Perşembe, Ağustos 22, 2024

Fındık sektörü kritik dönemeçte

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Osman Sabır, 2024 yılı fındık hasadı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin fındık üretimindeki dünya payının son beş yılda yüzde 60-65 aralığına gerilediğine dikkat çeken Sabır, yalnızca fiyat politikasıyla yönetilmeye çalışılan piyasanın tüm paydaşlara zarar verdiğini, uzun vadede en çok üreticilerin ve dolayısıyla tüm paydaşların zarar göreceğini ifade etti.

Fındık üretim sahalarının rakip ülkelerde hızla arttığına dikkat çeken Sabır, “Eğer bugün depolarda yaklaşık 70 bin ton fındık bekliyorsa, bu bizim rakip üretici ülkelere sunduğumuz faydadır. Bu tonaj, aslında ihraç edilebilecekken bizler diğer üretici ülkelerin bu büyüklükte bir satış yapmasına izin vermiş oluyoruz. Bugün itibarıyla tüm diğer üretici ülkeler ürünlerini sattı ve yalnızca Türkiye’de stok kaldı. Bu sürdürülebilir bir durum değil” diye belirtti. Sabır, iyi bir rekolte yaşandığında stokların mevcut politika ile artacağını ve bunun diğer üretici ülkeleri daha fazla yatırıma teşvik edeceğini belirtti.


Bu yıl için rekolte beklentisi yüksek

Sabır, 2024 yılı ürün rekoltesinin yüksek olacağını tahmin ettiğini belirterek, bu sezon da geçen sezon gibi düşük bir ihracat tonajı gerçekleştiği takdirde Türkiye’nin elinde kalan stok miktarının 150bin-200 bin ton civarına çıkabileceğini söyledi.

Farklı kurum ve kişiler tarafından her gün değişik fiyat beklentileri açıklandığını ve bu beklentiler arasındaki büyük farkların piyasa ile uyumsuz olduğunu belirten Sabır, ihracat ürünlerinin fiyatlarının döviz üzerinden belirlendiğini ve bu nedenle fiyat artış beklentilerinin yüksek olduğunu ifade etti.

Fiyatların yüksek tutulması durumunda, son iki sezonda yaklaşık 50 bin ton iç fındık ihracatında eksiklik yaşandığını ve bunun diğer üretici ülkelerin lehine olduğunu vurgulayan Sabır, döviz kurlarının yeni ekonomik programla birlikte yavaş ilerleyeceğini aktardı.


“Onlar üretemezse biz satamayız”

Sabır, ürünün sahibinin üretici olduğunu belirterek, “Bizler ihracatçı olarak üreticinin ürünlerini alıp satmaya çalışan işletmeleriz. Onlar üretmezse biz satamayız, biz yeteri kadar satamazsak da sağlıklı bir piyasa olmaz” dedi. 

İstikrarlı bir piyasa için rekabetçi olunması gerektiğini vurgulayan Sabır, “Fiyat ve satış miktarı arasındaki bu dengeyi optimum şekilde uzun yıllar sağlayabilirsek, bu değerli ürünün tüketiminin hızla artacağına inanıyoruz” diye belirtti.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM