Öz-İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, enflasyonun sebebinin emekçiler olmadığını söyledi
Öz-İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, sendika genel merkezinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Emeğin üzerindeki vergi yükününün kaldırılmasını isteyen Ay, “Tasarrufu kazanandan yaparsınız ya da kamu kaynakları tasarrufu yapar. Tasarruf maalesef bizden yapılıyor. Sektörün gerekçelerinin yanı sıra sırtımızdaki vergi yükü de cabası. Direkt verginin yanı sıra bir de bunun dolaylı yükü var. Vergiden arındırılmış kazancımızla da dolaylı vergi ödüyoruz. Bu vergi yükünün bir an evvel üzerimizden alınması gerekir. Eğer bir ülkede adalet isteniyorsa o zaman bu emekçinin üzerinden sağlanmalı. Bu adaleti sağlamanın temel yollarından bir tanesi de emekçinin üzerindeki vergi yükünün kaldırılması” dedi.
“Enflasyonun sebebi emekçiler değil”
Enflasyonun sebebinin emekçiler olmadığını belirten Ay, “Emekçilerin gelirini kısarak ve gelir elde etmelerini engelleyerek enflasyonu düşüremezsiniz. O yüzden asgari ücretle ilgili zam ve artış bekliyoruz. Bu en azından sırtımızdaki bu yükü bir nebzede olsa rahatlatmak için önemli ve kıymetli. Enflasyonla hep beraber mücadele edelim. Ama bunu vergi adaletiyle, emekçinin kazancındaki adaletle sağlayalım” dedi. Emekçinin üzerindeki ağır vergi yüküne değinen Ay, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekiyor. Ama baktığımız zaman uygulama tarafı maalesef bu değil. Kazancımız ile gelir vergisi arasındaki fark yüzde 115. Yani asgari ücretin artışı oranı kadar vergi oranları arttırılmadı. Biz çok kazanmıyoruz. Vergiyi çok kazanandan almak gerekir” diye konuştu.
“Örgütlü toplum, örgütlü işçi, örgütlü emek güç bulur”
Tekstil sektöründe çalışanların örgütlenmesi gerektiğini aktaran Ay, “Örgütlü toplum, örgütlü işçi, örgütlü emek güç bulur. Ama maalesef Türkiye’de örgütlenmenin önünde birçok engel var. Yasal engeller var. Örgütlenme sürecinde yetki aşamasına geliyoruz ve yetki sürecinde birçok idari yaptırımla karşılaşıyoruz. Organize sanayi bölgelerine oradaki idari amirlerin yetkileriyle bölgeye giremiyoruz. İşçiyle bir araya gelemiyoruz. Bunun dışında hukuki süreçler var. Yetki alıyorsunuz, bitmiyor. 3,5-4 sene devam eden yetkili mahkemeleri var. Tekstil sektörü dinamik bir sektör. Yetki aldıktan sonra oraya döndüğünüzde işçiyi bazen de iş yerini de bulamıyorsunuz. İş yeri de taşınmış ve kapanmış oluyor. O yüzden ucuz işçiliğin ve sektörün geliştirilmesinin temel sorunlarında yine örgütlenme ve özgürlüğünün önündeki engeller var. Bu engellerin kaldırılması gerekir” ifadelerinde bulundu.
