakla uğraştılar. Karşıyaka Belediyesi bu konuda sistemli çalışıyor. Bütün belediyeler bu sistemle çalışsa bir tane bile sokak köpeği olmaması gerekiyor. Ama çevre ilçelerde bir sürü atılan köpekler var. İdealist bir belediye bu da İzmir’in köpeği diye düşünüp onu kısırlaştırıyor” dedi.


“Kısırlaştırmaya köylerden başlamak gerekiyor”

Muhtarlarla iş birliği yaparak kısırlaştırmaya köylerden başlamak istediklerini vurgulayan Ersoy, “Biz merkeze kilitlendik ama merkezde zaten kısırlaştırma oluyor. Köylerden akan nüfusu ve popülasyonu nasıl durduracağız?  Bütün sokak hayvanlarını toplayıp hepsini toplu öldürecekler. Ama ırkı ve nesli yok etmek çok zor. Bunun mutlaka bilimsel olarak çözülmesi gerekiyor. Seferberlik ilan edilip kısırlaştırmanın Türkiye’nin en ucundan diğer ucuna kadar yapılması gerekiyor. Ama hükümet bunu mali yük olarak gördüğü sürece bu çukurdan çıkılmayacak. Çok bilinçli bir şekilde köylerden, kasabalardan, başlayarak ilçelerden sistemli bir şekilde gidilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.


“Saldırgan köpekler barınaklara alınmalı”

Saldıran köpekleri kendilerinin de istemediklerini aktaran Ersoy, “Çocuklara, insanlara saldırmasın, öldürmesin. Ama saldıran köpek mutlaka barınağa alınmak zorunda. Bunu da hayvan severler engelliyor. Saldırdığı için diğer hayvanları da götürüyorlar bu sefer. Hayvanseverler bir hayvanı vermiyor ama bu yüz hayvana mal oluyor. Alfa köpekler diğer köpekleri tetikliyor, insanlara saldırılıyor. Orada facialar yaşanıyor. Bunu da hiçbirimiz istemiyoruz. Biz hayvanlarımızın haklarını savunacağız. Çünkü bütün canlıların yaşamaya hakkı var. Bunu kimse alamaz, emirle yok edemez. Bu karardan dönülmesini umuyoruz. Saldırgan olan köpeklerin alınmasını istiyoruz. Bir de dikkat edilmesi gereken bir konu var. Belediye ekipleri uysal yatan köpeği alıp götürürken saldırgan köpek arada kaçıyor. Yine aynı şeyleri yaşıyoruz ve bitmiyor bu sorunlar. Onun için çok dikkatli bir şekilde saldırgan köpeklerini toplanıp diğer köpeklerinde kısırlaştırılarak hayvan severlerin sorumluluğuna verilerek bu şekilde yaşam hakkını istiyoruz” sözlerine yer verdi.

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise çözümün uyutmak olmadığını vurgulayarak kısırlaştırma seferberliğine dikkat çekti. Hazırlanan öneriye karşı olduklarını dile getiren Özgener, “Hükümet tarafından sokaklardaki başıboş hayvanların yaratabileceği tehlikelerin önüne geçebilmek için bir çözüm yolu aranmasını olumlu karşılıyoruz. Ancak bunun yolu, belediye barınaklarında 30 gün boyunca sahiplenilmeyen hayvanların uyutularak hayattan koparılması olmamalı. Hepimizin vicdanını rahatsız eden böyle bir uygulama yerine, çözüm yolları aramamız gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.

Kontrolsüzce sayıları artan sokak hayvanlarının yarattığı tehlikenin, etkin bir ‘kısırlaştırma’ uygulamasıyla çözüme kavuşacağına inandıklarını belirten Özgener, “Her fırsatta ifade ettiğim gibi kentimizde tüm kurumların ortak bir sinerji içerisinde çalışmasını çok önemsiyoruz. Pek çok projemizde başarıya ulaşmamızı sağlayan bu uyumu ve birlikte çalışma kültürünü sokak hayvanlarımız için de geliştirebiliriz. Kentimizdeki Oda ve Borsalar, sivil toplum kuruluşları, valilik, İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde bir araya gelebilir, ‘kısırlaştırma seferberliği’ başlatabiliriz” dedi.
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM