Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından Ankara’da ‘Küresel Yatırım Günleri’ etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yatırımları artırmak ve yatırımcıların beklentilerini en üst düzeyde karşılamak için sürekli olarak yenilikçi adımlar atıyoruz. Dünya, KOVİD-19 pandemisi sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmaların ve jeopolitik gerilimlerin etkisindedir. Bu kapsamda, Küresel Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) pazarı 2023 yılında 1,3 trilyon dolar civarında gerçekleşerek düşük seyrini sürdürmüştür. Sahip olduğu jeostratejik konum ve nitelikli insan kaynağı sayesinde uluslararası doğrudan yatırımlar için akla gelen ilk ülke Türkiye’dir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin yaptığı çalışmalara göre, son 15 yıllık süreçte ihracatın yaklaşık yüzde 31’ini uluslararası sermayeli şirketlerin gerçekleştirdiğini belirten Yılmaz, “Bu ihracatın yüzde 60’ından fazlası yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor. Özel sektör Ar-Ge harcamalarının da yüzde 30’unu uluslararası yatırımcılarımız yaptı. Bu şirketlerimizin istihdamda da çok önemli katkısı bulunuyor. Sağladıkları 1 milyon 300 bin kişilik istihdam, özel sektör istihdamının yüzde 9’unu oluşturuyor. Ernst & Young’ın geçen haftalarda yayımladığı rapora göre Türkiye, 2023 yılında çektiği 375 yatırımla Avrupa’da 4’üncü sıraya yükseldi. Kıta genelinde duyurulan yatırım projesi sayısı yüzde 4 oranında düşerken Türkiye yüzde 17’lik rekor bir artışa imza attı” diye konuştu.
“Türkiye ekonomisi 2024’ün ilk çeyreğinde, yıllık %5,7büyüdü”
Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde Türkiye’nin yeni bir global üretim merkezi olmaya aday olduğunu gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu kapsamda, Ülkemizdeki uluslararası şirketlerin yatırımlarını daha da artırmalarını beklediğimizi ve kendilerine gerekli desteği her daim vermeye hazır olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Türkiye ekonomisi 2024’ün ilk çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 5,7; çeyreklik bazda ise yüzde 2,4 oranında büyüdü. Bu performansla bir kez daha, G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduk. Pandemiden sonra gelen 15 çeyrek boyunca üst üste kesintisiz büyüme kaydettik. Son 20 yılda; yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüyüp dünyanın 11’inci ekonomisi olduk. Kişi başı gelirini 4 kat artırarak 13 bin doların üzerine çıkardık, ihracatını 256 milyar dolara yükselttik. Rasyonel, öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarımızla ekonomimizin daha dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini gerçekleştirdik. Net dış talebin büyümeye katkısı 5 çeyreğin ardından 1,6 puanla pozitif gerçekleşti. Sabit sermaye yatırımlarının yüksek oranda arttığını, tüketim harcamalarının artış hızının ise düştüğünü gördük” sözlerine yer verdi.