Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun görevdeki iki buçuk ayında rutin dışında dikkatimi çeken bir çalışması kaldırım işgallerine karşı açtığı ‘savaş’…
İyi bir çıkış… Yaya hakları açısından, kentli hakları açısından kent yaşamı-düzeni açısından normali de yaya için elverişli kaldırımlar olması.
x x x
Konak’ın en mutena semtlerinden Güzelyalı’da hiç kaldırımı olmayan sokaklar bile var! Umarım başkan bunları tespit ettirip gereğini yapar en kısa zamanda. Alsancak’ın göbeğindeki, Güzelyalı’da AASSM kenarındaki eğimli kaldırımların hikmetini de çok merak ediyorum! Yıkılan binaların bozduğu kaldırımları hiç saymayayım! Doğrusu, Fen İşleri Müdürü ve bağlı belediye başkan yardımcısının envanterine bakması ve sorunları yerinde görmesi, ev ödevini yerine getirmesi.
Bir de aşırı işgaller var! Konak’ta birçok ana artel Büyükşehir’in ve buralardaki işgallere son vermek için Konak’ın İzmir Büyükşehir ile işbirliği yapması gerekiyor. En çok aşırı işgalin yaşandığı Mithatpaşa Caddesi örneğin… Özellikle Güzelyalı ve Göztepe kesimindeki işgaller inanılır gibi değil! Hele manavlar! 5-6 metrelik kaldırımda bir kişi zor geçecek yer bırakıyorlar! Orada da tezgahtar oluyor ve geçmek için izin istiyorsunuz! Bu kadar olsa iyi! Önündeki caddeye de bir araç çekip onu da seyyar dükkan haline getiriyorlar! Ellerinden gelse karşı kaldırımı da alacaklar! Akşamları dışarı aşırı taşan tezgahı örtmek için çekilen çirkin örtüler de kent estetiğinin şahikası! Mithatpaşa Caddesi’ne çıkan çok işlek olan sokaklardan örneğin 56 Sokak’ı baştan başa bir gezmesini öneririm başkana. Ne iyi olur, tebdil-i kıyafetle, yanında kimse olmadan…
Başkanın kaldırımlara açtığı savaşı bazen fiilen de görüyorum. Gül Sokak’ta masalar iki tarafta kaldırımda; ortada da garsonlar ve teşrifatçılar kol geziyor. Geçerken izin istemek lazım çarpışarak geçmemek için! Masalar zabıta gelince kalkıyor, gidince geri geliyor!Trafiğe kapalı bazı isimli sokaklar ise sokağa taşan işletmelerin ve araçların işgali altında!
x x x
Başkanın kaldırım işgallerine karşı yürüttüğü ‘savaşı’ desteklemekle birlikte bilhassa Güzelyalı’da ve kısmen Göztepe’de bir klasik olan, emekliler ve dar gelirliler için kadın-erkek sosyalleşme alanı niteliğindeki çay ocaklarına makul ölçülerde hayatiyet tanimasını öneriyorum.
Dar gelirli emekli kadın-erkek muhit sakinleri buralarda 10 TL’ye çay, 15-20 TL’ye bir soda, bir kahve içip sosyalleşiyor, komşuları, arkadaşları ile vakit geçirebiliyor. Bu insanlar sahildeki kafelere gidip 35 TL’ye, 70 TL’ye nasıl çay-kahve içecek? Nasıl sosyalleşecek?
Tabiî bilhassa Mithatpaşa Caddesi gibi ana artellerde veya 56 Sokak gibi yerlerde aşırı işgallere karşı bir ciddi radikal çözüm var. O çözümü istenirse, memnuniyetle anlatırım.
Bitirirken kaldırım bahsindeki son notum şu olsun: Konak’taki kırık dökük kaldırımlar hızla elden geçirilebilir mi? Daha fazla kimsenin ayağı kırılıp burkulmadan…
x x x
Ne diyordu CHP Genel Başkanı Özgür Özel? “Belediye başkanlarının elindeki anahtar şehrin altın anahtarı değil, iktidarın anahtarı…”
Cümle böyleydi galiba… anahtarı adamakıllı kullanmak o yüzden çok önemli. Belediye başkanlarının görev döneminde 60 ay var ve bunun 2,5 ayı geride kaldı. Yani görev döneminin 1/24’ü… Geriye kaldı 23 adet 2,5 ay. Zaman ise su gibi akıp gidiyor.
Kendi muhitim Konak’ın başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu dostumuzdan ilk 100 gün dolduğunda çalışmalarıyla ilgili bir “100 gün raporu” bekliyoruz. Akabinde de “500 gün”. 100 günde ve 500 günde yapılanlar, 60 ayda yapılacakların teminatı, göstergesi olacaktır.
Not: Değerli okurlarımın ve Ticaret gazetesi mensuplarının geçmiş Kurban Bayramını en iyi dileklerimle kutlarım.
