Perşembe, Eylül 19, 2024

“Yeni nesil tarımı şirketlerin gücüyle sürdürülebilir kılabiliriz”

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, yeni nesil tarımda geleneksel çiftçiliğe göre, 315 kat daha fazla verimli üretimin mümkün olduğunu söyledi

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) temmuz ayı meclis toplantısı EBSO Meclis Başkan Vekili Işın Yılmaz idaresinde İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, yaşlanan dünya nüfusu ve artan teknolojinin gençleri köy hayatından kopardığını dile getirdi. Artan nüfusla birlikte, Türkiye’nin gıda ihtiyacını bireysel çiftçilikle çözmenin mümkün görünmediğini belirten Ürün, “Burada devreye şirketler girmeli. Yeni nesil tarımı şirketlerin gücü ile daha sürdürülebilir kılabiliriz” dedi.  

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, “Artan nüfusla birlikte, Türkiye’nin gıda ihtiyacını bireysel çiftçilikle çözmek mümkün görünmüyor. Burada devreye şirketler girmeli. Yeni nesil tarımı şirketlerin gücü ile daha sürdürülebilir kılabiliriz” dedi

Türkiye’nin tüm zorluklara, maliyetlere rağmen, tarımsal üretimde Avrupa birincisi, dünya 9’uncusu olduğunu aktaran Ürün, “Birçok üründe dünya birincisiyiz. Ancak, bin 237 ithalat kalemi içinde en fazla ithalat sıralamasında buğday ve mahlutları 13. sırada. 3,5 milyar dolar buğday ve mahlutları ithalatı gerçekleştirmişiz. Pamuk 37. sırada. Ve 1,7 milyar dolar ithalat rakamı. Küresel gıda fiyatları haziran ayında yıllık bazda yüzde 2,1 düşerken Türkiye’de yüzde 68,2 arttı. Bu denli bir fark, bir yerlerde yanlış yaptığımızı da ortaya koyuyor. Biz çözümün kendisinden uzaklaşırken, gıda fiyatları da artmaya devam edecek. Gıda enflasyonunda olduğu gibi enerji enflasyonunda da lideriz. Türkiye’nin en az yağış alan, en kurak ovası Konya Ovası’nda eğer siz en fazla su isteyen mısır, yonca ve şeker pancarı ekiyorsanız suçu iklim değişikliğine atamazsınız” diye konuştu.


Çözüm; yeni nesil tarım

Teknoloji ve bilimden yararlanarak geliştirilen yöntemlerle sürdürülebilirliği sağlamanın mümkün olduğunu aktaran Ürün, “Bitki fabrikaları, 365 gün, topraksız, güneş görmeyen, iklim kontrollü alanlarda; LED aydınlatma ve bitki besleme teknolojisi ile ürün yetiştirilen tesisler. Bu teknoloji ile sağlanan verimi, bireysel çiftlik alanlarında sağlamak mümkün değil. Rakamlar da gösteriyor ki, gıda krizine karşı yeni nesli tarım ile mücadele etmek mümkün. Geleneksel çiftçiliğe göre, 315 kat daha fazla verimli üretim, üretimde yüzde 95 daha az su tüketimi, yetersiz kalan, bozulan arazı karşısında, şehirdeki atıl alanlarda, topraktan bağımsız ve yatay bir şekilde üretim imkanı, üretimde sıfır pestisit kullanım, taze, sağlıklı ve kayıpsız sevkiyat ile şehir için üretim mümkün ve giderek de yaygınlaşıyor” ifadelerinde bulundu.


Sanayinin su tüketimindeki payı yüzde 11

Türkiye susuzluk riski yüksek ülkeler grubunda yer aldığını hatırlatan Ürün, “Özellikle Ortadoğu coğrafyası riskin başında geliyor. Bölge su savaşlarına giderek yaklaşıyor. O nedenle, etkin ve hızlı adımlara ihtiyacımız var. Sorunun ana kaynağına baktığımızda, sektörlerin suya duyarlılığına ilişkin iki önemli çalışma karşımıza çıkıyor. İlki İstanbul Sanayi Odası’na ait. Sanayi özelinde yapılan bir çalışmada; tarım ve tarıma dayalı ürünlerin üretimi, tekstil sektörü ve kağıt ve karton sanayi öne çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çalışmasında; suyun yüzde 77 oranında tarımsal sulamada kullanıldığı raporlanıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran yüzde 50-60 arasında. Sanayinin su tüketimindeki payı sadece yüzde 11. Bu durumda, çözümün aranacağı yer tarımsa, neden hala klasik sulama yöntemi kullanılıyor. Klasik sulama sistemlerinde 1 hektar sulama alanına saniyede ortalama 4 litre su verilirken, modern sulama yöntemlerinden yağmurlama ve damlama sulamalarda sadece 1,2 litre su veriliyor. Yani, üçte iki oranında bir tasarruf mümkün. Bakanlığın 2023-2033 Eylem Planı’nda belirlenen adımların yerine getirilmesi önemli olmakla birlikte, daha somut ve büyük çaplı projelere de ihtiyaç olduğu açık” diye konuştu.


Sanayici fiyat istikrarı istiyor

EBSO üyelerinin hükümetten beklentilerini sıralayan Ürün, “Fiyat istikrarı/enflasyonun düşürülmesi, kurların serbest bırakılması/ihracatın önünün açılması, sığınmacı sorununun makul şekilde çözümünü istiyoruz. Bu konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. Oda olarak yaptıkları anketin sonuçlarını paylaşan Ürün, “2024 yılı ilk yarısında, iç pazarda siparişlerinizle ilgili hangisi gerçekleşti?” sorumuza; firmaların yüzde 34’ü iç pazarda siparişlerinin değişmediğini, yüzde 52’si azaldığını bildirdi. Sadece yüzde 14’ü artış bildirdi. “2023 yılı ilk yarısında, dış pazarda siparişlerinizle ilgili hangisi gerçekleşti?” sorumuza ise firmaların yüzde 37’sinin dış pazarda siparişleri değişmezken, yüzde 46’sında azalma, yüzde 18’inde artış gerçekleşti” yanıtlarını verdi” dedi.


“Yeni teşvik paketi yatırımların hareketlenmesi için önemli”

Tartışma yaratan Vergi Kanunu’nun Meclis’te kabul edildiğini belirten Ürün, “Vergi tabanını genişletecek uygulamaları ve kayıt dışını önleyecek tedbirleri desteklediğimizi, vergisini düzenli ödeyenleri daha da fazla vergi yüküyle karşı karşıya bırakacak uygulamaları desteklemediğimizi içeren önerilerimizi TOBB’a iletmiştik. Serbest Bölgelere ilişkin itirazımız dikkate alınmış ancak, birçoğu taslaktaki gibi geçti. Vergi için yeni kaynak arayışı içinde iken, ‘sıfır vergi verenler araştırılsın’ önergesinin Mecliste reddedilmesini anlamak çok zor” dedi. Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Çinli BYD firmasının Manisa’ya yapacağı 1 milyar dolarlık yatırımın, çok uzun bir aradan sonra ilk büyük doğrudan yatırım olacağını aktaran Ürün, “Verilen teşvikler tartışma yaratsa da yeni yatırımlara öncülük etsin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ileri teknoloji yatırımlar için açıklanan yeni teşvik paketi de doğrudan yatırımların yeniden hareketlenmesi adına çok önemli” sözlerine yer verdi.


Sığınmacı sorunu derinleşiyor

Türkiye’de derinleşen sığınmacı sorununa değinen Ürün, şunları söyledi: “Dünyada en fazla sığınmacıya kucak açan ülkeyiz. Bu artık insani yardım meselesini çoktan aştı. Dünyanın en fazla sığınmacı barındıran 2. ülkesi olduk. Kaçak yollarla ülkeye girmek isteyen ve yakalanan düzensiz göçmenlerin uyrukları topraklarımız için ayrı, içinde yaşayan bizler için ayrı risk teşkil ediyor. Sığınmacı olan geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin yıllar itibari ile sayısı 3 milyonu aşmış durumda. Bu insanlar için çok ciddi bir kaynak ayrıldı. AB’den destek alınsa da sağlıktan eğitime, mali desteklere kadar tanınan haklarla Türk vatandaşları arasında bir haksız rekabet yaratıldı. Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin illere göre dağılımında, İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay öne çıkıyor. İzmir’de sayı 120 bin civarı.”

“Üretim ve iş kaybı firmaları fason üretime yönlendiriyor”

EBSO Meclis Başkan Vekili Işın Yılmaz

Tekstil sektöründe yaşana sorunlara değinen EBSO Meclis Başkan Vekili Işın Yılmaz, “Zorlu vize süreci bir yana, Dolar/TL kurunun seviyesinden kaynaklı her geçen gün rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Müşteriyi kaybetmenin telafisi ise çok zor. Maliyeti her birinin üstünde. Tekrar geri kazanmak kolay olmayacak. Üretimdeki gelişmeleri gösteren İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi olan PMI verisi; tekstil ürünleri sanayinde geçen yıl haziran ayında 50.1 iken bu yılın haziran ayında 44.1’e geriledi. Yani üretimdeki performansın giderek zayıfladığına işaret ediyor. Giyim ve deri ürünlerinde ise geçen yıl haziran ayında 47.4 iken bu yılın haziran ayında, önemli bir değişiklik göstermeyerek 48.2 düzeyinde gerçekleşti. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, tekstil ve hammaddeleri ihracatı geçen yılın haziran ayına göre yüzde 31, hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yüzde 13 geriledi. TİM verisine göre ise Türkiye genelinde tekstil ve hammaddeleri yüzde 16, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı ortalama yüzde 28 azaldı. Bu durum özellikle yüzde 100 ihracat yapan firmalar için üretim ve iş kaybı anlamına geliyor. Bu kayıplar, firmalarımızı fason üretime yönlendiriyor. En büyük pazarımız Avrupa’daki durgunluk devam ederse, finansmana, girdilere ulaşmanın maliyetindeki artış kesilmezse, işimiz gerçekten kolay görünmüyor” diye konuştu. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM