Onu sabah güneşini camın ötesinde karşıladığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Tıraş olmuş ve takım elbisesini giymişti. Özenle katladığı kravatı da boynundaydı.
Babam bir gün evvel emekli olmuştu ve tuhaf bir şekilde, yeni günü hala işe gidecekmiş gibi karşılıyordu. Bu, henüz otuzlu yaşlarına bile gelmemiş olan benim için gerçekten çok şaşırtıcı bir durumdu. Halbuki dün akşam yataklarımıza gitmeden aramızda geçen kısa konuşmada şöyle demiştim: “Haydi iyisin, yarın sabah erken kalkmak zorunda değilsin!”
Babam aklının başında olduğu son zamanlarına kadar her sabah erkenden kalktı ve camın önündeki yerini aynı tertip ve nizam içinde aldı. Tek bildiği işi yapıyor ve sanki evde de işe gidiyordu. Bu durumdan ben pek şikayetçi değildim ama babamın oturduğu yerden sağa sola emirler yağdırmasından annem hiç mutlu değildi.
Babamı birkaç kez dışarı çıkması için ikna etmeye çalışmış ama bunun beyhude bir çaba olduğunu kısa bir sürede fark edip vaz geçmişti.
Lafı hiç uzatmayacağım.
Gecikmeden kendinize bir veya birkaç hobi edinin. Yoksa emeklilik döneminiz zor geçer. Gençliğinizin heyecanı ve oraya buraya koşturması içinde fark edemezsiniz ama sizi hayata bağlayan o koşturmacalardır.
Sorunlar pek de uzakta değil.
Profesyonel yaşantınızda hiçbir zaman deneyimlemeyeceğiniz, aklınıza bile gelmeyecek birçok sorunla emekliliğinizin başladığı gün yüzleşeceksiniz. O zaman da umduğunuzdan çok daha hızlı gelecek. Geçen hafta 35 yaşındaydım, bugün 70…
Zaman ışık hızına eşdeğer sürede geçiyor.
Hangi sorunlar?
Kimlik ve amaç kaybınız olacak. Rutine alışmakta zorluklar çekip boşluk hissine kapılacaksınız. Çalışma hayatınızdaki aktif sosyal çevrenizden zaman içinde kopup bir nevi sosyal izolasyona uğrayacaksınız.
Aktivitelerinizin azalması sizi fiziksel ve zihinsel anlamda olumsuz etkileyecek. Kariyeriniz boyunca yeni hedefler belirleme zorunluluğunuz ortadan kalkınca muhtemelen motivasyon kaybına ve tatminsizlik hissine kapılacaksınız.
Emekli olduktan sonra evde daha fazla zaman geçirmeniz, aile dinamiklerinizi değiştirecek. Eşiniz ve çocuklarınızla ilişkilerinizde uyum sağlamanız bazen zor olacak.
Emeklilik, yaşamınızın büyük bir değişimidir ve bu değişime uyum sağlamanız psikolojik olarak zor olabilir. Depresyon ve anksiyete gibi sorunlarınız ortaya çıkabilir.
Emeklilik geliriniz, çalışma döneminizdeki gelir kadar yüksek olmayabilir. Bu durum, finansal planlama ve harcamalarınız konusunda sıkıntılara yol açabilir.
Uzun yıllar iş hayatında yoğunlaştığınızda, emekliliğinizde yeni hobiler ve ilgi alanları bulmakta zorlanabilirsiniz. Bu durum, can sıkıntısına ve tatminsizliğe neden olabilir.
Hobi sahibi olmanın emeklilik döneminde ne gibi faydaları olabilir?
Emeklilikte hobi sahibi olmanın birçok faydası vardır. Öncelikle yaşamınızın geri kalanında sizin için çok önemli olacak olan fiziksel ve zihinsel sağlığınızı koruyabilirsiniz. Hobileriniz, stres seviyesini düşürerek genel sağlığınızı iyileştirebilir.
Zihinsel olarak aktif kalmak, bilişsel fonksiyonlarınızın korunmasına yardımcı olur. Yeni şeyler öğrenmeniz ve beceriler geliştirmeniz, beyin sağlığınıza olumlu katkı sağlar. Fiziksel hareket gerektiren hobileriniz (örneğin yürüyüş, bahçecilik, spor) fiziksel sağlığınızı korur ve hareketliliğinizi artırır.
Yeni sosyal bağlar kurabilirsiniz. Hobileriniz, yeni insanlarla tanışma ve sosyal çevreyi genişletme fırsatı sunar. Kulüpler, grup etkinlikleri ve atölyeler, sosyal bağlantılarınızı artırabilir. Sosyal etkileşim içeren hobileriniz, yalnızlık hissinizi azaltır ve sosyal izolasyonla mücadelenize yardımcı olur.
Hobilerinizin duygusal ve psikolojik faydaları da olacaktır. Sevilen bir hobiyle uğraşmanız, mutluluk ve iç huzurunuzu sağlar. Yeni beceriler kazanmanız ve hobilerinizde ustalaşmanız, özgüveninizi ve özsaygınızı artırır.
Hobileriniz, emekliliğinizde günlük bir yapı ve rutin sağlar. Boşluk hissinizi azaltır ve günlerinizin daha anlamlı geçmesine yardımcı olur. Hobi sahibi olmanız, zamanınızın verimli kullanılmasını sağlar ve emekliliğinizde monotonluğu önler.
Hobileriniz, yeni yetenekler ve bilgiler edinmenize fırsat sunar. Bu, kişisel gelişiminizi ve entelektüel merakınızı destekler. Sanatsal veya yaratıcı hobileriniz (resim, müzik, el sanatları) yaratıcılığınızı teşvik eder ve problem çözme becerilerinizi geliştirir.
Hobileriniz vasıtasıyla topluma katkıda bulunursunuz ki bu göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir mutluluk sebebidir. Emeklilikte gönüllü olarak çalışmak veya hobiyle bağlantılı olarak topluma katkıda bulunmak, sosyal sorumluluk duygusunu pekiştirir ve topluma değer katma fırsatı sunar.
Ben ne yaptım?
Babamım o hallerini gördükten ve “ben böyle olmamalıyım” dediğim andan itibaren kendi kendime çözümler aramaya başladım. Bazı sosyal derneklere katıldım. Bu yetmedi, hobiler edinmeye ve hobi derneklerine üye olmaya başladım. Zaman içinde ise sayılarını birkaç ile sınırladım. Yaşım ilerledikçe, topluma katkıda bulunacak hobilerimi ön plana çıkardım.
Ülkemizde sık sık yaşadığımız deprem ve yangın afetleri sırasında yaptıkları hizmetlerden, gençlerin bireysel gelişimlerine verdikleri katkılardan haberdar olduğum Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Derneğine (https://trac.org.tr/) üye oldum. Yıllar önce almış olduğum lisansımı aktive ederek amatör radyoculuğun keyifli aktivitelerinden nasibimi almaya başladım. Afetlerde göstermiş oldukları fedakârlık dolu çabalarına şahit olup onlarla gurur duydum. Yaşım itibariyle her türlü aktivitelerine katılamasam da yöneticilik tecrübelerimi paylaştım.
Bu yazımı okuduktan sonra, henüz bir hobiniz yoksa ve İmkânınız da varsa, sizler de amatör radyocu olmayı deneyerek, kendimize ve toplumumuza hizmet etmenin müthiş keyfini yaşayın derim.
SON SÖZ
Camın önünde oturan adamlardan biri olmayın.
