İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, hepimizin yüreğini yakan orman yangınları için ülke olarak seferber olmamız gerektiğini açıkladı. Geçen hafta Mardin ve Diyarbakır’da bu hafta başta İzmir olmak üzere sıcakların etkisi ve ihmallerle Türkiye’nin her noktasında yangınların arttığına dikkat çeken Cengiz, “Kadim dünyanın en büyük yaşam kaynağı ve hepimiz için büyük bir değer olan, gelecek kuşaklara bırakmamız gereken ormanlarımızdaki yangınlar yüreğimizi yakıyor. Ormanların ateşe karşı sessiz çığlığını duyalım, duyuralım. Toplumsal duyarlılık arttıkça alevlerin yükselişi, yıkımın habercisi olsa da, dayanışma ile küllerinden doğan hayat, umut dolu bir geleceğin temsili haline gelir” dedi.
“Yangın çıkan bölgelerde imar değişikliğine kesinlikle izin verilmemeli”
Yangınlar, insan eliyle tetiklendiğinde, ardında bıraktığı karanlık ve dumanlı izlerin sadece ormanın değil, insan ruhunun da derin yaralarını ortaya çıkarttığını vurgulayan Cengiz, “Bilinçli yakılan her ağacın cezası en ağır şekilde ödenmeli. Özellikle turizm bölgesinde bilinçli yakılan yerlerde rant alanı oluşmaması için yangın çıkan yerlerde en az yirmi yıl imar değişikliği yapılamayacağı hükmü kanunlaştırılmalı. Ülkenin doğusundan batısına kadar nerede bir kıvılcım olursa oraya ağzında su taşıyarak karınca misali çaba harcayanlara destek olmalıyız. Bu inançla tüm ulusumuza geçmiş olsun” şeklinde konuştu.
Yurttaşlar olarak öncelikle ormanlarımıza gözümüz gibi bakmamız gerektiğini, yangınların çıkmaması için tüm duyarlılığın gösterilmesi gerektiği vurgulayan Cengiz, “Küresel iklim krizi nedeniyle sürekli sıcaklıkların artması, bununla beraber gereken tedbirlerin alınmaması ve ihmaller sonucu orman yangınları çıkıyor. Yangınların söndürülmesi için hep birlikte destek olmalıyız. Yanan ormanlar bizim geleceğimiz. Gelecek kuşaklara aktarmamız gereken bir miras. Yanan ormanların yerine de ulusal seferberlik ilan ederek daha çok orman oluşturmalıyız. Nefessiz kalmamak için kampanyalar yaparak, ormanların insanlar ve orada yaşayan canlılar için ne kadar vazgeçilmez olduğunu hiç yılmadan anlatalım. Yanan her orman, bizim ve gelecek kuşakların hayatının yaşanmaz hale gelmesi demek. Bu bilinçle herkes üzerine düşeni yapmalı” diye konuştu.
