Cuma, Eylül 20, 2024

Pandemi Sonrası Hibrit Çalışma

Pandemi öncesinde insanlar için çalışmak bir bakıma dini bir inanç gibiydi. Aileyi, sosyal çevreyi ve kişisel ilgi alanlarını önce bir kişinin yaşam şeklinin merkezinde çalışma hayatı ile ilgili kimliği ön plana çıkıyordu. Gerçekte çalışma hayatı bizi kötü hissettiren bir obsesyon-saplantı durumundaydı. Ardından dünya kapandı. Pandemi her şeyi değiştirdi. Terfiler, ücret artışları yeni ve farklı bir forma dönüştü. Bu tarihten sonra çalışmaya karşı duruş çok sayıda takipçisini kaybetti. Küresel işgücünün %59’luk bir bölümü kendilerini sessizce terkedenler sınıfına koydular.

İnsanlar çalıştıkları halde yürekleri pek iş yaşamının içinde olamadılar. Amaç mutlak minimum içinde olmaktır. Çalışanların takındığı bu tutumun firmalar üzerinde önemli ölçülere varan verimlilik kaybı sözkonusu olmaktadır. Gallup tarafından yapılan araştırmaya göre verimlilik kaybının tutarı 1.9 trilyon USD mertebeye erişmektedir. Çalışanlar hafta başlarında nasıl motive olacaklarını, hafta sonunun nasıl geleceğini düşünmekten daha önemlidir.

İnsan kaynakları yöneticileri için bu durum ince bir ipin üzerinde yürümek gibidir. Buradaki sorumluluk İK’ya aittir. Çalışanların işlerine bir kez daha bağlı kalmalarını sağlamak, aynı zamanda çalışanlar ihtiyaç duydukları esnekliği sunmak da yine onların görevleridir. Göğüslemek zorunda kaldığımız zorluklara karşı en önemli başedilmesi gereken ancak kurumların çoğu bunu yapmakta başarısız olmaktadır.

Her neslin kendine özgü bir özelliği bulunmaktadır. Çalışanlar değer görmek isterler. Ayrıca seslerinin de duyurulmasını isterler. Bu bağlam şu anlama çıkar. İK yöneticilerinin esnek çalışma düzenlemeleri gerekir. İşletmelerin bağlı kalmaları gereken kesin değerlere sahip olmaları kesin değerlere sahip olmaları gerekirse, böylece çalışanların da beklentilerinin karşılandığı ortamla başbaşa olmaları gerekir.

Çalışanlardan düzenli geri bildirim almak, örneğin hibrid çalışma modeli geri bildirimler almak tüm taraflar için tatminkar olup olmadığının anlaşılmasına olanak verecektir. Pandemi süresince daha genç çalışanlar daha fazla desteğe ihtiyaç duymuştur. Aynı zamanda ofiste gelişmeler ile ilgili olarak da daha fazla hayal kırıklığı yaşamışlardır. Daha istikrarlı zaman dilimlerinde hibrid çalışma hakkında duygularına daha fazla uyum sağlayabilmişlerdir.

İK yöneticileri için esnek olmaya devam etmezler ancak prensiplerine sadık kalmalarını gerektirecektir.

Selçuk Karaata

Diğer Yazarlar